’Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olmadığı bir toplum gelişemez”

Av. Oya Eroğlu, ‘’Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olmadığı bir toplumun gelişmesin mümkün değil. Kadının adının ve varlığının hiç olmadığı dünyada çok ülke var. Ama bizler yüzümüzü gelişmiş ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı tarafa dönerek hareket etmeliyiz. 2023 yılındaki Toplumsal Cinsiyet Eşitliği raporuna göre Türkiye, 146 ülke arasından 129’uncu sırada bulunuyor. Hak eşitliğinden çok uzağız. Dolayısıyla eşitlik sağlanana kadar söyleyecek ve yapacak çok işimiz var’’ mesajı verdi.

Gaziantep Barosu, Girişimci Kadınları Destekleme Derneği, Baro İnsan Hakları Merkezi ve Kent Konseyi işbirliğinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ‘Gör duy, harekete geç’ konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Av. Oya Eroğlu, ‘Kadınların ekonomik güçlenmesi, fırsatlar ve engeller’ hakkında bilgi verdi.

31 ilde kadın milletvekili yok

31 ilde kadın milletvekili olmadığına dikkat çeken Eroğlu, ‘’Kadın Bakan sayısı sadece 1 ve kadın vali sayısı 4. TBMM’nin kurulduğu günden itibaren bugüne kadar kadın milletvekillerini toplasak parlamentoyu doldurmayacak. Bu çok acı. Nüfusun yarısının kadınların ve yarısını erkeklerin oluşturduğu Türkiye Cumhuriyet’inde bu oranlar neden bu kadar düşük? Neden eşitlikten bu kadar uzaktayız? Herkesin bunu dert edinmesi gerekiyor’’ dedi.  

Bir tercih yapmak zorunda bırakılıyorsunuz

Kadınların yüzde 66’sının 40 yaşından yüzde 27’sinin ise 35 yaşından sonra girişimciliğe adım attığını ifade eden Eroğlu, ‘’Bu yaşlara kadar çok ciddi kültürel, toplumsal, ailevi sorumluluklar ve kararlar var. Çoğumuz okuyamıyoruz ya da eğitim alamıyoruz. Üniversite gitmemize ailemiz izin vermiyor. İşe başlarken, eşimizin olduğu şehre gitmek zorundayız. Eşimiz, ‘Çalışma evde otur’, iş görüşmesine gittiğimiz işveren, ‘Evlenecek misin, çocuk ne zaman düşünüyorsun’ diyor. Bir tercih yapmak zorunda bırakılıyorsunuz’’ şeklinde konuştu.

Eroğlu, ‘’Ailenizde sermaye ve network var, ama sermayeden faydalandırılan kadınlar değil, erkekler çocukları. Çünkü kadın ele gidecek, ama erkek ailesinde kalacak düşüncesi hakim. Hatta para dışarıya gitmesin diyerek akraba ile evlen deniliyor. Hep bir seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla kadınlar yüzde 66’sı 40, yüzde 27’si ise bunların tümünü halledip ondan sonra iş hayatına girebiliyor’’ açıklamasında bulundu.

Başarısız olunduğunda ayağı kaydırılacak ilk kişi kadın

İş hayatındaki görünmez zorluklar ve engellere değinen Av. Eroğlu, ‘’Mobbing ile karşılaşmayan kişinin olmadığını düşünüyorum. Kriz zamanlarında en kritik pozisyonlara kadınlar atanıyor. Hayır ‘Öyle bir şey yok’, riskli olduğu için kadınlar atanıyor. Çünkü başarısız olunduğunda ayağı kaydırılacak ilk kişi kadın. İşten çıkarmalar ilk önce kadınlar tercih ediliyor. Neden eve bakmak erkeğin işi. Liyakat esasından uzaklaşıldığında kadınlar kendilerini ispat etmek zorunda kalıyorlar’’ ifadelerini kullandı.