Demokrasinin gelişmesi ve insan hakları standartlarının yükselmesiyle birlikte kadın hakları mücadelesinde dünyada ve ülkemizde ciddi mesafeler katedilmiştir.
Kız çocuklarımızdan, her yaştaki kadınlarımıza kadar ayrımcılık, dışlama, şiddet ve tüm hak ihlallerine karşı kadın hareketleri, kadınların örgütlü hak arayışları, basın ve yayın organları, sivil toplum örgütleri ile birlikte mücadeleler verilerek, güçlü bir kamuoyu oluşturulmuştur. Bu mücadelelerle önemli kazanımlar elde edilmiştir. Ükemizde ciddi anlamda kadın hakları reformları yapılmış, yasal bazda çok ciddi adımlar atılmıştır. Kadın erkek eşitliği, anayasal koruma altına alınmıştır. Kadına karşı şiddeti önlemek ve cezalandırmak için güçlü yasalar konulmuştur. Kadınların iş dünyasında daha aktif olmaları için ve iş hayatına katılmalarını sağlamak için teşvikler verilmektedir. Kadınların siyasi alanda, kamu hizmetlerinde ve hükümet organlarında temsil oranı giderek artmaktadır.
Ancak ülkemizde hala aşamadığımız gelenek, görenek, adet kisvesi adı altında adeletsizlikler ve kadınlara şiddet maalesef devam etmektedir.
Meslek seçimleri ve iş yaşamında devam eden cinsiyetçi iş bölümü ciddi bir sorundur. Ne zihnen ne de bilgi birikimi olarak erkek teknik elemanlardan hiçbir eksiği olmayan kadınlarımıza cinsiyet ayırımcılığı daha iş ilanlarında dayatılmakta, erkek mühendis arayan ilanlarla yoluna ket vurulmaktadır. Bu zihniyet kırılması da, sadece kadınlarımızın mücadelesiyle değil, eğitim hamlesi ve tüm bireylerin katkılarıyla aşılacaktır. Oysa çağdaş yaşamda kadın ve erkek, toplumsal iş bölümüne katıldıkları oranda hayata ortak olabilmektedir.
Elektrik Mühendisi olarak enerji konusuna da değinmek istiyorum. Türkiye elektrik dağıtım ve tüketim istatistiklerine göre, ülkemizde elektik enerjisinin yaklaşık %30’u olan 40 milyar kWh’ı mesken abonelerine ait. Maalesef enerjimizi ithal eden bir ülkeyiz ve ne acıdır ki; enerjide dışa bağımlı olan ülkemizde ciddi anlamda enerji israfı bulunmaktadır. Bu nedenle son yıllarda enerji tasarrufu ve verimliliğini arttırmaya yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bunlardan biri de enerji israfını önlemek, enerjiyi bilinçi kullanmak adına; Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yürütülen, Enerji Hanım projesidir. Bu proje toplumsal bir proje olup, projenin başrolüne kadın yerleştirmiştir. Enerji Hanım’ la kadınların ev içinde üstlendikleri rol sonucu, kadınların bilinçli enerji tüketimi sağlanacak ve bu sayede enerjiyi verimli kullanma hamleleri ile hiç kuşkusuz ülkemizin geleceği, bizden sonraki nesillerin istikbali güvence altına alınmış olacaktır. Ancak bu projenin daha etkin sonuç vermesi için üniversiteler ve meslek odaları ile birlikte yürütülmelidir. Çünkü Meslek Odaları, meslek ortamının ve demokrasinin olmazsa olmaz güvenceleridir. Biz TMMOB’li kadınlar olarak örgütümüze, yaşamımıza ve geleceğimize,ülkemize sahip çıkarak; “Kadınlar örgütlü TMMOB daha güçlü,Türkiye daha güçlü” diyoruz.
İş hayatındaki başarıları kadar yetiştirdikleri nesillerle de ülkenin geleceğinin şekillenmesine herkesten daha çok katkıda bulunan tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlar, ülkemizdeki her bireyin, enerji kazanımı noktasında katkı koyması ümidi ile hiçbir kadınımızın, insanımızın haksızlığa uğramadığı adil bir dünya olmasını diler, başta komşu ülkemiz Suriye’de ve savaş altındaki tüm ülkelerdeki kadın,çocuk ve yaşlılara uygulanan zulmün son bulmasını temenni eder, Dünya Kadınlar Günü'nü kutlar,saygılar sunarım.
İslim ARIKAN
Elektrik Mühendisleri Odası
Gaziantep Şubesi
Başkan Yardımcısı
Kız çocuklarımızdan, her yaştaki kadınlarımıza kadar ayrımcılık, dışlama, şiddet ve tüm hak ihlallerine karşı kadın hareketleri, kadınların örgütlü hak arayışları, basın ve yayın organları, sivil toplum örgütleri ile birlikte mücadeleler verilerek, güçlü bir kamuoyu oluşturulmuştur. Bu mücadelelerle önemli kazanımlar elde edilmiştir. Ükemizde ciddi anlamda kadın hakları reformları yapılmış, yasal bazda çok ciddi adımlar atılmıştır. Kadın erkek eşitliği, anayasal koruma altına alınmıştır. Kadına karşı şiddeti önlemek ve cezalandırmak için güçlü yasalar konulmuştur. Kadınların iş dünyasında daha aktif olmaları için ve iş hayatına katılmalarını sağlamak için teşvikler verilmektedir. Kadınların siyasi alanda, kamu hizmetlerinde ve hükümet organlarında temsil oranı giderek artmaktadır.
Ancak ülkemizde hala aşamadığımız gelenek, görenek, adet kisvesi adı altında adeletsizlikler ve kadınlara şiddet maalesef devam etmektedir.
Meslek seçimleri ve iş yaşamında devam eden cinsiyetçi iş bölümü ciddi bir sorundur. Ne zihnen ne de bilgi birikimi olarak erkek teknik elemanlardan hiçbir eksiği olmayan kadınlarımıza cinsiyet ayırımcılığı daha iş ilanlarında dayatılmakta, erkek mühendis arayan ilanlarla yoluna ket vurulmaktadır. Bu zihniyet kırılması da, sadece kadınlarımızın mücadelesiyle değil, eğitim hamlesi ve tüm bireylerin katkılarıyla aşılacaktır. Oysa çağdaş yaşamda kadın ve erkek, toplumsal iş bölümüne katıldıkları oranda hayata ortak olabilmektedir.
Elektrik Mühendisi olarak enerji konusuna da değinmek istiyorum. Türkiye elektrik dağıtım ve tüketim istatistiklerine göre, ülkemizde elektik enerjisinin yaklaşık %30’u olan 40 milyar kWh’ı mesken abonelerine ait. Maalesef enerjimizi ithal eden bir ülkeyiz ve ne acıdır ki; enerjide dışa bağımlı olan ülkemizde ciddi anlamda enerji israfı bulunmaktadır. Bu nedenle son yıllarda enerji tasarrufu ve verimliliğini arttırmaya yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bunlardan biri de enerji israfını önlemek, enerjiyi bilinçi kullanmak adına; Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yürütülen, Enerji Hanım projesidir. Bu proje toplumsal bir proje olup, projenin başrolüne kadın yerleştirmiştir. Enerji Hanım’ la kadınların ev içinde üstlendikleri rol sonucu, kadınların bilinçli enerji tüketimi sağlanacak ve bu sayede enerjiyi verimli kullanma hamleleri ile hiç kuşkusuz ülkemizin geleceği, bizden sonraki nesillerin istikbali güvence altına alınmış olacaktır. Ancak bu projenin daha etkin sonuç vermesi için üniversiteler ve meslek odaları ile birlikte yürütülmelidir. Çünkü Meslek Odaları, meslek ortamının ve demokrasinin olmazsa olmaz güvenceleridir. Biz TMMOB’li kadınlar olarak örgütümüze, yaşamımıza ve geleceğimize,ülkemize sahip çıkarak; “Kadınlar örgütlü TMMOB daha güçlü,Türkiye daha güçlü” diyoruz.
İş hayatındaki başarıları kadar yetiştirdikleri nesillerle de ülkenin geleceğinin şekillenmesine herkesten daha çok katkıda bulunan tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlar, ülkemizdeki her bireyin, enerji kazanımı noktasında katkı koyması ümidi ile hiçbir kadınımızın, insanımızın haksızlığa uğramadığı adil bir dünya olmasını diler, başta komşu ülkemiz Suriye’de ve savaş altındaki tüm ülkelerdeki kadın,çocuk ve yaşlılara uygulanan zulmün son bulmasını temenni eder, Dünya Kadınlar Günü'nü kutlar,saygılar sunarım.
İslim ARIKAN
Elektrik Mühendisleri Odası
Gaziantep Şubesi
Başkan Yardımcısı
RSS