Karaman’daki çocuk istismarıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’yla ilgili vakfa yönelik tepkiler çığ gibi büyürken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun vakfa sahip çıkmasına ve “Bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz” demesine tepkiler ülke çapında tepkiler büyüyor. Baro Başkanları, “Sayın Bakana sormak isteriz; Bu kan dondurucu olay kaç kere tekrar edilirse tedbir alınır ve yaptırım uygulanır?” diye sordu.
Gözbebeğimiz çocuklarımıza yazık değil mi?
Adana, Gaziantep, Mersin, Osmaniye ve Hatay Baro Başkanları yaptıkları ortak açıklamada, Bakan Ramazanoğlu'na tepki gösterdiler. "Sayın Bakana Soruyoruz" başlığıyla yayınlanan açıklamada, “Geleceğimizin teminatı, gözbebeğimiz çocuklarımızın maruz kaldığı bu olay toplumda büyük infiale neden olmuştur. Yaşanan bu skandal karşısında, bu suçun asli failinin yanı sıra denetim ve koruma görevini yerine getirmeyen, bu duruma engel olamayan vakıf görevlilerinin de tespit edilerek gerekli cezai işlemin yapılması gerekmektedir. Aksi halde bu durum toplum vicdanında derin yaralar bırakacaktır. Ancak ne var ki 22.03.2016 tarihinde kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir açıklama yapması gereken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun "Bir kere rastlanan bir olay Ensar Vakfı'nı karalamaya gerekçe olamaz; hizmetlerini takdir ediyoruz" şeklinde sorumsuzca yaptığı açıklaması sonrası ne yazık ki bu işin müsebbiplerinin ortaya çıkarılmayacağını ve üzerinin örtüleceğini ortaya konulmuştur” denildi.
Olayın üzerinin kapatılması endişesi oluştu
Baro Başkanları,"Ülkemiz son aylarda terörün en kara yüzü ile karşı karşıya kalmış, terör saldırılarında asker-polis-sivil birçok vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. Ülke olarak yitip giden canlarımızın acısını hepimiz en derinden hissederek yaşarken ne yazık ki Karaman'dan gelen dehşet verici haber bizleri bir kez daha derin üzüntü içerisinde bırakmıştır. Karaman'da bir vakıf yurdunda 45 erkek çocuğa 6 ay boyunca tecavüz edildiği iddiası ile başlayan soruşturma 16 Mart 2016 tarihinde Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianame ile Ensar Vakfında görevli M.B. adlı sınıf öğretmeni hakkında 10 erkek çocuğa karşı "çocuğun cinsel istismarı", "hürriyetten yoksun bırakma" ve "çocuğu müstehcen yayınlar okumaya ve seyretmeye teşvik" suçlarını işlemekten dolayı kamu davası açılmıştır” dedi..
Kimi koruyacaksın?
Baro başkanlarının açıklamsında, “Sayın Bakana sormak isteriz;
- Bu kan dondurucu olay kaç kere tekrar edilirse tedbir alınır ve yaptırım uygulanır?
- Başka illerde (Çorum ve Rize'de iki ayrı olayda) aynı vakfın yöneticiliğini yapanların çocuklara karşı cinsel istismardan tutuklanmış, yargılanmış ve ceza almış olmaları bu vakıflarda gerekli denetimin yapılmadığını görmeniz için yeterli bir veri değil midir?
- Okumak için köylerinden, kasabalarından, evlerinden gelen bu masum çocuklarımızı hiçbir denetimden geçirilmemiş bu öğretmen ile yatılı binada bırakan vakfın hiç mi suçu yok?
- Ve bir kere oldu dediğiniz bu olayın bir saniyesini bir çocuğun belleğinden silmek için Türkiye'de ki tüm vakıfları gözden çıkarsanız da silemeyeceğinizi biliyor musunuz?
Sayın Bakana, toplumun temel taşı ailenin korunması ve kollanması için gerekli önlem ve tedbirlerin alınması için kurulmuş bir bakanlığın BAKAN'ı olduğunu, istismarın olduğu kurumu değil, istismara uğrayan çocuklarımızı kollamanın görevi kapsamında olduğunu kendisine hatırlatmayı borç biliriz.
Bu neviden kurumlarda yeterli denetim yapılmaz, önlem alınmaz ise çocuklarımıza yönelik cinsel istismarların devam edeceği endişesi içerisindeyiz.
Avukatlık Kanunu 76. ve 95. maddeleri gereği Barolara verilen yetki ve göreve dayanarak konunun takipçisi olacağımızı ve bir kez daha belirtmek isteriz ki tecavüzü, şehitleri, hak ihlallerini, bombaları, acıyı, korkuyu asla kanıksamayacağımızı kamuoyu bilgisine sunarız." Denildi. Haber Merkezi
Gözbebeğimiz çocuklarımıza yazık değil mi?
Adana, Gaziantep, Mersin, Osmaniye ve Hatay Baro Başkanları yaptıkları ortak açıklamada, Bakan Ramazanoğlu'na tepki gösterdiler. "Sayın Bakana Soruyoruz" başlığıyla yayınlanan açıklamada, “Geleceğimizin teminatı, gözbebeğimiz çocuklarımızın maruz kaldığı bu olay toplumda büyük infiale neden olmuştur. Yaşanan bu skandal karşısında, bu suçun asli failinin yanı sıra denetim ve koruma görevini yerine getirmeyen, bu duruma engel olamayan vakıf görevlilerinin de tespit edilerek gerekli cezai işlemin yapılması gerekmektedir. Aksi halde bu durum toplum vicdanında derin yaralar bırakacaktır. Ancak ne var ki 22.03.2016 tarihinde kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir açıklama yapması gereken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun "Bir kere rastlanan bir olay Ensar Vakfı'nı karalamaya gerekçe olamaz; hizmetlerini takdir ediyoruz" şeklinde sorumsuzca yaptığı açıklaması sonrası ne yazık ki bu işin müsebbiplerinin ortaya çıkarılmayacağını ve üzerinin örtüleceğini ortaya konulmuştur” denildi.
Olayın üzerinin kapatılması endişesi oluştu
Baro Başkanları,"Ülkemiz son aylarda terörün en kara yüzü ile karşı karşıya kalmış, terör saldırılarında asker-polis-sivil birçok vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. Ülke olarak yitip giden canlarımızın acısını hepimiz en derinden hissederek yaşarken ne yazık ki Karaman'dan gelen dehşet verici haber bizleri bir kez daha derin üzüntü içerisinde bırakmıştır. Karaman'da bir vakıf yurdunda 45 erkek çocuğa 6 ay boyunca tecavüz edildiği iddiası ile başlayan soruşturma 16 Mart 2016 tarihinde Karaman Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianame ile Ensar Vakfında görevli M.B. adlı sınıf öğretmeni hakkında 10 erkek çocuğa karşı "çocuğun cinsel istismarı", "hürriyetten yoksun bırakma" ve "çocuğu müstehcen yayınlar okumaya ve seyretmeye teşvik" suçlarını işlemekten dolayı kamu davası açılmıştır” dedi..
Kimi koruyacaksın?
Baro başkanlarının açıklamsında, “Sayın Bakana sormak isteriz;
- Bu kan dondurucu olay kaç kere tekrar edilirse tedbir alınır ve yaptırım uygulanır?
- Başka illerde (Çorum ve Rize'de iki ayrı olayda) aynı vakfın yöneticiliğini yapanların çocuklara karşı cinsel istismardan tutuklanmış, yargılanmış ve ceza almış olmaları bu vakıflarda gerekli denetimin yapılmadığını görmeniz için yeterli bir veri değil midir?
- Okumak için köylerinden, kasabalarından, evlerinden gelen bu masum çocuklarımızı hiçbir denetimden geçirilmemiş bu öğretmen ile yatılı binada bırakan vakfın hiç mi suçu yok?
- Ve bir kere oldu dediğiniz bu olayın bir saniyesini bir çocuğun belleğinden silmek için Türkiye'de ki tüm vakıfları gözden çıkarsanız da silemeyeceğinizi biliyor musunuz?
Sayın Bakana, toplumun temel taşı ailenin korunması ve kollanması için gerekli önlem ve tedbirlerin alınması için kurulmuş bir bakanlığın BAKAN'ı olduğunu, istismarın olduğu kurumu değil, istismara uğrayan çocuklarımızı kollamanın görevi kapsamında olduğunu kendisine hatırlatmayı borç biliriz.
Bu neviden kurumlarda yeterli denetim yapılmaz, önlem alınmaz ise çocuklarımıza yönelik cinsel istismarların devam edeceği endişesi içerisindeyiz.
Avukatlık Kanunu 76. ve 95. maddeleri gereği Barolara verilen yetki ve göreve dayanarak konunun takipçisi olacağımızı ve bir kez daha belirtmek isteriz ki tecavüzü, şehitleri, hak ihlallerini, bombaları, acıyı, korkuyu asla kanıksamayacağımızı kamuoyu bilgisine sunarız." Denildi. Haber Merkezi
RSS