ANASAYFA arrow right Güncel

"Kadına karşı şiddetle uğraşacağınızaönce insanlığa karşı cinayetleri önleyin" Gazeteyi gördüğümde elim ayağım titredi

"Kadına karşı şiddetle 	uğraşacağınızaönce insanlığa karşı cinayetleri önleyin" Gazeteyi gördüğümde elim ayağım titredi
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
Bunlar Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakanı ve Diyanet İşleri Başkanı… Onların kalbi kendi ülkelerinin insanından çok Arap dünyasının sünni müslümanları için çarpıyor… Kendi insanlarının ölümü karşısında gözlerini bile kırpmazken, ağızlarını açmazlarken islam dünyasındaki savaşlarda ölenler için mateme boğuluyorlar… Hergün yüzlerce kadın- çocuk şiddete maruz kalıp, her yıl onlarca kadının cinayetlere kurban gittiği bu ülkede, Gezi Parkı eylemlerinde polis şiddetinden insanlar ölürken, Bakan ve Diyanet İşleri Başkanı olarak ağızlarını bile açmamışlardı…

Bunların, dini de vicdanı da insanlığı da çifte standartlı.Kendi ülkelerinde insanların öldürülmesi karşısında suspus bakarken, vicdanları yalnızca Suriye’de öldürülen insanlar için sızlıyor.Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in, Birleşmiş Milletler (BM) projesi olan ve kadına karşı din adamlarının eğitilmesini öngören projenin protokol imza töreninde gündeminde Suriye 'de yaşanan katliam vardı.Görmez’in burada sapla samanı karıştırarak BM'ye seslenerek, "Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı cinayetleri önleyin" demesi şaşkınlıkla karşılandı.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin de , Şam'daki kimyasal silah saldırısında ölenlerle ilgili duygularını "Sabah gazeteyi elime aldığımda elim ayağım titredi" sözleriyle dile getirdi. Şahin, Uludere’de Gezi Parkı eylemlerinde, ölen gençlerimiz için ağzını bile açmamıştı.Gezi Parkı olayları sırasında başörtülü kadına saldırıldığı şeklindeki yalan haberlerle kamuoyunu tahrik etmişti.

Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza
"Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin Katkısının Sağlanması" konulu işbirliğinin imza protokolü töreninde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, projenin Birleşmiş Milletler (BM) projesi olduğunun altını çizdi. Törende bulunan BM Temsilcisi Zahidul Hugue'ye seslenen Görmez şunları söyledi:"BM başta olmak üzere bütün uluslararası kuruluşlar, bütün insani kuruluşlar, hatta benim de başında bulunduğum kurum dahil olmak üzere toplumlara din ve ahlak öğretmekle yükümlü olan bütün kuruluşlar bugün meşruiyet krizi yaşıyor. Ben öncelikle BM temsilcimiz marifetiyle buradan onlara sesleniyorum: Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı cinayetleri önleyin. İnsanlığa karşı cinayetleri önleyemeyen kurumlar, kuruluşlar toplumların kadına karşı şiddeti, insan haklarını, aile içi şiddeti ve benzeri konuları nasıl önleyecekler.
BM’ye kafa tuttu
Ben dün bir karar aldım.Dostumuz (BM temsilcisi Hugue) kusura bakmasın.Biz 2010 yılından itibaren bu projeye destek veriyoruz.Bundan sonraki kısmında en azından Diyanet İşleri Başkanlığı'nı ilgilendiren kısmında BM'nin bir kuruşunu harcamayacağım.Kabul etmiyorum o parayı. O parayı insanlığa karşı işlenen büyük suçları ve cinayetleri önlemeye kullansın. Bizim kadına karşı şiddeti, insana karşı şefkati ve merhameti toplumumuza, milletlerimize anlatacak kadar hem imanımız, hem maneviyatımız, hem de maddiyatımız var."
Diyanet İşleri Başkanlığı, "BM, Kadına karşı şiddetle uğraşacağına..." başlıklı sosyal medyada çıkan haberler üzerine aşağıdaki şu açıklamayı yapmıştır;
"Bugün Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi imza töreni esnasında Sayın Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in kadına karşı şiddeti reddeden, kadına karşı her türlü ayrımcılığı "en kötü ırkçılık" ilan eden 20 dakikalık konuşmasında BM'nin insan hakları, kadın hakları ve çocuk hakları gibi konularda artık inandırıcılığını kaybettiğini ifade etmek için söylediği bir cümleden kadın aleyhtarı bir yargı ve düşünce üretmek ve bunu sosyal medya üzerinden bir kampanyaya dönüştürerek topluma takdim etmek hiçbir iyi niyetle bağdaştırılamaz." dedi.


Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Şam'da kimyasal silah saldırısında hayatını kaybedenlere ilişkin, "Bugün bizden 200 kilometre ilerde insanlık dramı yaşanıyor ve insanlık yeniden sınıfta kalıyor. Sabah gazeteyi elime aldığım zaman elim ayağım titredi.Bağırsan, sussan, sessiz kalsan, bir duygunun hiç bir cümlenin anlamının kalmadığı fotoğraflar" dedi.
Şahin, "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin Katkısının Sağlanması İşbirliği Protokolü'nün İmza Töreni öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Bir anne olarak görüntülerden ne hissettiniz" sorusu üzerine Bakan Şahin, "Dünyanın, küreselleşmenin insanlığın, teknolojinin, modernleşmenin en üst düzeyde yaşandığı yüzyılda, geçmişe baktığınız zaman Halepçe'de, Hiroşima'da insanlığın sınıfta kaldığını görüyoruz. Bugün bizden 200 kilometre ileride insanlık dramı yaşanıyor ve insanlık yeniden sınıfta kalıyor. O zaman ne doğru, ne yanlış niçin mücadele ediyoruz? Yılda 200 kadın ölüyor diye bu kadar seferberlik yapıp tek kadın ölmesin diye bu mücadeleyi, azmi, kararlılığı gösteriyoruz. Bizim duruşumuz budur, hükümetimizin duruşu budur" diye konuştu.

"Sizin de çocuğunuz var, sabah gazetelerde o çocukları görünce duygulandınız mı" sorusuna Şahin şu yanıtı verdi:"Sabah gazeteyi elime aldığım zaman elim ayağım titredi. Bağırsan, sussan, sessiz kalsan, bir duygunun hiç bir cümlenin anlamının kalmadığı fotoğraflar.Esma bizim kardeşimiz, oradaki çocuklar bizim çocuklarımız.Empatiyi, hoşgörüyü, merhameti nereye koyacağız? Kim müslüman? Eğer Müslümansa eğer elinden dilinden birine zarar geliyorsa herkesin kendi müslümanlık değerlerini teraziye koyması ve kendi değerlerini yeniden tartması gerekiyor. İşte bugün o gündür."AA

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *