Gaziantep’te yaşıyan ve 6 yıl önce meme kanseri olmasından kaynaklı sağ memesi ameliyatla alınan Ayşe Çetin’e nakilsiz mucize ekibi tarafından kendi dokusuyla yeni bir meme yapıldı.
Prof. Dr. Mehmet Mutaf ve Yrd. Doç.Dr. Mustafa Nihat Koç’un basını bilgilendirdiği toplantıda konuşan Mutaf, müziği bıraktığı için herhangi bir pişmanlık duymadığını söyleyip hekimlik yaparak ülkeme daha büyük hizmet ediyorum dedi. Mutaf, ‘gençlik yıllarında müzisyenlik yaptım. Ancak akademik çalışmalar başlayınca müziği bırakmak zorunda kaldım. Hekimlik kıskanç bir meslektir. Yükü ağırdır. Çok fazla yük taşıyıp altında kalmaktansa gücüm oranında yük taşıdım. Müziği bir hobi olarak algılayabilirsiniz ki halen dost ortamlarında ya da kongrelerimizde arkadaşların ricası üzerine sahneye çıkıyoruz’ dedi.
6 yıl önce kanseri yenen ancak sağ memesi ameliyat ile alınan Çetin vucudundaki yokluğu tamamlamak için Gaziantep Üniversitesi’ne başvurdu. Nakilsiz Mucize Ekibi tarafından karnından alınan doku ile 7 saat süren bir cerahi girişim neticesinde Çetin’e meme yapıldı.
Prof. Dr. Mehmet Mutaf’ın “son derece titizlikle yapılması gereken ve mikro cerrahi deneyimi gerektiren bir girişim” olarak tanımladığı bu ameliyatla hasta silikon protez veya benzeri, vücuda yabancı, bir malzeme kullanılmadan, sadece kendi dokularıyla memesini yeniden kazanıyor. Yöntemin hastalara mutluluk veren bir diğer sonucu ise hastaların doku alınan karın bölgelerinin “karın germe” işlemi ile kapatılması ile karın derisindeki sarkma ve yağ fazlalıklarından kurtularak, ideal bir karın görünümüne de kavuşuyor olması.
Henüz 30 Yaşındayken Kansere Yakalandı
Ayşe Çetin meme kanseri teşhisi aldığında henüz 30 yaşındaydı. Bir gün kendi kendine kontrol ederken göğsünde bir kitle fark etti. “O an dondum, şok olmuştum” diyor. Hemen eşiyle birlikte doktora koştular. Tetkikler sonrası meme kanseri olduğunu öğrendiğinde ise kendi deyişiyle “yıkıldı” ama daha çok gençti ve 3 çocuk annesiydi. Çocuklarını düşündü. Onlar daha çok küçüktü ve onları kimseye terk edemezdi. Onları büyütüp, güzel günlerini görebilmek istiyordu. Karar verdi, meme kanserini alt edecekti. O günleri hiç unutmuyor. “Ameliyat masasına yatarken. çocuklarım ve eşim gözlerimin önüne geldi. Onların bana ihtiyaç duyduğunu biliyordum. Kendimden çok onları düşünerek, bu hastalıktan tamamen kurtulmam için dua ederek girdim ameliyata” diyor. Genel cerrahi uzmanlarınca yapılan ameliyatla sağ memesi, koltuk altı dokularına kadar tamamen alındı. Hemen akabinde kemoterapi ve ışın tedavisi de gören Ayşe Çetin, zorlu bir tedavi sürecinden sonra kanseri yendi. Ancak zaman geçtikçe alınan memesinin eksikliği gerek fiziki gerekse de psikolojik olarak sıkıntı vermeye başlamıştı. Meme kanseri nedeniyle alınan memesinin yokluğunun“mahcubiyetiyle” yaşamak istemiyordu daha fazla. Ayşe Çetin o günleri şöyle anlatıyor: “Eşime karşı hep mahçuptum, kendimi yarım ve eksik hissediyor ve sürekli bunun moral bozukluğunu yaşıyordum”
Nakilsiz Mucize Ekibi mutluluk dağıtmaya devam ediyor
Ayşe Çetin’e kanserle kaybettiği memesini yeniden kazandıran cerrahi ekibin başkanı Gaziantep Üniversitesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Mehmet Mutaf. Gerçekleştirdiği nakilsiz yüz yapımı operasyonlarıyla dünyanın konuştuğu bilim adamı şunları söyledi;
Meme kanseri sonrası en büyük problem hastanın alınan memelerinden dolayı yaşadığı eksiklik duygusu. Bu “yarım insan” olma hissiyatı hastanın tüm hayatını etkiliyor. Zira meme kadın için çok kıymetli, kadın cinsiyetinin sembolü olan bir organ. Dolayısıyla memesini kaybeden kadın kadınlığının bir bölümünü de kaybetmiş gibi hissediyor bir anlamda. Özellikle genç hastalarda bu çok daha dayanılmaz bir durum. Dolayısıyla kendi dokularından normalini taklit eden bir meme oluşturmak için çok çaba harcıyoruz. Onkoplastik cerrahi kapsamında yer alan bu ameliyat son derece hassas planlama ve çalışma gerektiren bir ameliyat. Yapabilmek için plastik cerrahın mikro cerrahi konusunda deneyimli olması gerekiyor. Zira 1-2 milimetre çapında ince damarlar üzerinden yapılan bir doku nakli söz konusu. Bu nedenle de bu girişim ancak mikroskop altında mümkün olabiliyor. Bu ameliyat sırasında hastaya aynı zamanda, yöntemin zorunlu bir parçası olarak estetik karın germe ameliyatı da yapılmış oluyor ki, bu da hastalarımızı çok mutlu eden ayrı bir kazanım. Çok şükür ki, bir ameliyatı daha alnımızın akıyla sonlandırdık. Hastamız Ayşe hanımın “dünya kadınlar günü” gibi böylesi özel bir günde tedavisi sonlanarak evine, çocuklarına dönecek olması ve onun bu mutluluğuna vesile olmak çok güzel. İyi ki hekim olmuşum diyorum böyle güzellikleri yaşarken. Tüm kadınlarımızın dünya kadınlar gününü kutluyor, hepsi için eşit, özgür, mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum.
7 saat süren ameliyat
Operasyonu gerçekleştiren ekibin bir diğer üyesi olan ve hastaya yapılan girişimle ilgili bilgiler veren Yrd. Doç.Dr. Mustafa Nihat Koç ise şunları söyledi “Her 8 kadından birinin, hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanıyor. Bu konuda erken teşhis çok önemli. Zira hastalık ihmal edildiğinde hasta sadece memesini değil hayatını da kaybedebiliyor. Meme kanserinin cerrahi tedavisi için memesi alınan kadınlar ise hayatta kalmanın mutluluğunu bile tam yaşayamıyorlar diyebilirim. Zira, aile hayatına, sosyal ve psikolojik durumuna kadar, meme, bir kadın için çok önemli bir rol oynuyor. Meme kaybı bu nedenle kadın için büyük bir kayıp. Özellikle de genç hastalarımız için vazgeçilmez bir organ. Biz plastik cerrahların meme kanseri sonrası kadına vücut ve ruhsal bütünlüğünü kazandırmadaki rolleri ise çok büyük. Yeni teknikler sayesinde kanser nedeniyle alınan memeyi yerine koymanın değişik yöntemleri var bu gün için. .Mutaf hocamızla birlikte gerçekleştirdiğimiz bu ameliyatta bunlardan biri. Bu ameliyatta meme yapımı için gerekli olan deri ve deri altı yağ dokusu, besleyici damarları ile birlikte bağlı bulunduğu karın bölgesinden, bu alanlardaki kaslara herhangi bir zarar vermeden alınıyor ve damarlar mikroskop altında alıcı bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanıyor. Hastamız tamamen devlet imkanlarıyla yapılan ve 7 saat süren bu ameliyatla yeni bir memeye kavuştu. Biz toplumda kanser sebebiyle memesi alınan ve böyle bir tedavi arayışı içinde olan çok sayıda kadının olduğunu biliyoruz. Hastalarımız bu konuda çaresiz olmadıklarını bilsinler, ekip olarak kendilerine yardımcı olmak için varız.”
Hasta eşinden örnek davranış
“Eşim gibi kanser sebebiyle memesi alınan çok kadın hasta var ama maalesef bir çoğu bu sıkıntılarını söyleyemiyor, içinde tutuyor. O insanların neler yaşadıklarını yakından bilen bir insan olarak, böyle bir ameliyatın mümkün olduğunun topluma duyurulmasının eşimle aynı durumdaki insanlara umut ve cesaret vereceğine inandığım için konuşuyorum” diyen hasta eşi Bilal Çetin ise “Böyle durumlarda eşlerin birbirine verdiği destek çok önemli. Biz bu konuda çok zor günler geçirdik.. Eşim 6 yıldan beri inanın hep bu günün hayalini kuruyordu. Her ne kadar destek olmaya moral vermeye çalışsam da yeni bir elbise alsam giymek istemiyor, insan içine çıkmak yada eskiden yaptığımız gibi denize, havuza gidemiyorduk. Çok üzüldüğünü ve sürekli bunun eksikliğini çektiğini biliyordum. Aslında daha önce yaptırmak istediğimiz bir ameliyattı, çok doktora gittik ama kimisi yapamam dedi, kimisine de biz güvenemedik. En son Prof..Dr. Mehmet Mutaf hocamız ve ekibi sayesinde eşim şu anda yeniden normal bir hayat sürme konumuna geldi.. Ameliyat 7 saat sürdü, önceden söylenmesine ve eşimi dünyaca bilinen bir ekibe emanet etmiş olmama rağmen, beklerken eşim için çok korktum. Hep çocuklarım aklıma geldi ama Allah’a çok şükür, şimdi çocuklarım ve ben çok mutluyuz. Eşim ise bu dünya kadınlar gününde DÜNYANIN EN MUTLU KADINI benim diyor. Bugün için dünyanın en mutlu kadını benim eşim ise inanın en mutlu adamı da benim” dedi. Cihan Ölmez
Prof. Dr. Mehmet Mutaf ve Yrd. Doç.Dr. Mustafa Nihat Koç’un basını bilgilendirdiği toplantıda konuşan Mutaf, müziği bıraktığı için herhangi bir pişmanlık duymadığını söyleyip hekimlik yaparak ülkeme daha büyük hizmet ediyorum dedi. Mutaf, ‘gençlik yıllarında müzisyenlik yaptım. Ancak akademik çalışmalar başlayınca müziği bırakmak zorunda kaldım. Hekimlik kıskanç bir meslektir. Yükü ağırdır. Çok fazla yük taşıyıp altında kalmaktansa gücüm oranında yük taşıdım. Müziği bir hobi olarak algılayabilirsiniz ki halen dost ortamlarında ya da kongrelerimizde arkadaşların ricası üzerine sahneye çıkıyoruz’ dedi.
6 yıl önce kanseri yenen ancak sağ memesi ameliyat ile alınan Çetin vucudundaki yokluğu tamamlamak için Gaziantep Üniversitesi’ne başvurdu. Nakilsiz Mucize Ekibi tarafından karnından alınan doku ile 7 saat süren bir cerahi girişim neticesinde Çetin’e meme yapıldı.
Prof. Dr. Mehmet Mutaf’ın “son derece titizlikle yapılması gereken ve mikro cerrahi deneyimi gerektiren bir girişim” olarak tanımladığı bu ameliyatla hasta silikon protez veya benzeri, vücuda yabancı, bir malzeme kullanılmadan, sadece kendi dokularıyla memesini yeniden kazanıyor. Yöntemin hastalara mutluluk veren bir diğer sonucu ise hastaların doku alınan karın bölgelerinin “karın germe” işlemi ile kapatılması ile karın derisindeki sarkma ve yağ fazlalıklarından kurtularak, ideal bir karın görünümüne de kavuşuyor olması.
Henüz 30 Yaşındayken Kansere Yakalandı
Ayşe Çetin meme kanseri teşhisi aldığında henüz 30 yaşındaydı. Bir gün kendi kendine kontrol ederken göğsünde bir kitle fark etti. “O an dondum, şok olmuştum” diyor. Hemen eşiyle birlikte doktora koştular. Tetkikler sonrası meme kanseri olduğunu öğrendiğinde ise kendi deyişiyle “yıkıldı” ama daha çok gençti ve 3 çocuk annesiydi. Çocuklarını düşündü. Onlar daha çok küçüktü ve onları kimseye terk edemezdi. Onları büyütüp, güzel günlerini görebilmek istiyordu. Karar verdi, meme kanserini alt edecekti. O günleri hiç unutmuyor. “Ameliyat masasına yatarken. çocuklarım ve eşim gözlerimin önüne geldi. Onların bana ihtiyaç duyduğunu biliyordum. Kendimden çok onları düşünerek, bu hastalıktan tamamen kurtulmam için dua ederek girdim ameliyata” diyor. Genel cerrahi uzmanlarınca yapılan ameliyatla sağ memesi, koltuk altı dokularına kadar tamamen alındı. Hemen akabinde kemoterapi ve ışın tedavisi de gören Ayşe Çetin, zorlu bir tedavi sürecinden sonra kanseri yendi. Ancak zaman geçtikçe alınan memesinin eksikliği gerek fiziki gerekse de psikolojik olarak sıkıntı vermeye başlamıştı. Meme kanseri nedeniyle alınan memesinin yokluğunun“mahcubiyetiyle” yaşamak istemiyordu daha fazla. Ayşe Çetin o günleri şöyle anlatıyor: “Eşime karşı hep mahçuptum, kendimi yarım ve eksik hissediyor ve sürekli bunun moral bozukluğunu yaşıyordum”
Nakilsiz Mucize Ekibi mutluluk dağıtmaya devam ediyor
Ayşe Çetin’e kanserle kaybettiği memesini yeniden kazandıran cerrahi ekibin başkanı Gaziantep Üniversitesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Mehmet Mutaf. Gerçekleştirdiği nakilsiz yüz yapımı operasyonlarıyla dünyanın konuştuğu bilim adamı şunları söyledi;
Meme kanseri sonrası en büyük problem hastanın alınan memelerinden dolayı yaşadığı eksiklik duygusu. Bu “yarım insan” olma hissiyatı hastanın tüm hayatını etkiliyor. Zira meme kadın için çok kıymetli, kadın cinsiyetinin sembolü olan bir organ. Dolayısıyla memesini kaybeden kadın kadınlığının bir bölümünü de kaybetmiş gibi hissediyor bir anlamda. Özellikle genç hastalarda bu çok daha dayanılmaz bir durum. Dolayısıyla kendi dokularından normalini taklit eden bir meme oluşturmak için çok çaba harcıyoruz. Onkoplastik cerrahi kapsamında yer alan bu ameliyat son derece hassas planlama ve çalışma gerektiren bir ameliyat. Yapabilmek için plastik cerrahın mikro cerrahi konusunda deneyimli olması gerekiyor. Zira 1-2 milimetre çapında ince damarlar üzerinden yapılan bir doku nakli söz konusu. Bu nedenle de bu girişim ancak mikroskop altında mümkün olabiliyor. Bu ameliyat sırasında hastaya aynı zamanda, yöntemin zorunlu bir parçası olarak estetik karın germe ameliyatı da yapılmış oluyor ki, bu da hastalarımızı çok mutlu eden ayrı bir kazanım. Çok şükür ki, bir ameliyatı daha alnımızın akıyla sonlandırdık. Hastamız Ayşe hanımın “dünya kadınlar günü” gibi böylesi özel bir günde tedavisi sonlanarak evine, çocuklarına dönecek olması ve onun bu mutluluğuna vesile olmak çok güzel. İyi ki hekim olmuşum diyorum böyle güzellikleri yaşarken. Tüm kadınlarımızın dünya kadınlar gününü kutluyor, hepsi için eşit, özgür, mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyorum.
7 saat süren ameliyat
Operasyonu gerçekleştiren ekibin bir diğer üyesi olan ve hastaya yapılan girişimle ilgili bilgiler veren Yrd. Doç.Dr. Mustafa Nihat Koç ise şunları söyledi “Her 8 kadından birinin, hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanıyor. Bu konuda erken teşhis çok önemli. Zira hastalık ihmal edildiğinde hasta sadece memesini değil hayatını da kaybedebiliyor. Meme kanserinin cerrahi tedavisi için memesi alınan kadınlar ise hayatta kalmanın mutluluğunu bile tam yaşayamıyorlar diyebilirim. Zira, aile hayatına, sosyal ve psikolojik durumuna kadar, meme, bir kadın için çok önemli bir rol oynuyor. Meme kaybı bu nedenle kadın için büyük bir kayıp. Özellikle de genç hastalarımız için vazgeçilmez bir organ. Biz plastik cerrahların meme kanseri sonrası kadına vücut ve ruhsal bütünlüğünü kazandırmadaki rolleri ise çok büyük. Yeni teknikler sayesinde kanser nedeniyle alınan memeyi yerine koymanın değişik yöntemleri var bu gün için. .Mutaf hocamızla birlikte gerçekleştirdiğimiz bu ameliyatta bunlardan biri. Bu ameliyatta meme yapımı için gerekli olan deri ve deri altı yağ dokusu, besleyici damarları ile birlikte bağlı bulunduğu karın bölgesinden, bu alanlardaki kaslara herhangi bir zarar vermeden alınıyor ve damarlar mikroskop altında alıcı bölgedeki damarlara dikilerek yaşaması sağlanıyor. Hastamız tamamen devlet imkanlarıyla yapılan ve 7 saat süren bu ameliyatla yeni bir memeye kavuştu. Biz toplumda kanser sebebiyle memesi alınan ve böyle bir tedavi arayışı içinde olan çok sayıda kadının olduğunu biliyoruz. Hastalarımız bu konuda çaresiz olmadıklarını bilsinler, ekip olarak kendilerine yardımcı olmak için varız.”
Hasta eşinden örnek davranış
“Eşim gibi kanser sebebiyle memesi alınan çok kadın hasta var ama maalesef bir çoğu bu sıkıntılarını söyleyemiyor, içinde tutuyor. O insanların neler yaşadıklarını yakından bilen bir insan olarak, böyle bir ameliyatın mümkün olduğunun topluma duyurulmasının eşimle aynı durumdaki insanlara umut ve cesaret vereceğine inandığım için konuşuyorum” diyen hasta eşi Bilal Çetin ise “Böyle durumlarda eşlerin birbirine verdiği destek çok önemli. Biz bu konuda çok zor günler geçirdik.. Eşim 6 yıldan beri inanın hep bu günün hayalini kuruyordu. Her ne kadar destek olmaya moral vermeye çalışsam da yeni bir elbise alsam giymek istemiyor, insan içine çıkmak yada eskiden yaptığımız gibi denize, havuza gidemiyorduk. Çok üzüldüğünü ve sürekli bunun eksikliğini çektiğini biliyordum. Aslında daha önce yaptırmak istediğimiz bir ameliyattı, çok doktora gittik ama kimisi yapamam dedi, kimisine de biz güvenemedik. En son Prof..Dr. Mehmet Mutaf hocamız ve ekibi sayesinde eşim şu anda yeniden normal bir hayat sürme konumuna geldi.. Ameliyat 7 saat sürdü, önceden söylenmesine ve eşimi dünyaca bilinen bir ekibe emanet etmiş olmama rağmen, beklerken eşim için çok korktum. Hep çocuklarım aklıma geldi ama Allah’a çok şükür, şimdi çocuklarım ve ben çok mutluyuz. Eşim ise bu dünya kadınlar gününde DÜNYANIN EN MUTLU KADINI benim diyor. Bugün için dünyanın en mutlu kadını benim eşim ise inanın en mutlu adamı da benim” dedi. Cihan Ölmez