ANASAYFA arrow right Güncel

İlerleme raporunun taslağına İHA ulaştı

İlerleme raporunun taslağına İHA ulaştı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 00.47
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.47
Avrupa Parlamentosu'nun Dış İlişkiler Komitesi'nde, hafta içinde görüşülecek 2011 Türkiye İlerleme Raporu'nun taslağına İHA ulaştı.


Türkiye ile AB'nin karşılıklı bağımlılığına dikkat çeken raporda özellikle Türkiye'nin büyüyen ekonomisi ve enerji güvenliğinde artan önemine atıfta bulunarak dış politika ve bölgesel konularda birlikte hareket edilmesinin önemi ve bu hareketin ancak karşılıklı bağlılık gösterilmesi sonucunda olumlu sonuçlar ve avantajlar oluşturabileceği ifade ediliyor. 

Türkiye'nin Arap ülkelerinin demokratikleşmesi üzerindeki örnek olma rolüne önem atfedilirken, Suriye konusunda Türkiye'nin aldığı pozisyon desteklenerek Suriye'den kaçanlara Türkiye'nin kucak açmasından övgüyle söz ediliyor.
 
Türkiye'nin güneyindeki komşularına ilham kaynağı olma ve bölgesinde demokratikleşmeyi destekleme isteği hatırlatılan taslak raporda, bu ülkelerde özellikle kurumsal yapılanma ve sivil toplum örgütlenmeleri noktasında AB-Türkiye işbirliğinin pratikte tamamlayıcı olacağı, bunun AB-Türkiye arasında komşuluk politikaları alanında yapısal diyalog ile anlamını bulacağına dikkat çekiliyor. 
 
Avrupa Komisyonu'nun 'yenilenmiş pozitif gündem' önerisi ve girişimi desteklenirken Güney Kıbrıs Rum Kesimi kastedilerek yeni müzakere fasıllarının açılabilmesinin anahtarının Türkiye'nin komşu ülkelerle olan ilişkilerini geliştirebilmesi olduğu 'ısrarla' vurgulanıyor.
 
Haziran 2011 genel seçimlerini demokratik uygulama ve yönetilme standartları açısından başarılı bulan taslak raporda, yüzde 10 barajının düşürülmesi gerektiği hususuna vurgu yapılarak, "Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasındaki en yüksek seçim barajı olan bu baraj Türk halkındaki çoğulculuğu yansıtmıyor" denildi.
 
AB Bakanlığı kurulmasından bir kez daha övgüyle bahsedilen raporda ayrıca 2010'da yasalaştırılan 'Anayasa Reform Paketi'nin uygulamada da hayata geçirilmesi için gerekli çalışmaların devam etmesi yönünde yeniden çağrı yapılıyor. Bu bağlamda yeni bir sivil anayasa yapılması konusu hatırlatılarak buna olan tam destek belirtiyor. Bu süreçte yeni anayasa komitesine her siyasi partiden eşit sayıda temsilci alınmasının da memnuniyetle karşılandığı ifade ediliyor.
 
Asker üzerindeki sivil kontrolün arttırılmasına yönelik adımların ve çabaların devam ettirilmesinin de memnuniyet ile karşılandığı raporda özellikle Aralık 2010'da Sayıştay kanununda askeri harcamaların sivil denetimi ile ilgili yapılan değişiklikler övülüyor. 
 
Türkiye'nin modernizasyonunda yargısal reformların reformizasyonun en öncelikli maddesi olması gerektiğini belirten taslak rapor, yargıda yapılacak reformların tam bağımsız ve tarafsız bir yargı vizyonu gözetilerek gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydediyor.
 
Bu bağlamda yeni HSYK düzenlemelerini ve Anayasa Mahkemesi'nin Venedik Komisyonu ile yakın şekilde çalışmasını memnuniyetle karşılayan rapor, hakim ve savcıların atanmaları, yükseltilmeleri veya disiplin soruşturmasına uğramaları konularındaki kararların yargısal gözden geçirmeye açık olmasını sağlayacak adımlar atılmasının gerekliliğine de dikkat çekiyor. Rapor bununla birlikte Adalet Bakanlığı'nın insan hakları için özel bir bölüm oluşturmasını da memnuniyetle karşılandığını kaydediyor.
TUTUKLULUK SÜRELERİ
 
"Adil yargılanma, dava süreleri ve davaların erken safhalarında delillere ulaşabilme hakkı gibi konularda yargılama prosedürleri ve normları hala yeteri kadar gelişme göstermemiş olması konusundaki endişeleri yineler ve özellikle daha sonradan yargısız şekilde defakto bir cezalandırma halini alan dava öncesi gözaltı ve tutukluluk süreleri hakkında büyük endişe duyar. Bu konuda TBMM'ye Türkiye'deki süre ortalamalarını Avrupa Birliği'ndeki süre ortalamalarını dikkate alarak azaltmaları için çalışma yapması çağrıda bulunur" diyen taslak raporda bu konuda oldukça net ve sert bir tutum alındığı görüldü.
ERGENEKON VE TUTUKLU GAZETECİLER
 
"Darbe girişimi olduğu iddia edilen Ergenekon ve Balyoz davaları; Türkiye'deki demokratik kurumların ve yargı erklerinin temel hak ve hürriyetlere koşulsuz bağlılık ile bağımsız, tarafsız, düzgün, şeffaf ve güçlü işleyişini göstermek zorundadır. " diyen rapor tutuklu gazeteciler e yönelik olarak ise şu cümlelere yer veriyor:
 
"İnsan hakları ihlallerini dile getiren veya çoğulculuğa hizmet eden başka görüşleri kamuoyunda yükselten gazetecilere karşı cezai kovuşturma getiren uygulama yönündeki kaygısını yineler; Düşüncelerin ve görüşlerin suç haline getirilmesini Türkiye'de insan hakları ve ifade özgürlüğünün önünde önemli bir engel olarak görür."
BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
 
Basın ve ifade özgürlüğünün ve çoğulculuğunun Avrupa değerlerinin kalbinde yer aldığını hatırlatan rapor, medya kurumlarında otosansüre ve bazen kapanmalara yol açan orantısız para cezaları ile ifade özgürlüğünü kısıtlayan, vatandaşların bilgiye ulaşmasını engelleyen ve bazı siteleri yasaklayan 5651/2007 sayılı internet kanuna müsaade eden yasalarda acil reform yapılmasının önemine değiniyor.
 
Rapor aynı zamanda yolsuzluk ve rüşvetle savaşan kurumların güçlendirilmesinin gerekliliğine değiniyor ve bu bağlamda Anti-Yolsuzluk Stratejisi ve Eylem Planı geliştirilmiş olmasını memnuniyetle karşılıyor.
KÜRT MESELESİ
 
Kürt meselesinin politik bir çözüme kavuşturulması çağrısında bulunan taslak raporda şu cümlelere yer veriliyor: "Türk hükümetine Güneydoğu'daki sosyo-ekonomik yapıyı güçlendirmek ve Kürt kökenli vatandaşların bu yapıya katılımını arttıracak adımları atması için çağrı yapar. Anayasal reformların demokratik açılım sürecine katkı yapacağı görüşünü taşır ve politik bir çözümün ancak Kürt meselesinde açık ve demokratik bir tartışma ortamının oluşturulması ile mümkün olduğunu hatırlatır. Bu tartışmayı yapacak gazeteci, yazar, politikacılar, yerel seçimle gelmiş belediye başkanları, çalışanlar ve insan hakları savunucuları hakkında KCK kapsamında açılmış davaların çokluğundan ise endişe duyar."
 
Bunlarla birlikte AB terör listesinde olduğu vurgulanan PKK'nın saldırıları güçlü şekilde kınanıyor ve AB üye ülkelerine terörizm ile mücadelede Türkiye ile olan işbirliklerini arttırmaları çağrısında bulunuluyor.
VİZE
 
Türkiye'nin vize serbestiyetine sahip olmayan tek aday ülke olduğunun altını çizen rapor, işadamları, öğrenciler, akademisyenler ve sivil toplum temsilcilerine vize kolaylığı sağlanmasının önemi bir kez daha vurgulanıyor. Bununla birlikte Türkiye'ye de 'Geri Kabul Antlaşması'nı daha fazla erteleme olmadan imzalaması ve uygulaya koyması çağrısı yapılıyor.
KIBRIS
 
Kıbrıs konusunda Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon moderatörlüğünde süren müzakerelerin önemine değinen rapor, adil ve sürdürülebilir bir çözümün artık aciliyet taşıdığını kaydederek "Türkiye ve tüm diğer taraflara kapsamlı bir anlaşma için iyi niyet çerçevesinde tüm güçleri ile yoğunlaşmaları çağrısı yapar" diyor. Türkiye'den adadaki askeri varlığını çekmesi çağrısını her yıl olduğu gibi yineleyen rapor, Mağusa'nın da BM Güvenlik Konseyi kararlarınca BM gözetimine devredilmesi gerektiğini de tekrarlıyor. Tüm bunlarla birlikte Türkiye'nin GKRY AB Dönem Başkanlığı sırasında eğer o zamana kadar bir çözüme ulaşılmamışsa dönem başkanlığı ile ilişkilerini donduracağı yönünde yaptığı açıklamalardan ise üzüntü duyulduğu belirtiliyor.
EGE DENİZİ
 
Raporda Yunanistan ile Türkiye arasındaki gelişmekte olan ikili ilişkilerden duyulan memnuniyet ifade edilirken Türkiye'nin henüz "casus belli" (savaş nedeni) saydığı meselelerde 'tehdidini' geri çekmemiş olması üzüntü ile karşılanıyor.
ERMENİSTAN
 
Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi için de gerekli adımların atılmasının beklendiği belirtilen raporda imzalanmış olan protokollerin bir an önce koşulsuz olarak hayata geçirilmesi ve sınırların açılması isteniyor.
AZINLIKLAR
 
Raporda ayrıca Azınlık malları ve vakıflar ile ilgili Ağustos 2011'de çıkarılan yasalardan övgüyle bahsedilirken dini cemaatlerin ve grupların tüzel kişilik kazanamaması eleştriliyor. Bu noktada özellikle Alevi ibadethanelerinin (Cem Evleri) resmi olarak tanınmalarının önemine dikkat çekiliyor. Bunula birlikte Türk eğitim sistemi içerisinde din bilgisi öğretilerinin çoğulcu bir yapıda devam etmesine özel dikkat sarf edilmesi ve tarafsız eğitim materyalleri kullanılması için hükümete çağrıda bulunuluyor.
KADIN
 
Kadının toplumdaki yerine de değinilen raporda hükümetin kadınların sosyal hayatta ve iş hayatında daha fazla yer alabilmeleri için daha fazla adım atması beklendiği ifade ediliyor ve hükümete kadınlar için belli alanlarda özel rezerve kotalar ayrılması önerisi yineleniyor. Bu çerçevede Türkiye'nin 'Kadına karşı şiddetle mücadele'ye yönelik Avrupa Konseyi konvansiyonunu imzalamış olmasının memnuniyet verici olduğu belirtiliyor.
EŞCİNSEL HAKLARI 
 
Eşcinsellere ayrımcılığın bitirilmesi ve bu konuda eşitliği sağlayacak yasal altyapının oluşturulması için de çağrıda bulunan taslak rapor özellikle hükümetten Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde eşcinsellere karşı yapılan ayrımcılığın ve kategorizasyonun sona erdirilmesi için gerekli talimatları vermesi beklentisini yineliyor.
 
Hollandalı Hristiyan Demokrat Parlamenter ve Türkiye Raportörü Ria Oomen Rujiten tarafından kaleme alınan taslak rapor her yıl olduğu gibi Avrupa Parlamentosu Üyelerinin vereceği değişiklik önergeleri ile belli oranda değişerek son halini alacak önümüzdeki aylarda alacak. Rapor taslağı ilk olarak 12 Ocak’ta Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nde tartışılacak ve daha sonra Mart ayı sonuna doğru Genel Kurul’da oylanarak kabul edilecek.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *