Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, Türkiye’de kadın mühendislerin başarılarıyla erkek meslektaşlarını aratmayacak seviyeye geldiğini belirterek, “Başarının cinsiyeti olmaz. Artık kadın mühendislerimiz de her sahada başarılı işlere imza atıyor.Erkek ve kadın mühendis sayısı birbirine yaklaştı” dedi.
Türkiye’nin gelişiminin sağlıklı bir üretimle mümkün olabileceğini, üretimi ortaya koyan, geliştiren ve gerçekleştiren kesim olan mühendislikte ise cinsiyet ayrımı olmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Bayram, her tür branştaki mühendislik eğitiminde hem kadın, hem de erkek mühendislerin başarılı olduklarını vurguladı.
Yıllar önce cinsiyete göre tercih yapılan mühendislik branşlarında, günümüzde bu ayrımın ortadan kalktığını kaydeden Prof. Dr. Bayram, “Örneğin, çok eski zamanlarda inşaat mühendisliği, makine mühendisliği gibi branşlar sadece erkeklere özgü mühendislik branşları gibi algılanırken, bugün pek çok mühendislik branşında kadın mühendis sayısı, erkek mühendis sayısını geçmiştir. Bu durum hem ülkemiz sanayisi, hem de kadın mühendislerin başarısı için önemlidir.Bugün pek çok başarılı yatırımın, üretimin ve projenin başında kadın mühendisler yer almaktadır.Yurtdışında ise bu başarılar çok daha ileri seviyededir” dedi.
İş başvurusu yapan kadın mühendislerden, kendilerine negatif ayrımcılık yapıldığı yolunda yakınmalar geldiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Bayram, açıklamasını şöyle sürdürdü, “Geldiğimiz bu noktada ülkemizde hala kadın mühendisler için negatif ayrımcılık yapılması ise kabul edilemez. Özellikle, iş görüşmelerin de sırf bayan mühendislerin cinsiyetleri nedeniyle işe kabul edilmemeleri endişesi giderek azalmakta, bu da kızlarımızın mühendislik dallarına olan ilgisini giderek artırmaktadır. Bu son derece memnuniyet verici bir gelişmedir.Ülkemizin çok büyük fedakarlıkta, milyonlarca insan içinden seçilerek, eğittiği ve üzerine yatırım yaptığı mühendislere, bu şekilde bazı kuruluşlarca cinsiyet ayrımcılığı yapılması üzerinde çalışılması gereken bir konudur.Bazen, diğer mesleklerde de çok sık rastlanan bu durum, özellikle kadınları çalışma hayatının dışına itmektedir.Gelişen bir Türkiye’de kadının üretim halkasının dışına itilmesi mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki, üniversitelerde erkek mühendislerimizi de mühendis tabanlı kadın öğretim üyelerimiz yetiştirmektedir."İHA
Türkiye’nin gelişiminin sağlıklı bir üretimle mümkün olabileceğini, üretimi ortaya koyan, geliştiren ve gerçekleştiren kesim olan mühendislikte ise cinsiyet ayrımı olmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Bayram, her tür branştaki mühendislik eğitiminde hem kadın, hem de erkek mühendislerin başarılı olduklarını vurguladı.
Yıllar önce cinsiyete göre tercih yapılan mühendislik branşlarında, günümüzde bu ayrımın ortadan kalktığını kaydeden Prof. Dr. Bayram, “Örneğin, çok eski zamanlarda inşaat mühendisliği, makine mühendisliği gibi branşlar sadece erkeklere özgü mühendislik branşları gibi algılanırken, bugün pek çok mühendislik branşında kadın mühendis sayısı, erkek mühendis sayısını geçmiştir. Bu durum hem ülkemiz sanayisi, hem de kadın mühendislerin başarısı için önemlidir.Bugün pek çok başarılı yatırımın, üretimin ve projenin başında kadın mühendisler yer almaktadır.Yurtdışında ise bu başarılar çok daha ileri seviyededir” dedi.
İş başvurusu yapan kadın mühendislerden, kendilerine negatif ayrımcılık yapıldığı yolunda yakınmalar geldiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Bayram, açıklamasını şöyle sürdürdü, “Geldiğimiz bu noktada ülkemizde hala kadın mühendisler için negatif ayrımcılık yapılması ise kabul edilemez. Özellikle, iş görüşmelerin de sırf bayan mühendislerin cinsiyetleri nedeniyle işe kabul edilmemeleri endişesi giderek azalmakta, bu da kızlarımızın mühendislik dallarına olan ilgisini giderek artırmaktadır. Bu son derece memnuniyet verici bir gelişmedir.Ülkemizin çok büyük fedakarlıkta, milyonlarca insan içinden seçilerek, eğittiği ve üzerine yatırım yaptığı mühendislere, bu şekilde bazı kuruluşlarca cinsiyet ayrımcılığı yapılması üzerinde çalışılması gereken bir konudur.Bazen, diğer mesleklerde de çok sık rastlanan bu durum, özellikle kadınları çalışma hayatının dışına itmektedir.Gelişen bir Türkiye’de kadının üretim halkasının dışına itilmesi mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki, üniversitelerde erkek mühendislerimizi de mühendis tabanlı kadın öğretim üyelerimiz yetiştirmektedir."İHA
RSS