Kaspersky Lab'ın son tüketici anketleri sonuçlarına göre, Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 44’ü, şifrelerini başka biriyle paylaştıklarını ya da insanların görebilecekleri bir yerde bıraktıklarını kabul etti. Bu durum siber bilinç konusunda bir eksiklik olduğunu gösteriyor ve siber suçluların tüketicilerin kilitlerini kırarak çevrimiçi hayatlarının içine kolayca erişebilecekleri anlamına geliyor.
Kaspersky Lab'ın son tüketici anketleri sonuçlarına göre, Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 44’ü, şifrelerini başka biriyle paylaştıklarını ya da insanların görebilecekleri bir yerde bıraktıklarını kabul etti. Bu durum siber bilinç konusunda bir eksiklik olduğunu gösteriyor ve siber suçluların tüketicilerin kilitlerini kırarak çevrimiçi hayatlarının içine kolayca erişebilecekleri anlamına geliyor. Şifrelerin önemi sorulduğunda katılımcılar, güçlü şifrelerin daha çok en önemli buldukları çevrimiçi hizmetler için gerekli olduğunu düşündüklerini dile getirdiler. Yapılan çalışmalar, tüketicilere göre güçlü şifre gerektiren siteler yüzde 51 ile çevrimiçi bankacılık, yüzde 46 ile e-posta ve yüzde 42 ile sosyal medya siteleri olduğunu buldu.
Tüketiciler aynı zamanda çevrimiçi alışveriş sitelerinin ve ödeme uygulamalarının da güçlü parolalar gerektirdiğini düşünüyor, ancak bu sitelere aynı derecede önem vermiyorlar. Dörtte bir oranında katılımcı bu sitelerin güçlü bir parola gerektirdiğini düşünse de katılımcıların yalnızca yüzde 30'u çevrimiçi alışveriş sitelerinin önemli bir hizmet olduğu konusunda hemfikir.
Daha endişe verici olan ise, tüketiciler çevrimiçi finansal işlemlerin güçlü bir parola gerektirdiğini kabul etseler dahi, üçte biri kadar kullanıcı bu hizmetleri kullanırken kişisel kimlik bilgileri için ilave bir korumaya gerek olmadığını düşünüyor. Satın aldıkları markaların ihtiyaç duydukları tüm korumayı sağlamasını bekliyorlar.
İnternet kullanıcılarının neredeyse üçte biri, kişisel bilgilerini daha büyük bir risk altına sokarak, parolalarını aile üyeleri ile rahatça paylaştıklarını kabul etti. Kullanıcıların yüzde 44'ü hem parolalarını paylaşmış hem de bunları başkalarının görebileceği yerlerde bırakmış. On kişiden biri parolalarını arkadaşlarıyla ve şaşırtıcı bir oran olan yüzde 6'sı ise meslektaşları ile paylaşmış. Ayrıca, tüm ihtiyaçları için tek bir e-posta adresi kullanan üçte birin üzerinde orana sahip tüketiciler için bu parola paylaşımı pahalıya mal olabilecek. Bu parola yanlış ellere geçtiğinde, ilgili e-posta adresinde depolanan tüm bilgilere ulaşılabilecek.
Kaspersky Lab Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı David Emm şunları söyledi:
"Tüketicilerin parolaları konusunda daha fazla siber bilince sahip olması gerekir. Bir kez paylaştıktan sonra, parolanızın başka kimlerin eline geçeceğini bilmeniz çok zordur. Yaptığımız araştırma, neden güçlü parolalara ihtiyacımız olduğu anlayışı ile insanların bu parolaları güvende tutmak için yaptıkları eylemler arasında gerçek bir uyuşmazlık olduğunu göstermektedir. Hiç kimse bir arkadaşının veya aile üyelerinden birinin kendileriyle paylaştıkları parolayı bilerek ifşa etmelerini beklemez, ancak parolalarını paylaşarak tüketiciler bu bilginin yanlış ellere düşme riskini artırmakta. Bu durum, siber suçluların kişisel ve finansal bilgilere kolayca erişmesine imkan verebilir ve ele geçirilmiş hesaplar kötü niyetli bağlantıların ve dosyaların başkalarına zarar verecek şekilde dağıtımı için kullanılabilir. En kötüsü de tüm kimlik bilgilerinin risk altında olması ihtimalidir. En karmaşık parola dahi başkaları tarafından bilindiğinde zayıftır, bu nedenle parolanızı kendinize saklayın."(ANKA
Kaspersky Lab'ın son tüketici anketleri sonuçlarına göre, Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 44’ü, şifrelerini başka biriyle paylaştıklarını ya da insanların görebilecekleri bir yerde bıraktıklarını kabul etti. Bu durum siber bilinç konusunda bir eksiklik olduğunu gösteriyor ve siber suçluların tüketicilerin kilitlerini kırarak çevrimiçi hayatlarının içine kolayca erişebilecekleri anlamına geliyor. Şifrelerin önemi sorulduğunda katılımcılar, güçlü şifrelerin daha çok en önemli buldukları çevrimiçi hizmetler için gerekli olduğunu düşündüklerini dile getirdiler. Yapılan çalışmalar, tüketicilere göre güçlü şifre gerektiren siteler yüzde 51 ile çevrimiçi bankacılık, yüzde 46 ile e-posta ve yüzde 42 ile sosyal medya siteleri olduğunu buldu.
Tüketiciler aynı zamanda çevrimiçi alışveriş sitelerinin ve ödeme uygulamalarının da güçlü parolalar gerektirdiğini düşünüyor, ancak bu sitelere aynı derecede önem vermiyorlar. Dörtte bir oranında katılımcı bu sitelerin güçlü bir parola gerektirdiğini düşünse de katılımcıların yalnızca yüzde 30'u çevrimiçi alışveriş sitelerinin önemli bir hizmet olduğu konusunda hemfikir.
Daha endişe verici olan ise, tüketiciler çevrimiçi finansal işlemlerin güçlü bir parola gerektirdiğini kabul etseler dahi, üçte biri kadar kullanıcı bu hizmetleri kullanırken kişisel kimlik bilgileri için ilave bir korumaya gerek olmadığını düşünüyor. Satın aldıkları markaların ihtiyaç duydukları tüm korumayı sağlamasını bekliyorlar.
İnternet kullanıcılarının neredeyse üçte biri, kişisel bilgilerini daha büyük bir risk altına sokarak, parolalarını aile üyeleri ile rahatça paylaştıklarını kabul etti. Kullanıcıların yüzde 44'ü hem parolalarını paylaşmış hem de bunları başkalarının görebileceği yerlerde bırakmış. On kişiden biri parolalarını arkadaşlarıyla ve şaşırtıcı bir oran olan yüzde 6'sı ise meslektaşları ile paylaşmış. Ayrıca, tüm ihtiyaçları için tek bir e-posta adresi kullanan üçte birin üzerinde orana sahip tüketiciler için bu parola paylaşımı pahalıya mal olabilecek. Bu parola yanlış ellere geçtiğinde, ilgili e-posta adresinde depolanan tüm bilgilere ulaşılabilecek.
Kaspersky Lab Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı David Emm şunları söyledi:
"Tüketicilerin parolaları konusunda daha fazla siber bilince sahip olması gerekir. Bir kez paylaştıktan sonra, parolanızın başka kimlerin eline geçeceğini bilmeniz çok zordur. Yaptığımız araştırma, neden güçlü parolalara ihtiyacımız olduğu anlayışı ile insanların bu parolaları güvende tutmak için yaptıkları eylemler arasında gerçek bir uyuşmazlık olduğunu göstermektedir. Hiç kimse bir arkadaşının veya aile üyelerinden birinin kendileriyle paylaştıkları parolayı bilerek ifşa etmelerini beklemez, ancak parolalarını paylaşarak tüketiciler bu bilginin yanlış ellere düşme riskini artırmakta. Bu durum, siber suçluların kişisel ve finansal bilgilere kolayca erişmesine imkan verebilir ve ele geçirilmiş hesaplar kötü niyetli bağlantıların ve dosyaların başkalarına zarar verecek şekilde dağıtımı için kullanılabilir. En kötüsü de tüm kimlik bilgilerinin risk altında olması ihtimalidir. En karmaşık parola dahi başkaları tarafından bilindiğinde zayıftır, bu nedenle parolanızı kendinize saklayın."(ANKA
RSS