Bu tablo 21’inci yüzyıl insanına hiç yakışmıyor
“Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakımı görme hakkına sahip” diyen Peri, “Bir taraftan dünya genelinde hızla artan nüfus, çarpık yapılaşma, doğal alanların tahribatı, yasa dışı avcılık ve ticaret, yaban hayatının dengesini bozarak, diğer canlıları bir yok oluşa doğru sürüklemekte, diğer taraftan maddi kazanç ve eğlence amacıyla hayvanlar, işkence, eziyet ve kötü muameleye maruz kalıyor. Son derece üzücü bu tablo 21’inci yüzyıl insanına hiç yakışmıyor” açıklamasını yaptı.
Hayvana yönelik şiddet olayları artıyor
Peri, “Sahipsizlik, sokak hayatı, yeterli gıdaya ulaşamama, açlık ve sağlıksız yaşam diğer ciddi bir sorun olarak devam ediyor. Türkiye’de son yıllarda giderek artan hayvana şiddet olaylarına karşı çıkarılan 5199 sayılı Hayvan Hakları Yasası’na göre hayvanlar mal olarak değil can olarak değerlendirilmekte ve buna paralel olarak cezaların bir bölümünün idari cezalar kapsamından çıkarılıp suç olarak değerlendirilerek arttırılması oldukça önemli bir gelişme” ifadelerini kullandı.
Hayvanlar potansiyel tehlike değil, eko-sistemin koruyucuları
Hayvanlar potansiyel tehlike değil, eko-sistemin koruyucuları olduğunu dile getiren Başkan Peri, “Yaşam alanlarının, ormanların tahrip edilmesi ile yaban hayatının yok oluşa sürüklenmesi engellenmelidir. Kürkü ve postu için yapılan hayvan cinayetlerine engel olunmalı. Yeterli bir bütçe kaynağı için Hayvan Refahı Fonu oluşturulmalı. Yetkili tek merkezden daha istikrarlı bir uygulama için Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Veteriner işleri Genel Müdürlüğü Kurulmalı ve bunun bünyesinde Hayvan Hakları ve Hayvan Refahı Daire Başkanlığı oluşturulmalı” diye konuştu.
Kısırlaştırma ve aşılamalar devam ettirilmeli
Hayvan Hakları Müfettişliği ile Hayvan Refahı Polisi kadrolarının oluşturulması gerektiğini sözlerine ekleyen Peri, “Vatandaşlarımız ücretsiz olan barınaklardaki kedi-köpekleri sahiplenmelidirler. Büyükşehir statüsündeki illerdeki Belediyelerde Veteriner İşleri Daire Başkanlığı diğer il ve ilçelerde ise Veteriner İşleri Müdürlükleri oluşturularak buralarda yeterli Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdamı sağlanmalı. Kısırlaştırma ve aşılamalar devam ettirilmeli, kedi ve köpekler mikroçip uygulaması ile kimliklendirilip, kayıt altına alınmalı” şeklinde konuştu.
Merkezler şartlarına ve ihtiyaca uygun donanımlı olmalı
Gaziantep-Kilis Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Meltem Peri, konuşmasını şöyle tamamladı: “Sahipsiz hayvan rehabilitasyonu yapan merkezler günün şartlarına ve ihtiyaca uygun donanım, personel ve fiziki şartlara kavuşturulmalı. Hayvan mağduriyetlerinin başında sokağa terk etmeler geliyor. Bunun hem vicdani açıdan, hem de havyan sevgisi açısından sorumluluğu büyüktür. İnsanlar terk etmek için evlerine süs eşyası gibi hayvan almamalı. Bunun yasal bir müeyyidesinin olması gerekiyor. Geçen yıl çıkan 5199 sayılı hayvan hakları kanununda bunlara yer verildi ama daha caydırıcı olması gerekiyor. Ayrıca 5199 sayılı kanun çeşitli yönlerden tekrar değerlendirilmeli.”