“Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı buna ’dur’ deyip bu rantın önüne geçmeli”
Antepfıstığı’nda sıkıntı sürerken, Antep Fıstığı Tanıtım Grubu Derneği Başkanı Zeki Yağcı, Antep fıstığındaki fiyat artışının spekülatif hareketlere bağlı olduğunu ve uzun vadede bunun önüne geçilmek için çiftçilerin desteklenerek fıstığın ağaçtayken kayıt altına alınması gerektiğini söyledi. Bursa Tatlıcılar, Süt ve Süt Ürünleri, Şekerciler Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı Necip Daş da esnafın zor günler geçirdiğini belirterek, "Türkiye genelindeki tatlıcılar olarak fıstık kullanmama kararı aldık” dedi.
Karaborsa önlenmeli
Daş, “Bu fiyatlar fıstık olmadığından değil, karaborsacılardan kaynaklanmakta. Fıstığı ranta çevirip milyonlarca lira kar elde ediyorlar. Bunun yanında tereyağı fiyatları da artıyor. Antep fıstığının fiyatı şu an 100 lira. Esnafın 100 liraya fıstık alıp bu işin içinden çıkması mümkün değil. Türkiye genelindeki tatlıcılar fıstık kullanmama kararı aldı" diye konuştu.Tatlıcılar, Suriye, İran ve Ukrayna gümrük kapılarının kapalı olması sebebiyle Türkiye’deki karaborsacıların fıstığı stokladığını ileri sürdü.
Fıstığı stoklayıp büyük
paralar elde eden tüccarlar var
Karaborsacılara mani olunmasını isteyen Daş, "Fıstığı stoklayıp büyük paralar elde eden tüccarlar var. Bu konuyu Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya kadar taşıyacağız. Gümrüklerin açılmasını önemle rica edeceğiz. Federasyonumuz aracılığıyla Türkiye’deki tüm oda başkanları toplanarak fiyat artışlarının önüne geçilmesini, bu meseleye hükümetin acilen çare bulmasını talep edeceğiz. Bugün tereyağı ve cevizin kilosu 30-35 lira, Antep fıstığının kilosu 95-100 lira arasında. Gümrükler açılmadığı müddetçe fıstık fiyatları daha da artacak. Böyle devam ederse Türkiye genelinde Antep fıstıklı ürün üretmeyip boykot yapacağız. Bu bütün arkadaşlarımızın ortak kararı. Bu konuyu Türkiye geneline yayacağız" diye konuştu.
Gümrükler kapalı olduğu
için fıstık ithal edilemiyor
Antep fıstığının 2 ay önce 60-65 lira olduğunu hatırlatan Necip Daş, "Bugün ise 100 liraya kadar çıktı ve daha da çıkması bekleniyor. Tüccarların elinde 2012 yılından dahi fıstık var. Karaborsacılar, gümrüklerin kapalı olmasını fırsat bilip üreticinin elinden fıstıkları topladı. Şimdi istedikleri gibi fiyatlarla oynuyorlar. Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı buna ’dur’ deyip bu rantın önüne geçmeli. Şu an gümrükler kapalı olduğu için fıstık ithal edilemiyor. Bundan sonra tatlılarda Antep fıstığı yerine yer fıstığı kullanacağız. Tabii ki yer fıstığı Antep fıstığının lezzetini vermez ama az da olsa fıstık sıkıntısını giderebilir. Türkiye genelinde baklava üretimi yapan 40-50 bin civarında esnaf var” dedi.
Fıstık ağaçta iken kayıt altına alınsın
Son zamanlarda Antep fıstığı fiyatlarının artmasının her kesimi rahatsız ettiğini belirten Antep Fıstığı Tanıtım Grubu Derneği Başkanı Zeki Yağcı da son dönemlerde Antep Fıstığı’nın son dönemde çok konuşulduğunu ifade ederek, “Bunun nedeni fiyatların yüksek olmasıdır. Sezon dönemin de aşağı yukarı kırmızı kabuklu fıstık dediğimiz cinsimiz 10 lira civarındaydı sezon başında. Şuanda 20 liraya yüzde yüz bir artış oldu. Antep Fıstığındaki yükselişin nedeni Antep Fıstığı artık ciddi bir sanayi ürünü haline geldi. Kuruyemiş sektöründe ana ürün bilindiği gibi Antep Fıstığıdır. Fıstık kuruyemiş dışında da baklava, çikolata, salam, sucuk, sosis sektöründe ve yemek sektöründe çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Tabi ki çok geniş bir alanda kullanılınca rekoltede az olunca geçtiğimiz yıllara göre bu seneki rekoltemizde neredeyse yarıdan az rekolte tahminimiz vardı. Böyle olunca fiyatlar yükseldi. Tabi bu yükselişten bizlerde memnun değiliz. Ben Antep fıtığı ticareti yapan bir firma olarak bu yükseliş bizleri memnun etmiyor. Antep Fıstığındaki bu yükseliş üreticiyi memnun etmiyor. Sanayiciyi memnun etmiyor” dedi.
Kayıt dışı çalışma istemiyoruz
Yağcı, bu iş de spekülatif hareketlerin yapıldığına da işaret ederek, “Bu spekülatif hareketi önlemenin bir yolu var. Örneğin sektör tamamen kayıt altına alınabilir. Şimdi biz bunu çok önemsiyoruz. Bu devirde merdiven altı yöntemlerle çok hijyenik olmayan şartlarda yada kayıt dışı çalışılmasını istemiyoruz. Yani bizim esnafımızda, tüccarımızın da böyle bir anlayışı yok. Zaten bundan sonra ürettiğiniz ürünü kaliteli üretmek zorundasınız. Bunu siz yapmazsanız, sizden bir sonraki alıcı sizi buna zorluyor. Artık işin realitesi bu. Şimdi bunu önlemenin en güzel yolu geçici bir süre için ithalat izni verilebilir. Bu tür talepler var biz çok makul görmüyoruz. Ama geçici bir yöntem olabilir. Ama asla bunu tasnif etmiyorum” diye konuştu.
Antep Fıstığında gerçek ve
hakiki üreticiye prim desteği verilmeli
Yağcı özellikle Antep Fıstığı üreticilerinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Fiyat artışının önlenmesinin bir yolu kendi ürünümüzün özelliğinde kalitesini bölgesel özelliğini ön plana çıkararak Antep fıstığına çok küçük destekler vermek. Bunun için de köylüye prim desteği verilmeli. Antep Fıstığında gerçek ve hakiki üreticiye bir prim desteği verilirse sektör kendiliğinden kayıt altına girecektir. Bu spekülatif hareketlerin kesinlikle önüne geçilecektir. Bu işin ticaretini yapan insan fıstık alıp deposunda tutamaz. Çünkü onu çevirmek zorunda bunun bir maliyeti var. Ama spekülatif hareketleri genelde kayıt dışı çalışan merdiven altı çalışan insanlar yapıyor. Bununda önüne geçmek için gerçek üreticiye gerçek Antep fıstığı çiftçisine prim desteği vereceksin. Bu prim desteği verirsen eğer Antep fıstığı üreticisi prim alacağı yere ürününü satar onu belgeler devlete götürür devletten primini alır bende o aldığı belgeyi kaydıma sokma zorundayım” şeklinde konuştu.
60 trilyon kaynak aktarılsın
Verilecek destekle kayıt altına alınan Antep fıstığının daha çok devlete kazanç sağlayacağını da hatırlatan Başkan Yağcı, “Biz bu konun daha önce çalışmasını yaptık. Eğer devletimiz Antep Fıstığı gerçek üreticisine üretimi artırmak için 60 trilyonluk bir kaynak ayırsa bunu tüccara istemiyoruz, böyle bir desteği, işletmeciye istemiyoruz, sanayiciye istemiyoruz, gerçek Antep Fıstığı üreticisine 60 veya 70 milyon TL kaynak verilirse bunun geri dönüşü en az 100 milyon TL olarak devlete geri dönecektir. Sektör kayıt altına gireceği gibi bu kalitenin artırması içinde çok büyük bir ivme kazandıracaktır. Ayrıca bölgedeki işsizliğin önlenmesinde bakın bizim bölgemizden Gaziantep değil sadece bölgemizde 250 bin civarında insan geçimini Antep fıstığı ekimi, dikimi ve ticaretiyle geçinerek yapıyor. İnsanlar geçimini bu yoldan temin ediyor. Böyle büyük bir kitleye hitap eden sektörü çok küçük destekler vererek devlete hiçbir kaydı olmadan yani bu desteği verirseniz bu problemler ortadan kalkacaktır” dedi. Sabah
Antepfıstığı’nda sıkıntı sürerken, Antep Fıstığı Tanıtım Grubu Derneği Başkanı Zeki Yağcı, Antep fıstığındaki fiyat artışının spekülatif hareketlere bağlı olduğunu ve uzun vadede bunun önüne geçilmek için çiftçilerin desteklenerek fıstığın ağaçtayken kayıt altına alınması gerektiğini söyledi. Bursa Tatlıcılar, Süt ve Süt Ürünleri, Şekerciler Esnaf ve Sanatkarları Odası Başkanı Necip Daş da esnafın zor günler geçirdiğini belirterek, "Türkiye genelindeki tatlıcılar olarak fıstık kullanmama kararı aldık” dedi.
Karaborsa önlenmeli
Daş, “Bu fiyatlar fıstık olmadığından değil, karaborsacılardan kaynaklanmakta. Fıstığı ranta çevirip milyonlarca lira kar elde ediyorlar. Bunun yanında tereyağı fiyatları da artıyor. Antep fıstığının fiyatı şu an 100 lira. Esnafın 100 liraya fıstık alıp bu işin içinden çıkması mümkün değil. Türkiye genelindeki tatlıcılar fıstık kullanmama kararı aldı" diye konuştu.Tatlıcılar, Suriye, İran ve Ukrayna gümrük kapılarının kapalı olması sebebiyle Türkiye’deki karaborsacıların fıstığı stokladığını ileri sürdü.
Fıstığı stoklayıp büyük
paralar elde eden tüccarlar var
Karaborsacılara mani olunmasını isteyen Daş, "Fıstığı stoklayıp büyük paralar elde eden tüccarlar var. Bu konuyu Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’ya kadar taşıyacağız. Gümrüklerin açılmasını önemle rica edeceğiz. Federasyonumuz aracılığıyla Türkiye’deki tüm oda başkanları toplanarak fiyat artışlarının önüne geçilmesini, bu meseleye hükümetin acilen çare bulmasını talep edeceğiz. Bugün tereyağı ve cevizin kilosu 30-35 lira, Antep fıstığının kilosu 95-100 lira arasında. Gümrükler açılmadığı müddetçe fıstık fiyatları daha da artacak. Böyle devam ederse Türkiye genelinde Antep fıstıklı ürün üretmeyip boykot yapacağız. Bu bütün arkadaşlarımızın ortak kararı. Bu konuyu Türkiye geneline yayacağız" diye konuştu.
Gümrükler kapalı olduğu
için fıstık ithal edilemiyor
Antep fıstığının 2 ay önce 60-65 lira olduğunu hatırlatan Necip Daş, "Bugün ise 100 liraya kadar çıktı ve daha da çıkması bekleniyor. Tüccarların elinde 2012 yılından dahi fıstık var. Karaborsacılar, gümrüklerin kapalı olmasını fırsat bilip üreticinin elinden fıstıkları topladı. Şimdi istedikleri gibi fiyatlarla oynuyorlar. Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı buna ’dur’ deyip bu rantın önüne geçmeli. Şu an gümrükler kapalı olduğu için fıstık ithal edilemiyor. Bundan sonra tatlılarda Antep fıstığı yerine yer fıstığı kullanacağız. Tabii ki yer fıstığı Antep fıstığının lezzetini vermez ama az da olsa fıstık sıkıntısını giderebilir. Türkiye genelinde baklava üretimi yapan 40-50 bin civarında esnaf var” dedi.
Fıstık ağaçta iken kayıt altına alınsın
Son zamanlarda Antep fıstığı fiyatlarının artmasının her kesimi rahatsız ettiğini belirten Antep Fıstığı Tanıtım Grubu Derneği Başkanı Zeki Yağcı da son dönemlerde Antep Fıstığı’nın son dönemde çok konuşulduğunu ifade ederek, “Bunun nedeni fiyatların yüksek olmasıdır. Sezon dönemin de aşağı yukarı kırmızı kabuklu fıstık dediğimiz cinsimiz 10 lira civarındaydı sezon başında. Şuanda 20 liraya yüzde yüz bir artış oldu. Antep Fıstığındaki yükselişin nedeni Antep Fıstığı artık ciddi bir sanayi ürünü haline geldi. Kuruyemiş sektöründe ana ürün bilindiği gibi Antep Fıstığıdır. Fıstık kuruyemiş dışında da baklava, çikolata, salam, sucuk, sosis sektöründe ve yemek sektöründe çok yaygın bir şekilde kullanılıyor. Tabi ki çok geniş bir alanda kullanılınca rekoltede az olunca geçtiğimiz yıllara göre bu seneki rekoltemizde neredeyse yarıdan az rekolte tahminimiz vardı. Böyle olunca fiyatlar yükseldi. Tabi bu yükselişten bizlerde memnun değiliz. Ben Antep fıtığı ticareti yapan bir firma olarak bu yükseliş bizleri memnun etmiyor. Antep Fıstığındaki bu yükseliş üreticiyi memnun etmiyor. Sanayiciyi memnun etmiyor” dedi.
Kayıt dışı çalışma istemiyoruz
Yağcı, bu iş de spekülatif hareketlerin yapıldığına da işaret ederek, “Bu spekülatif hareketi önlemenin bir yolu var. Örneğin sektör tamamen kayıt altına alınabilir. Şimdi biz bunu çok önemsiyoruz. Bu devirde merdiven altı yöntemlerle çok hijyenik olmayan şartlarda yada kayıt dışı çalışılmasını istemiyoruz. Yani bizim esnafımızda, tüccarımızın da böyle bir anlayışı yok. Zaten bundan sonra ürettiğiniz ürünü kaliteli üretmek zorundasınız. Bunu siz yapmazsanız, sizden bir sonraki alıcı sizi buna zorluyor. Artık işin realitesi bu. Şimdi bunu önlemenin en güzel yolu geçici bir süre için ithalat izni verilebilir. Bu tür talepler var biz çok makul görmüyoruz. Ama geçici bir yöntem olabilir. Ama asla bunu tasnif etmiyorum” diye konuştu.
Antep Fıstığında gerçek ve
hakiki üreticiye prim desteği verilmeli
Yağcı özellikle Antep Fıstığı üreticilerinin mutlaka desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Fiyat artışının önlenmesinin bir yolu kendi ürünümüzün özelliğinde kalitesini bölgesel özelliğini ön plana çıkararak Antep fıstığına çok küçük destekler vermek. Bunun için de köylüye prim desteği verilmeli. Antep Fıstığında gerçek ve hakiki üreticiye bir prim desteği verilirse sektör kendiliğinden kayıt altına girecektir. Bu spekülatif hareketlerin kesinlikle önüne geçilecektir. Bu işin ticaretini yapan insan fıstık alıp deposunda tutamaz. Çünkü onu çevirmek zorunda bunun bir maliyeti var. Ama spekülatif hareketleri genelde kayıt dışı çalışan merdiven altı çalışan insanlar yapıyor. Bununda önüne geçmek için gerçek üreticiye gerçek Antep fıstığı çiftçisine prim desteği vereceksin. Bu prim desteği verirsen eğer Antep fıstığı üreticisi prim alacağı yere ürününü satar onu belgeler devlete götürür devletten primini alır bende o aldığı belgeyi kaydıma sokma zorundayım” şeklinde konuştu.
60 trilyon kaynak aktarılsın
Verilecek destekle kayıt altına alınan Antep fıstığının daha çok devlete kazanç sağlayacağını da hatırlatan Başkan Yağcı, “Biz bu konun daha önce çalışmasını yaptık. Eğer devletimiz Antep Fıstığı gerçek üreticisine üretimi artırmak için 60 trilyonluk bir kaynak ayırsa bunu tüccara istemiyoruz, böyle bir desteği, işletmeciye istemiyoruz, sanayiciye istemiyoruz, gerçek Antep Fıstığı üreticisine 60 veya 70 milyon TL kaynak verilirse bunun geri dönüşü en az 100 milyon TL olarak devlete geri dönecektir. Sektör kayıt altına gireceği gibi bu kalitenin artırması içinde çok büyük bir ivme kazandıracaktır. Ayrıca bölgedeki işsizliğin önlenmesinde bakın bizim bölgemizden Gaziantep değil sadece bölgemizde 250 bin civarında insan geçimini Antep fıstığı ekimi, dikimi ve ticaretiyle geçinerek yapıyor. İnsanlar geçimini bu yoldan temin ediyor. Böyle büyük bir kitleye hitap eden sektörü çok küçük destekler vererek devlete hiçbir kaydı olmadan yani bu desteği verirseniz bu problemler ortadan kalkacaktır” dedi. Sabah