Bireysel silahlanmanın kadın cinayetlerinin artmasında önemli bir etken olduğunu kaydeden Yılmaz, “Şiddetin her türü ve özellikle kadın cinayetlerinin önlenmesi için acilen bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi lazım. Herkesin kolay bir şekilde silah veya kesici aletleri satın alması engellenmediği sürece bu mücadelede yol alınamaz. Televizyon dizileri de silah kullanımı özendiriyor. Suçun önlenmesi ve suçla etkin mücadelede bu yöndeki politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.
Kadınlar, denetimsiz şekilde satışı yapılan kesici silahlarla öldürülüyor
Kadınların denetimsiz şekilde satışı yapılan kesici silahlarla öldürüldüğünü belirten Yılmaz, “Kadın cinayetleri en çok ateşli ve kesici silahlarla işleniyor. Bir olayda kadın faile karşı birçok şikâyette bulunulduğu halde ateşli silahla öldürüldü. Defalarca söylediğimiz üzere, kadın cinayetleri yasalar etkin uygulandığı taktirde önlenebilir. Soruşturmalar etkin yürütülmediğinden, cezalar caydırıcılıktan uzak olduğundan maalesef kadın cinayetleri önlenemiyor. Devletin birincil görevi vatandaşlarının yaşam hakkını korumak. Gelinen noktada kadınların yaşam haklarının korunmasında ihmali olanlarında da cezalandırılması gerekir” şeklinde açıklamada bulundu.
Sivillerin elinde ordulardan daha fazla silah görünüyor
Yılmaz, “Dünyada dolaşım hâlinde bulunan silahların yüzde 74’ünün sivillere ait olduğu verisi, sivillerin elinde ordulardan daha fazla silah olduğunu gösteriyor. Bu noktada bir toplum sözleşmesiyle egemenliğimizi ve mal ve can güvenliğimizi emanet ettiğimiz devlete bağlı kolluk kuvvetlerinin sahip olduklarının üç katı kadar silahın sivillerin elinde olması bireysel silahlanmayı bireysel bir problemden ziyade bir toplumsal güvenlik problemi haline getiriyor” değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı verenler öldürülen kadınların vebali altında kaldılar
Kadın katillerini cesaretlendirecek politikalardan bir an önce vazgeçilmesi çağrısı yapan Av. Yılmaz, “Kadınlar ölürken, öldürülürken, İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı verenler, 6284 Sayılı Yasanın tartışılmasına izin verenler, öldürülen kadınların vebali altında kaldılar. Kadınların öldürüldüğü, bunun artık vahşete dönüştüğü bu ülkede, bu ülkeyi yönetenlerin görevi kadını yaşatmak için gerçekçi ve samimi çalışmalar yapmak. Aksi her davranış her yeni gün bir kadın cinayeti anlamına geliyor” diye konuştu.
Kadınlar, çocuklarının gözü önünde, eşleri tarafından öldürüyor
Gaziantep Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Av. Serpil Yılmaz, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “Geçtiğimiz altı günde ülke genelinde sekiz kadın öldürüldü. Gaziantep’te boşanma aşamasında olan kadın 500 TL nafaka istediği için, başka bir kadın çocuklarının gözü önünde kocası tarafından katledildi. Bir kadın vahşice öldürülerek cansız bedeni boş bir araziye bırakıldı. Kadınlar en yakınlarındaki erkekler tarafından veya yolda yürürken hiç tanımadığı bir erkek tarafından öldürülüyor. Kadınlar, çocuklarının gözü önünde eşleri tarafından öldürüyor. Bir Fail, erkeğin kendisine karşı koyma ihtimaline karşılık bir kadını öldürmeye karar vererek, ‘Bana direnemez diye kadını seçtim’ diyor ve hiç tanımadığı bir kadını canice öldürüyor. Katilin bu ifadesi, ülkemizdeki kadına bakış açısını da ortaya koyuyor. Hüseyin Karataş
RSS