Bulunamayan ilaç sayısının 3 binin üzerine çıktığını vurgulayan Başkan Yılmaz, “Yüzde 37 zam yapılması bazı ilaçların piyasaya çıkmasını sağlayacak, fakat daha ilaç yokluğu artarak devam edecek. Ayrıca yeni yöntemlerle üretilen ve tedavilerde kullanılan ilaçlar ülkemize gelmiyordu, artık hiç gelmeyecek. Çünkü ilaç endüstrisinde fiyat yeniliğe göre belirlenir. Örneğin; kanser, astım, diyabet gibi dünyada kullanılan birçok ilaç Türkiye’ye gelmeyecek” şeklinde konuşma yaptı.
Bu koşullarda ilaç sanayisinin, ilaç üretmesi, piyasaya sürmesi çok zor
Yılmaz, “İlaç Fiyat Kararnamesine göre ülkemizde ilaç fiyatları bir önceki yılın Euro kuru üzerinden belirlenir. Geçen yıl 4,57 lira olarak belirlenen Euro kuru bu sene 6,29 liraya çıkarıldı. Hiç kimse Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyona inanmıyor, gerçek enflasyon ise yüzde 100’ün üzerinde. Şu anda güncel Euro kuru 15,5 lira civarında. Yani belirlenen 6,29 lira reel olarak geçerli olan Euro kurunun yarısı bile değil. Örneğin; ateş düşürücü şurubun şişe fiyatı 9 lira iken ilacın kendisi 10 lira. Dolayısıyla bu koşullarda ilaç sanayisinin, ilaç üretmesi, piyasaya sürmesi çok zor. O nedenle önümüzdeki günlerce ilaç anlamında sıkıntılı günler bizleri bekliyor” uyarısında bulundu.
Birçok eczane iflas etmek ve kapanma zorunda kalacak
“Fiyatlar 19 Şubat tarihinde yansıyacağı için bir tane bile ilaç alamıyoruz, eczaneler depolardan, depolarda firmalardan ilaç temin edemiyor” ifadelerini kullanan Yılmaz, büyük bir ilaç sıkıntısı yaşandığına dikkat çekti. “Bu saçma yönteme artık son verilmesi ve ilaç fiyatları duruma göre güncellenmesi gerekiyor. Eczacılık hizmetini kesintisiz sürdürmek, bunu yaparken ayakta kalmak istiyoruz. Bu kazançlarla eczanelerin ayakta kalması mümkün değil. O nedenle eczacı karlarının arttırılması lazım. Yoksa birçok eczane iflas etmek ve kapanma zorunda kalacak” dedi.
2022 yılında vatandaşın cebinden sağlığa daha fazla para çıkacak
Yılmaz, 2022 yılında vatandaşın cebinden sağlığa daha fazla para çıkacağını hatırlattı. “Ekim ayında yapılan bir değişiklik ile Sosyal Güvenlik Kurumu, eşdeğer ilaçlar arasındaki farkı yüzde 10’dan yüzde 5’e düşürdü. Yani, alınacak ilaç yüzde 5’ten pahalı ise aradaki farkı vatandaş ödeyecek. İlaca gelen zamla birlikte cepten çıkan para daha da artacak. Bu da halkın reçetedeki tüm ilaçları alamayacağı anlamına geliyor. Artık kasada para kalmayınca devlette bu tür yöntemlere başvurmak zorunda kalıyor, ama bu yöntemler yanlış” diye açıklamada bulundu. Adem Kesenek
RSS