Gaziantep Kulübü ile Gaziantep ODTÜ Mezunları Derneği tarafından Gaziantep’e davet edilen CHP Genel Başkan Yardımcısı ünlü ekonomist Selin Sayek Böke, Gaziantep Sanayi Odası Sani Konukoğlu Meclis Salonu’nda yaptığı konuşmada, “En önemli şey, Türkiye’de istikrar yok. İstikrar, yarının öngörülebilmesi demektir. Şeffaflık demektir, hesap verilebilirlik demektir. Bunların hiçbiri yok. Ama işsizlik var, korku var, yarına dair endişe var. Vergi daireleri her zaman ‘makul şüphe’ ile üzerinize gelebilir korkusu var. Aynı ‘makul şüphe’ ile polis her zaman kapınızı çalabilir korkusu var. Bütün bunlar şunu
gösteriyor, Türkiye bir kriz içerisinde, tek kanatlı bir uçak gibi yalpalayarak, kırıla döküle uçmaya çalışıyor. Türkiye, 1994, 1998 ve 2001’deki gibi ani büyük bir krize girmeyecek. Bunun önlemi 2001 krizinden sonra alınmıştı. Ama Türkiye halen kriz içerisinde sürükleniyor” dedi.
Türkiye’nin umudu kaldı mı?
Türkiye’nin iyi yönetilemediğine de değinen Böke, “Aylardır ekonomi için hayati önemdeki bir makam olan Hazine Müsteşarlığı’na atama yapılamadı, vekaleten yürütülüyor. Yine çok önemli bir makam olan EPDK Başkanlığına da atama yapılamadı. Türkiye’nin önüne konan 2023 hedefi nasıl tutturulacak? Mümkün değil. Her sene en az yüzde 7 büyümemiz gerekiyor. Türkiye bu hayali çoktan kaybetti. Belki bunu 2053’e ertelemek gerekecek! Ülkelerin önüne konulabilecek en önemli teşvik umuttur. Türkiye’nin umudu kaldı mı? Bakın Yunanistan’da bir seçim oldu, Başbakan seçilen Alexis Çipras, Yunanistan’ın umudu oldu” dedi.
Türkiye ekonomide
çıkışı inşaatta görüyor
Selin Sayek Böke, Türkiye’nin nasıl büyüdüğünü anlatırken şöyle dedi: “İnşaat sektörü lokomotif gibi, bir sürü sektörü peşinden çekiyor, vasıfsız işçilere çalışma ortamı sağlıyor, büyümenin en önemli faktörü durumunda. Ancak, bu konuda bütün Türkiye’de benzer şikayetlerle karşılaşıyoruz. İmar değişiklikleri inanılmaz büyük rantlar yaratıyor. 2013 senesinin ilk 6 ayında Bakanlar Kurulu’ndan çıkan kararların yüzde 60’ının imarla ilgili olduğunu söylersem ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Yalnız büyük kentlerde değil, sizden de duydum, Gaziantep’te de adam banka kredisi ile arsa satın alıyor, imar değişikliği ile büyük rantlar sağlıyor.”
Petrol istasyonları = Vergi daireleri
Dünya ekonomisinin düzenleyici faktörünün petrol olduğunu anlatan Böke, diğer bazı dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de petrol istasyonlarının vergi daireleri gibi çalıştığını, ancak bizde bunun daha yüksek seviyede olduğunu belirtti.
Özel sektör aşırı borçlu
“İstikrarsızlığa başka bir örnek, dövizin sürekli oynamasıdır” diyen Böke, şöyle devam etti: “Özel sektörün şu anda net dış borcu 179 milyar dolar. Bu büyük bir rakam. Dövizin stabil olmaması şirketleri kaygılandırıyor. Artan borç ödemeleri beraberinde isikrarsızlığı da getiriyor. Enflasyon da buna bağlı seyrediyor. Her 10 TL farkta, enflasyon 1.5 puan artıyor.”
gösteriyor, Türkiye bir kriz içerisinde, tek kanatlı bir uçak gibi yalpalayarak, kırıla döküle uçmaya çalışıyor. Türkiye, 1994, 1998 ve 2001’deki gibi ani büyük bir krize girmeyecek. Bunun önlemi 2001 krizinden sonra alınmıştı. Ama Türkiye halen kriz içerisinde sürükleniyor” dedi.
Türkiye’nin umudu kaldı mı?
Türkiye’nin iyi yönetilemediğine de değinen Böke, “Aylardır ekonomi için hayati önemdeki bir makam olan Hazine Müsteşarlığı’na atama yapılamadı, vekaleten yürütülüyor. Yine çok önemli bir makam olan EPDK Başkanlığına da atama yapılamadı. Türkiye’nin önüne konan 2023 hedefi nasıl tutturulacak? Mümkün değil. Her sene en az yüzde 7 büyümemiz gerekiyor. Türkiye bu hayali çoktan kaybetti. Belki bunu 2053’e ertelemek gerekecek! Ülkelerin önüne konulabilecek en önemli teşvik umuttur. Türkiye’nin umudu kaldı mı? Bakın Yunanistan’da bir seçim oldu, Başbakan seçilen Alexis Çipras, Yunanistan’ın umudu oldu” dedi.
Türkiye ekonomide
çıkışı inşaatta görüyor
Selin Sayek Böke, Türkiye’nin nasıl büyüdüğünü anlatırken şöyle dedi: “İnşaat sektörü lokomotif gibi, bir sürü sektörü peşinden çekiyor, vasıfsız işçilere çalışma ortamı sağlıyor, büyümenin en önemli faktörü durumunda. Ancak, bu konuda bütün Türkiye’de benzer şikayetlerle karşılaşıyoruz. İmar değişiklikleri inanılmaz büyük rantlar yaratıyor. 2013 senesinin ilk 6 ayında Bakanlar Kurulu’ndan çıkan kararların yüzde 60’ının imarla ilgili olduğunu söylersem ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Yalnız büyük kentlerde değil, sizden de duydum, Gaziantep’te de adam banka kredisi ile arsa satın alıyor, imar değişikliği ile büyük rantlar sağlıyor.”
Petrol istasyonları = Vergi daireleri
Dünya ekonomisinin düzenleyici faktörünün petrol olduğunu anlatan Böke, diğer bazı dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de petrol istasyonlarının vergi daireleri gibi çalıştığını, ancak bizde bunun daha yüksek seviyede olduğunu belirtti.
Özel sektör aşırı borçlu
“İstikrarsızlığa başka bir örnek, dövizin sürekli oynamasıdır” diyen Böke, şöyle devam etti: “Özel sektörün şu anda net dış borcu 179 milyar dolar. Bu büyük bir rakam. Dövizin stabil olmaması şirketleri kaygılandırıyor. Artan borç ödemeleri beraberinde isikrarsızlığı da getiriyor. Enflasyon da buna bağlı seyrediyor. Her 10 TL farkta, enflasyon 1.5 puan artıyor.”
RSS