ANASAYFA arrow right Güncel

“İftarlardaki siyasi konuşmalar da yasaklansın”

“İftarlardaki siyasi konuşmalar da yasaklansın”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, stadlardaki yasaklama girişimlerine dikkat çekerek, “oldu olacak İçişleri Bakanı iftarlardaki siyasi içerikli konuşmaları da yasaklasın” dedi.
TBMM bir basın toplantısı düzenleyen CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, güncel siyasi gelişmeleri değerlendirerek şunları söyledi:
Gezi direnişi başta Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere iktidarın ezberini bozdu. Ezberi bozulan Başbakan çareyi demokraside ve özgürlüklerde arayacağına, çareyi yasaklarda ve otoriter bir devlet yapısında arıyor! Dilini sertleştiriyor, vatandaşlar arasında ayrımcılığı arttırıyor. Toplumun bir kesimini diğerine hedef gösteriyor. Başbakan Erdoğan, bu yüzden tam anlamıyla bir polis devleti oluşturmaya çalışıyor. Her “ileri demokrasi” dediğinde Türkiye biraz daha geriliyor! İleri demokrasi AKP’nin olsun, biz evrensel bir demokrasi istiyoruz.
16 Haziran’da başından biber gazı kapsülüyle vurulan ve halen yoğun bakımda tedavi gören 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın babası Taksim’deki basın açıklaması yapmak istiyor, polis sert müdahale ediyor. Baba “hem vur emri verenlerin hem de ateş edenlerin tespit edilerek yargılanmasını bekliyoruz” diyor. Herkesin ayağını denk alması gerekir. Polis bizim de polisimiz ama bu yanlışların üzerine gitmemizi engellemez. Bu polise “Çanakkale’den sonra ikinci destanı yazdınız” deniyor. Destan düşmana karşı yazılır. Demokratik hakkını kullananlar düşman mı?
Herkesin Başbakanı olması gereken bir Başbakan, “Tencere tava çalanlara karşı yargıya giderek hakkınızı savunun. Yargıda onlar mücadele etsin. Yıllarca biz mücadele ettik şimdi onlar mücadele etsin” diyor. Başbakan vatandaşı hem muhbirliğe itiyor, hem de “Biz” ve “Onlar” kavramını yaratıyor. Kin ve nefret ekiyor. Reyhanlı’da öldürülen 52 Sünni vatandaşımız derken de, Yavuz Selim’i savunurken de ayrımcılık yapıyor ve vatandaşa “bizim bu Sünni toplum içinde ayrımcılık var mı” diye soruyor?
Şimdi de “Sırdaş Polis İhbar Noktası Projesi” dedikleri bir uygulamayla “her mahalleye yazılı ve sesli ihbar kutuları” koymaya hazırlanıyorlar. Açık açık halkı ihbarcılığa teşvik ediyorlar. Sırdaş polis projesi, muhbir vatandaş yaratma projesidir. Özel yetkili Mahkemler’de “gizli tanıkları” gördük. Komşuyu komşuya şikayet ettirme, geri dönülmez felaketlerle sebep olabilir. Cidid bir mağdurlar ordusu yaratır. Bu demokrasi dışı, hukuk dışı bir yaklaşımdır. Bu tür işler ancak darbe döneminde olur.
Başbakan hep darbeden yakınıyor ama darbecilere yakın duruyor. Kenan Evren’le verdiği resimleri biliniyor. Osmanlı tarihinde de Yavuz Selim’in babasını tahttan darbeyle indiren bir darbeci de olduğu biliniyor.
Sporda şiddetin önlenmesi toplumun genel arzusudur. Ancak örneğin son stadyum yasakların, şiddetin önlenmesiyle alakası yoktur. Bu yasaklar Sayın Başbakan'ın protesto edilmesini önlemeye yönelik tedbirlerdir. İçişleri Bakanı Muammer Güler, siyasi içerikli sloganların sporla bağdaşmayacağını söylüyor. O zaman sayın Bakan, Sayın Başbakan'ın iftarlarda siyasi içerikli konuşmasını yasaklasın. Söylediğinizin tutar tarafı olması lazım, gerekçesinin sağlam olması lazım. Bu toplum herşeyi biliyor, herşey herkesin gözü önünde cereyan ediyor.
Resim ortada. AKP “ileri demokrasi” diyor, tersini yapıyor. Adalet diyor tersini yapıyor! Barış diyor, bütün bölgeyi savaş alanına dönüştürüyor. Sevgi diyor. Sevgisizliği ev ayrıştırmayı öne çıkarıyor. AKP artık şunu öğrenmek zorunda: Yasakla, baskıyla, tehditle sonuç alamaz. Bu toplum artık değişim istiyor. Bu toplum demokrasi istiyor. Toplum ihtiyacı olan baskı ve yasak değil! Toplumun ihtiyacı daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, daha fazla demokrasi!Özer Karınca


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *