“Siyasi iktidar, Mayıs seçimlerinde aldığı sonucun verdiği pervasızlıkla eğitimdeki gericileştirme politika ve söylemlerini artırdı” diyen Dağlı, “Gericilik yarışına çiçeği burnunda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katılmış, ülkeyi yüz yıl geriye itecek tehlikeli bir söylemde bulundu. Türkiye, laik bir cumhuriyettir ve burada eğitim, yasalarımızın da altını çizdiği biçimde karma olarak verilir. Atatürk’ün kurduğu Milli Eğitim Bakanlığı’nın baş koltuğunda oturan bir bürokrat, milli eğitimi tarifleyen yasa ve yönetmelikleri çiğnemekle değil koruyup uygulamakla yükümlü” ifadelerine yer verdi.
Temir, “Kız çocuklarının eğitimi, gerici niyetlere alet edilmeye çalışılmakta, karanlık bir kurnazlık sergileniyor. Kız çocuklarının eğitimine gerçekten önem veren bir Milli Eğitim Bakanlığı, hem öğrencilerine hem onların ailelerine cinsiyet eşitliğini anlatır, pozitif ayrımcılık uygulamalarını hayata geçirir, okullaşma oranını yüzde yüz hale getirmeyi ana hedef beller, teşvikler geliştirir, yatırımlar yapar; tarikatlara kulağını dayamaz” açıklamasında bulundu.