Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi’nin görevden alınmasına Gaziantep-Kilis Tabip Odası düzenlediği basın açıklamasıyla sert tepki gösterdi. Basın açıklamasına CHP il yönetimi ve Milletvekilleri, HEDEP İl Yönetimi, DBP İl Yönetimi, TİP Yönetimi, Emep İl Yönetimi ve Milletvekili, Sol Parti İl Yönetimi, TMMOB Bileşenleri, KESK Bileşenleri, SES İl Yönetimi, Eğitim-Sen İl Yönetimi, DİSK Bileşenleri, Haber-Sen Genel Başkanı, Gaziantep Barosu, Gaziantep Eczacı Odası, İHD İl Yönetimi, Pir Sultan Abdal Derneği katıldı.
Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, “TTB ye yönelik yargısal müdahale ile hekimliğin yargılanması hak ve özgürlükler alanının daraltılmasını kabul etmiyoruz. Hekimlik yargılanamaz” dedi.
Yılmaz, “Bilindiği üzere geçen hafta Ankara 31 Asliye Hukuk Mahkemesi, henüz gerekçeli kararını açıklamamakla birlikte Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin seçilmiş başkan ve üyeleri görevden almış, yerlerine 5 kişilik heyet atandı. Bu karar Türkiye demokrasisini, hekimlerin bilimsel, etik özerkliği ve örgütlenme özgürlüğünü yok sayan hukuksal zemininden yoksun kabul edilemez bir karar” açıklamasını yaptı.
Türk Tabipleri Birliği gücünü anayasadan alan 70 yıllık bir örgüt
Sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerinin, sendikaların demokrasilerin vazgeçilmez unsurları olduğunu kaydeden Yılmaz, “Türk Tabipleri Birliği gücünü anayasadan alan 70 yıllık bir örgüt. Türk Tabipleri Birliğine yapılan müdahale, aynı zamanda diğer emek meslek örgütlerine de bir mesaj niteliğinde. TTB kurulduğu günden bu güne bilimsel yaklaşım ve etik değerleri kendisi için temel alan olarak belirlenmiştir, bunun için mücadeleden vaz geçmemiştir vazgeçmeyecek” şeklinde konuştu.
Yargı eliyle yapılan etkisizleştirme ve değersizleştirme çabalarını kabul etmiyoruz
“Demokratik ülkelerde görülmeyen bir şekilde ülkemizin nitelikli emeğinin temsilcisi kurumlar değersizleştirilmeye, etkisizleştirilmeye çalışılıyor” diyen Yılmaz, “Üyelerine ve ülkeye karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden, emek meslek örgütleri ve TTB, her türlü baskı ve zor karşısında gerçeği söylemekten vazgeçmeyecek. Altın madeni ile ilgili açıklamalarında, pandemide ve deprem felaketinde olduğu gibi doğruları söylemekten vazgeçmediğimiz için. Bu gerekçelerle TTB Merkez Konseyinin kendi denetim mekanizmaları dışında, somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle yapılan etkisizleştirme ve değersizleştirme çabalarını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.