Uzun vadeli rekabetçi piyasa düşünüldüğünde Gaziantep’in, Türkiye ortalamasının altında olduğuna dikkat çekildi
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi Başkanı Sinan Ülgen, ““Sosyal sermaye bakımından Gaziantep’in çok iyi olmadığını görüyoruz. Gaziantep ekonomik anlamda iyi ama uzun süreli düşünüldüğünde yapısal düzenlemeler olmadığını görüyoruz. Gaziantep’in yaratıcı sermaye ve sosyal sermaye bakımından iyileştirmeye ihtiyacı var. Uzun vadeli rekabetçi piyasa düşünüldüğünde Gaziantep’in, Türkiye ortalamasının altında olduğunu görüyoruz” dedi.
Uzun süreli reformlara ihtiyaç var
Ülgen, Gaziantep ile ilgili tespitlerini, “Ekonomik etkinlik bakımından iyi, ama sürdürülebilirlik açısından bu kentin zayıf kaldığı tespit ediliyor. İnsanları sadece bu şehrin sanayisi iyi diyerek bu şehre çekemezsiniz. Sanayinin yanı sıra insanların sosyal yaşamına da bakmak gerekiyor. Özellikle gençlerimizin sosyal faaliyetlerde bulunabilecekleri altyapının oluşturulup oluşturulmadığına bakmamız gerekiyor. Bu bakımdan uzun süreli reformlara ihtiyaç var” diye sürdürdü.
Eğitim alanında başarısız bir tablonuz var
“GTO Ekonomi Sohbetleri” toplantılarının ilkinde son gelişmeler çerçevesinde dünya, Türkiye ve Gaziantep ekonomisi ele alındı. Moderatörlüğünü ekonomist Şevin Ekinci’nin yaptığı sohbet toplantısında Prof.Dr.Taner Berksoy, EDAM Başkanı Sinan Ülgen ve GTO Başkanı Eyüp Bartık konuşmacı olarak yer aldı.Gaziantep'in ekonomide bölgesi ve yakın coğrafyası için başarı hikâyesi yazdığına dikkati çeken Ülgen, birçok kalemde başarılı olan kentin eğitim alanında başarısız bir tablo çizdiğini bunun üzerine de çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Gaziantep’in ekonomik etkinliğini sürdürülebilir kılması için uzun vadeli düşünmesi gerektiğine vurgu yapan Ülgen, Türkiye genelinde illerin ve bölgelerin ekonomik verileriyle ilgili sürekli olarak araştırmalar yaptıklarını belirterek, Gaziantep’in ekonomi alanında başarı hikayesi yazdığını söyledi.
Yeni politikaların benimsenmesi gerek
Son yaptıkları “rekabet endeksi” çalışmasının verilerini paylaşan Ülgen, incelenen veriler ışığında doğu ve batı illeri arasındaki rekabet endeksi farkının net bir şekilde görüldüğünü anlattı. İstanbul'un hem toplu endekste hem de diğer alt endekslerde Türkiye genelinden ayrışan ve ortalamaları etkileyen ağırlığı bulunduğunu söyleyen Ülgen, o yüzden bu durumu normalleştirecek yeni politikaların benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
“Suriye için inşaatçılarımız birleşmeli”
GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık konuşmasında Gaziantepli girişimcilerin üretimin hemen her alanında yer alıp dünyaya açıldığını belirterek, Gaziantepli inşaatçılara Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında güç birliği yapmalarını önerdi.
Bartık, “Geçmişte Irak'ın önemli bir bölümünü biz inşa ettik. Ancak Suriye'de daha büyük bir pazar olduğuna inanıyoruz. Suriye'ye huzur ortamı geldiğinde ülkenin yeniden inşasında Gaziantepli inşaatçılar önemli rol alacak. Irak’da olduğu gibi Suriye’de de büyük inşaat çalışmaları olacak. Tabi bunun için inşaat şirketlerinin birleşerek büyümesi gerekiyor. Milyar dolarlık bütçeli şirketlerimiz olması lazım. İnşaatçılarımızı bir araya gelmeye davet ediyorum” dedi.Bartık, Irak ve Suriye gibi Rusya’da da büyük bir inşaat pazarının var olduğunu belirterek, bu ülkede altyapının da üstyapının da yeniden inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye ekonomisinde kriz tehlikesi yok
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Berksoy, Türk ekonomisinin krize dayanıklı hale geldiğini, şu an bir kötüleşmenin var olduğunu ancak kriz tehlikesi olmadığını söyledi.
Kriz tehlikesi olmamasının en önemli nedeninin düzgün kamu maliyesi olduğunu belirten Prof. Berksoy, “Türkiye ekonomisi önemli avantajlara sahip. Bu avantajların başında ise iç pazar talebi, ticaret merkezlerine yakınlık, düşük borçluluk düzeyi ve düzgün kamu maliyesi yer almakta. Türkiye bu avantajlarını son yıllarda daha iyi kullanır hale geldi ancak gerçek potansiyelinin henüz daha uzağında” diye konuştu.
En önemli sorun tasarruf yapamamamız
“Türk ekonomisi krize dayanıklı hale geldi. Bu hepimiz için çok sevindirici bir durum ama ne yazık ki ülkemizde bazı sorunlar bulunuyor” diyen Berksoy, bu sorunların başında ise tasarruf yapamamanın yer aldığını ve tasarruf sorununun aynadaki yansımasının da cari açık olarak karşımıza çıktığını ifade etti.
Faiz için biraz sabırlı olmak lazım
Dolar ve faizle ilgili güncel konularla ilgili soruları da yanıtlayan Berksoy, şunları aktardı:“Dolar endeksindeki gelişmeyi likidite daralmasının yarattığı bir olay olarak görüyorum. Ne zaman olacağı belli değil ama haziran gibi düşünülüyor, piyasadaki dolar arzı daralacak. Dolayısıyla dolar daha ender bir hale gelecek. Şu anda da bunun ilk provası yapılıyor. Faiz konusunda ise biraz daha sabırlı olmak lazım, bu süreçte konuşmacılar ve siyasiler daha dikkatli, duyarlı olmalı.”
Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi Başkanı Sinan Ülgen, ““Sosyal sermaye bakımından Gaziantep’in çok iyi olmadığını görüyoruz. Gaziantep ekonomik anlamda iyi ama uzun süreli düşünüldüğünde yapısal düzenlemeler olmadığını görüyoruz. Gaziantep’in yaratıcı sermaye ve sosyal sermaye bakımından iyileştirmeye ihtiyacı var. Uzun vadeli rekabetçi piyasa düşünüldüğünde Gaziantep’in, Türkiye ortalamasının altında olduğunu görüyoruz” dedi.
Uzun süreli reformlara ihtiyaç var
Ülgen, Gaziantep ile ilgili tespitlerini, “Ekonomik etkinlik bakımından iyi, ama sürdürülebilirlik açısından bu kentin zayıf kaldığı tespit ediliyor. İnsanları sadece bu şehrin sanayisi iyi diyerek bu şehre çekemezsiniz. Sanayinin yanı sıra insanların sosyal yaşamına da bakmak gerekiyor. Özellikle gençlerimizin sosyal faaliyetlerde bulunabilecekleri altyapının oluşturulup oluşturulmadığına bakmamız gerekiyor. Bu bakımdan uzun süreli reformlara ihtiyaç var” diye sürdürdü.
Eğitim alanında başarısız bir tablonuz var
“GTO Ekonomi Sohbetleri” toplantılarının ilkinde son gelişmeler çerçevesinde dünya, Türkiye ve Gaziantep ekonomisi ele alındı. Moderatörlüğünü ekonomist Şevin Ekinci’nin yaptığı sohbet toplantısında Prof.Dr.Taner Berksoy, EDAM Başkanı Sinan Ülgen ve GTO Başkanı Eyüp Bartık konuşmacı olarak yer aldı.Gaziantep'in ekonomide bölgesi ve yakın coğrafyası için başarı hikâyesi yazdığına dikkati çeken Ülgen, birçok kalemde başarılı olan kentin eğitim alanında başarısız bir tablo çizdiğini bunun üzerine de çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Gaziantep’in ekonomik etkinliğini sürdürülebilir kılması için uzun vadeli düşünmesi gerektiğine vurgu yapan Ülgen, Türkiye genelinde illerin ve bölgelerin ekonomik verileriyle ilgili sürekli olarak araştırmalar yaptıklarını belirterek, Gaziantep’in ekonomi alanında başarı hikayesi yazdığını söyledi.
Yeni politikaların benimsenmesi gerek
Son yaptıkları “rekabet endeksi” çalışmasının verilerini paylaşan Ülgen, incelenen veriler ışığında doğu ve batı illeri arasındaki rekabet endeksi farkının net bir şekilde görüldüğünü anlattı. İstanbul'un hem toplu endekste hem de diğer alt endekslerde Türkiye genelinden ayrışan ve ortalamaları etkileyen ağırlığı bulunduğunu söyleyen Ülgen, o yüzden bu durumu normalleştirecek yeni politikaların benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
“Suriye için inşaatçılarımız birleşmeli”
GTO Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık konuşmasında Gaziantepli girişimcilerin üretimin hemen her alanında yer alıp dünyaya açıldığını belirterek, Gaziantepli inşaatçılara Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında güç birliği yapmalarını önerdi.
Bartık, “Geçmişte Irak'ın önemli bir bölümünü biz inşa ettik. Ancak Suriye'de daha büyük bir pazar olduğuna inanıyoruz. Suriye'ye huzur ortamı geldiğinde ülkenin yeniden inşasında Gaziantepli inşaatçılar önemli rol alacak. Irak’da olduğu gibi Suriye’de de büyük inşaat çalışmaları olacak. Tabi bunun için inşaat şirketlerinin birleşerek büyümesi gerekiyor. Milyar dolarlık bütçeli şirketlerimiz olması lazım. İnşaatçılarımızı bir araya gelmeye davet ediyorum” dedi.Bartık, Irak ve Suriye gibi Rusya’da da büyük bir inşaat pazarının var olduğunu belirterek, bu ülkede altyapının da üstyapının da yeniden inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye ekonomisinde kriz tehlikesi yok
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Berksoy, Türk ekonomisinin krize dayanıklı hale geldiğini, şu an bir kötüleşmenin var olduğunu ancak kriz tehlikesi olmadığını söyledi.
Kriz tehlikesi olmamasının en önemli nedeninin düzgün kamu maliyesi olduğunu belirten Prof. Berksoy, “Türkiye ekonomisi önemli avantajlara sahip. Bu avantajların başında ise iç pazar talebi, ticaret merkezlerine yakınlık, düşük borçluluk düzeyi ve düzgün kamu maliyesi yer almakta. Türkiye bu avantajlarını son yıllarda daha iyi kullanır hale geldi ancak gerçek potansiyelinin henüz daha uzağında” diye konuştu.
En önemli sorun tasarruf yapamamamız
“Türk ekonomisi krize dayanıklı hale geldi. Bu hepimiz için çok sevindirici bir durum ama ne yazık ki ülkemizde bazı sorunlar bulunuyor” diyen Berksoy, bu sorunların başında ise tasarruf yapamamanın yer aldığını ve tasarruf sorununun aynadaki yansımasının da cari açık olarak karşımıza çıktığını ifade etti.
Faiz için biraz sabırlı olmak lazım
Dolar ve faizle ilgili güncel konularla ilgili soruları da yanıtlayan Berksoy, şunları aktardı:“Dolar endeksindeki gelişmeyi likidite daralmasının yarattığı bir olay olarak görüyorum. Ne zaman olacağı belli değil ama haziran gibi düşünülüyor, piyasadaki dolar arzı daralacak. Dolayısıyla dolar daha ender bir hale gelecek. Şu anda da bunun ilk provası yapılıyor. Faiz konusunda ise biraz daha sabırlı olmak lazım, bu süreçte konuşmacılar ve siyasiler daha dikkatli, duyarlı olmalı.”
RSS