Türkiye'de yaklaşık 2.5 sene önce yapılan bir düzenleme ile firmaların ihalelere katılırken banka teminat mektubu yerine kefalet senetlerini sunmalarına imkan tanınması, kefalet sigortalarına olan ilgiyi artırdı. Kefalet sigortalarının bilançoda tam olarak borç şeklinde görünmemesinin yanında bu sigortayı yapan firmaların bankadaki limitlerinin etkilenmemesinin çok önemli avantajları olduğunu ifade eden Rosenberg&Parker Başkanı Chad Rosenberg, artış trendinin önümüzdeki dönemde de devam etmesini beklediklerini kaydetti. Yine bir yasal zorunluluk haline getirilen kentsel dönüşüm kapsamında bina tamamlama sigortalarına da dikkat çeken Rosenberg, bunun tüketicileri koruma adına çok önemli bir gelişme olduğunu ve inşaatın yapılmama riskini ortadan kaldırdığını ifade etti.
Dünyada 75 yıldır, Türkiye'de ise 2014 yılından bu yana faaliyet gösteren ABD merkezli Rosenberg&Parker, kefalet sigortası ve bina tamamlama sigortası alanlarında önemli bir potansiyel görüyor. Özellikle 2.5 sene önce 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunda yapılan değişiklikle ihaleye giren firmaların banka teminat mektubu yerine kefalet senetlerini sunmalarına imkan tanınması kefalet sigortalarına olan ilgiyi artırırken, bu ilginin önümüzdeki dönemde de artacağı öngörülüyor
Kefalet sigortalarının anavatanının ABD olduğunu söyleyen Rosenberg&Parker Başkanı Chad Rosenberg, tüm dünyada 11 milyar dolarlık bir sektörden bahsettiklerini söyledi. Bu rakamın yüzde 60'ının ABD'de gerçekleştiğini kaydeden Rosenberg, kefalet sigortalarının genel sigorta sektörü içerisindeki payı halen çok küçük olsa da son dönemde ciddi bir ilerleme yaşandığına işaret etti.
Büyümenin son dönemlerde dünyanın diğer bölgelerine kaydığını ve ürün tanındıkça gelişimin de arttığını ifade eden Rosenberg, "ABD'de sektör oturdu ama diğer bölgelerde daha yeni yeni gelişiyor. 2008'de yaşanan bankacılık krizi sonrası karşılık ayırma oranlarının değişmesi, bankaların teminat mektuplarının bilançolarına yansıtma şekillerinin değişmesi ve teminat mektuplarının maliyetlerinin yükselmesi, kefalet sigortalarının kullanımının artmasında çok etkili oldu. Bankalarda verilen teminatlarda daralma yaşandığı zaman kefalet sigortası tarafında daha fazla talep olduğunu gördük." diye konuştu.
Basel kriterleri öncesi banka teminat mektuplarının çok ucuza geldiğini çünkü bankaların çok fazla karşılık ayırmak durumunda olmadığını anlatan Rosenberg, "Bu nedenle iyi müşterilerine neredeyse bedavaya teminat mektubu veriliyordu. Şimdi ise banka teminat mektubu almak pahalılaştı, kefalet sigortaları ucuzladı. Basel kriterlerinin ardından kefalet sigortası ile banka teminat mektupları arasındaki roller değişmeye başladı. Bütün kariyerim boyunca globaldeki kefalet sigortası kapasitesinin bu kadar büyük olduğunu görmedik. Şu an olabileceği en üst seviyede ve bu sağlıklı büyümenin devam edeceğini düşünüyorum." dedi.
Kefalet sigortasının bilançoda tam olarak borç şeklinde görünmemesinin şirketler açısından önemli bir avantaj olduğuna işaret eden Rosenberg, aynı zamanda kefalet sigortası yapan bir firmanın bankadaki limitlerinden yemediğini söyledi. Bunun yanında banka teminat mektubu verilen firmanın bunu istediği zaman bozdurabilme hakkı olduğunu belirten Rosenberg, "Kefalet sigortası dünyasında genelde verilen teminat mektupları şarta bağlı teminat mektupları oluyor, yani yüklenicinin hakikaten projede bir hata yapması lazım ve bir hasar oluşması gerekiyor ki o şarta bağlı olarak onu bozdurabilsin. Dolayısıyla müşteriyi koruyor." dedi. Haber Merkezi
Dünyada 75 yıldır, Türkiye'de ise 2014 yılından bu yana faaliyet gösteren ABD merkezli Rosenberg&Parker, kefalet sigortası ve bina tamamlama sigortası alanlarında önemli bir potansiyel görüyor. Özellikle 2.5 sene önce 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunda yapılan değişiklikle ihaleye giren firmaların banka teminat mektubu yerine kefalet senetlerini sunmalarına imkan tanınması kefalet sigortalarına olan ilgiyi artırırken, bu ilginin önümüzdeki dönemde de artacağı öngörülüyor
Kefalet sigortalarının anavatanının ABD olduğunu söyleyen Rosenberg&Parker Başkanı Chad Rosenberg, tüm dünyada 11 milyar dolarlık bir sektörden bahsettiklerini söyledi. Bu rakamın yüzde 60'ının ABD'de gerçekleştiğini kaydeden Rosenberg, kefalet sigortalarının genel sigorta sektörü içerisindeki payı halen çok küçük olsa da son dönemde ciddi bir ilerleme yaşandığına işaret etti.
Büyümenin son dönemlerde dünyanın diğer bölgelerine kaydığını ve ürün tanındıkça gelişimin de arttığını ifade eden Rosenberg, "ABD'de sektör oturdu ama diğer bölgelerde daha yeni yeni gelişiyor. 2008'de yaşanan bankacılık krizi sonrası karşılık ayırma oranlarının değişmesi, bankaların teminat mektuplarının bilançolarına yansıtma şekillerinin değişmesi ve teminat mektuplarının maliyetlerinin yükselmesi, kefalet sigortalarının kullanımının artmasında çok etkili oldu. Bankalarda verilen teminatlarda daralma yaşandığı zaman kefalet sigortası tarafında daha fazla talep olduğunu gördük." diye konuştu.
Basel kriterleri öncesi banka teminat mektuplarının çok ucuza geldiğini çünkü bankaların çok fazla karşılık ayırmak durumunda olmadığını anlatan Rosenberg, "Bu nedenle iyi müşterilerine neredeyse bedavaya teminat mektubu veriliyordu. Şimdi ise banka teminat mektubu almak pahalılaştı, kefalet sigortaları ucuzladı. Basel kriterlerinin ardından kefalet sigortası ile banka teminat mektupları arasındaki roller değişmeye başladı. Bütün kariyerim boyunca globaldeki kefalet sigortası kapasitesinin bu kadar büyük olduğunu görmedik. Şu an olabileceği en üst seviyede ve bu sağlıklı büyümenin devam edeceğini düşünüyorum." dedi.
Kefalet sigortasının bilançoda tam olarak borç şeklinde görünmemesinin şirketler açısından önemli bir avantaj olduğuna işaret eden Rosenberg, aynı zamanda kefalet sigortası yapan bir firmanın bankadaki limitlerinden yemediğini söyledi. Bunun yanında banka teminat mektubu verilen firmanın bunu istediği zaman bozdurabilme hakkı olduğunu belirten Rosenberg, "Kefalet sigortası dünyasında genelde verilen teminat mektupları şarta bağlı teminat mektupları oluyor, yani yüklenicinin hakikaten projede bir hata yapması lazım ve bir hasar oluşması gerekiyor ki o şarta bağlı olarak onu bozdurabilsin. Dolayısıyla müşteriyi koruyor." dedi. Haber Merkezi