Gaziantep’te mülkiyeti Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait olan tarihi Sinagog’un restore edilerek Gaziantep Üniversitesi’ne devredilmesinin ardından, tarihi mekanda ilk olarak el yazması Kuran örneklerinin sergilenmesi, garip bir uygulama olarak değerlendirildi
Antep’te yüzyıllarca yaşayan ve baskılar yüzünden kenti terkederek başka ülkelere taşınmak zorunda kalan Yahudiler’in son kafilesi 1970’li yıllarda ayrıldı. Yahudiler’in yoğun olarak yaşadığı mahalle, günümüzde bile Yahudi Mahallesi olarak anılır. Bugün bu bölgede bulunan, yapımının 1886’lı yıllara dayandığı söylenen ve uzun yıllar harabe halinde iken Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilen Havra, kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere Gaziantep Üniversitesi’ne devredildi.
Gaziantep Üniversitesi’ne yakışmamış
Havra’yı kültürel aktiviteler için alan Gaziantep Üniversitesi’nin, ilk faaliyet olarak “Mukaddes Miras” sergisi adı altında Kuran yazmalarını sergilemesi, “kutsal miras” ibaresi ile çelişti. Havra’ya gelen bazı ziyaretçiler, içeride el yazması Kuran’ların sergilendiğini görünce şaşırıp kaldı. Ziyaretçilerden bir kısmı sergi için açılan deftere tepkilerini yazarken, bir kısmı da gazetemize tepkilerini iletti.
Bu kentte Kuranımızı sergileyecek
başka mekan kalmadı mı?
Bir ziyaretçi, “Gaziantep Üniversitesi bilimsel bir kurum. Havra da gerçekten bu kent için kutsal miraslardan biri. Din turizmi ile bu bölgeye çok turist çekilebilir. Ancak, böyle bir mekanda ilk kez el yazması Kuran sergileme fikri, hem dinen yanlış hem de insani olarak hoş bir fikir değil. Bu kentte Kuranımızı sergileyecek başka mekan kalmadı mı?” diye sordu.
Her iki kesimi de rencide etti
Sergiyi gezen müslümanların da Yahudiler’in de bu sergi ile incitildiğini dile getiren ziyaretçiler, “Orası Yahudiler’in ibadethanesi. Bu kente ziyarete gelecek Yahudiler, isterlerse burayı ziyaret edip, ibadetlerini yapabilirler: gerçi, içerisi ibadet açısından uygun koşullara sahip değil ama, en azından sembolik bir önemi var. Böyle bi mekanda Kuran sergisi olur mu? Müslümanlar da Yahudiler de bu sergiden büyük rahatsızlık duydu. Zaten defetere de bu tepkiler yazılmış. Gaziantep Üniversitesi’nin iki toplumu uzlaştıurmak yerine bu şekilde rencide ederek karşı karşıya getirmesi çok yanlış” şeklinde tepkisini dile getirdi.N.Balcıoğlu
Antep’te yüzyıllarca yaşayan ve baskılar yüzünden kenti terkederek başka ülkelere taşınmak zorunda kalan Yahudiler’in son kafilesi 1970’li yıllarda ayrıldı. Yahudiler’in yoğun olarak yaşadığı mahalle, günümüzde bile Yahudi Mahallesi olarak anılır. Bugün bu bölgede bulunan, yapımının 1886’lı yıllara dayandığı söylenen ve uzun yıllar harabe halinde iken Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilen Havra, kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere Gaziantep Üniversitesi’ne devredildi.
Gaziantep Üniversitesi’ne yakışmamış
Havra’yı kültürel aktiviteler için alan Gaziantep Üniversitesi’nin, ilk faaliyet olarak “Mukaddes Miras” sergisi adı altında Kuran yazmalarını sergilemesi, “kutsal miras” ibaresi ile çelişti. Havra’ya gelen bazı ziyaretçiler, içeride el yazması Kuran’ların sergilendiğini görünce şaşırıp kaldı. Ziyaretçilerden bir kısmı sergi için açılan deftere tepkilerini yazarken, bir kısmı da gazetemize tepkilerini iletti.
Bu kentte Kuranımızı sergileyecek
başka mekan kalmadı mı?
Bir ziyaretçi, “Gaziantep Üniversitesi bilimsel bir kurum. Havra da gerçekten bu kent için kutsal miraslardan biri. Din turizmi ile bu bölgeye çok turist çekilebilir. Ancak, böyle bir mekanda ilk kez el yazması Kuran sergileme fikri, hem dinen yanlış hem de insani olarak hoş bir fikir değil. Bu kentte Kuranımızı sergileyecek başka mekan kalmadı mı?” diye sordu.
Her iki kesimi de rencide etti
Sergiyi gezen müslümanların da Yahudiler’in de bu sergi ile incitildiğini dile getiren ziyaretçiler, “Orası Yahudiler’in ibadethanesi. Bu kente ziyarete gelecek Yahudiler, isterlerse burayı ziyaret edip, ibadetlerini yapabilirler: gerçi, içerisi ibadet açısından uygun koşullara sahip değil ama, en azından sembolik bir önemi var. Böyle bi mekanda Kuran sergisi olur mu? Müslümanlar da Yahudiler de bu sergiden büyük rahatsızlık duydu. Zaten defetere de bu tepkiler yazılmış. Gaziantep Üniversitesi’nin iki toplumu uzlaştıurmak yerine bu şekilde rencide ederek karşı karşıya getirmesi çok yanlış” şeklinde tepkisini dile getirdi.N.Balcıoğlu
RSS