Bir dizi program için Gaziantep'e gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gaziantep Yurt Müdürlüğü ile Zirve Üniversitesi'ni ziyaret etti.
Bakan Fatma Şahin ile birlikte Gaziantep Yurt Müdürlüğü kampüsünü ziyaret eden Bakan Kılıç, öğrencilerle bir araya geldi. Öğrencilerin sorunlarını dinleyen ve onlarla uzun süre sohbet eden Bakan Suat Kılıç'a ilgi büyük oldu. Yurtta ısı durumunu, yemek ve temizlik durumunu kontrol eden Bakan Kılıç, daha sonra öğrencilerin yemekle ilgili şikayeti üzerine aşçının yanına giderek bundan sonra yemeklerin iyi pişirilmesi talimatını verdi. Programda yaşanan aksaklıklardan dolayı kızan Bakan Kılıç, görevlilere
sert çıkışarak, "Hep böyle yapıyorsunuz. Protokolün gözüne girmek için. Şu kadar açık veriyorum akşamdan beri gençlerle beraber olmaya geldim diye. Hep tuzağa düşürüyorsunuz. O zaman organize edin alsanıza çocukları oraya" dedi.
Bakan Fatma Şahin ve diğer protokol üyeleriyle birlikte Zirve Üniversitesi'ne giden Bakan Suat Kılıç, burada da öğrencilerle buluştu. Öğrencilere hükümetin yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler veren Bakan Kılıç, "10 yıl önce 50-60 üniversitesi olan bir Türkiye vardı. Bugün 179 tane üniversitesi olan bir Türkiye var. Bu sayının daha da artması lazım. Buralardan eğitim ve öğretim alan gençlerimizin de sayısının ciddi anlamda artması lazım. Vakıf üniversitelerinin, devlet üniversiteleriyle tatlı bir rekabet
içinde kalitenin artması yönünde ciddi katkılar ortaya koymaları lazım. Gaziantep'te organize olan bu vakıf yaklaşımını hayırseverlerin dizayn ettiği ve Gaziantep'in alın teri sermaye birikimini kent halkının geleceği için toprakla buluşturdukları bu önemli külliye eserin hayırlı olmasını diliyorum.Bu ülke yakın zamana kadar savunma sanayinin olmazsa olmazı olan G3 piyade tüfeğini bile yurt dışından ithal etmeye mahkum olan bir ülkeydi. Ama bugün çok şükür yürütülen ARGE çalışmaları, buraya ayırdığımız
kaynaklar, hükümetimizin araştırma geliştirme faaliyetlerine aktardığı, savunma sanayine aktardığı önemli kaynaklar ve Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantılarına bizzat bu ülkenin başbakanının bir fiil başından sonuna kadar başkanlık ediyor olması sayesinde bugün Türkiye savunma sanayinde bambaşka bir ülke haline geldi. İlk milli savaş gemimizi suya indirdik. İkincisini de kızağa çıkarttık. İmalatı başladı. Milli piyade tüfeğimizin kendi ordumuz için imalatı başladı. Yurt dışından yüz binlerce sipariş
aldı" dedi.
"Atak adıyla helikopterimizin imalatına başladık" diyen Bakan Kılıç, 2013 yılında da Türk mühendisleri tarafından yapılan Göktürk isimli uydunun uzaya fırlatılacağını belirterek, "Bildiğimiz helikopterler nedir. Ya Skorsky ya Kobra. Terörle mücadele de bunları kullanıyoruz. Dünyanın parası. Bugün Atak adını taşıyan helikopterimizin imalatına başladık. Yine terörle mücadelede kullandığımız insansız hava araçları Heronlar. Anka adıyla Türk mühendislerinin eseri olan insansız hava araçlarının üretimine
başladık. Milli tank projesinin geliştirilmesi yönündeki çalışmalar tam gaz devam ediyor. İnşallah orada da son aşamaya geleceğiz. Şuanda üç tane uydumuz var. Türksat1A, 1B, 1C bu üç tane Türk uydusu bizim uydularımız. Bütün telekomikasyon, internet, veri tabanı ulaşımında, iletişimde bunları kullanıyoruz. Bu uydular bizim. Ama nedir. Milletten vergiyi topladık. Gittik elin yabancısına parayı bastık ödedik. Onlarda imal ettiler Fransız Guyanası'ndan fırlattılar. Parayı verdik uyduyu satın aldık. Bizim ama parayla. Uydu yüzde yüz Türk mühendislerinin olduğu zaman Türksat1A, 1B, 1C adı da değişiyor. Türksat yerine yeni uydunun adı Göktürk oluyor. 2013'de bu uydu uzaya fırlatılacak. Sizler iyi eğitimler ile geleceğe sağlam adımlar atarsanız, evvel Allah genç insan gücüyle ve sağlam nüfus potansiyeliyle iyi eğitim alt yapısıyla da techiz edildiği takdirde bu ülke gençliğinin ayakta tutacağı bir memleketi başka hiç kimsenin yere düşürebilmesi, diz çöktüre bilmesi asla ve kata mümkün değildir" diye konuştu.
Yumurtalı protestolar ile ilgili soru yönelten bir öğrenciye kızarak "Yumurtanın sarısı, kravatın sarısına yapışsın falan gibi sözleri fazla romantik buluyorum" diyen Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yumurtanın sarısı ile aran o kadar iyiyse, al kendine omlet yaparsın. Ben şahsen yumurtanın sarısına muhatap olmak istemem. Yumurta fırlatmayı bir düşünce biçimi olarak görmüyorum. Bir özgürlük, hak kullanımı olarak da asla değerlendirmiyorum. Bugün yumurta atan yarın deve kuşu yumurtası atar. Öbür gün taş atar. Bunun sonunun nereye gideceği belli olmaz. Medenice kalktın sorunu sordun. Bunun üzerine bir de yumurta mı atman lazım. Un göndermedin ki, üstüne yumurtayla börek, çörek yapacağız. Soruyu sordun yani yumurtaya ne hacet. Dolayısıyla ben bu tarz romantik protestoları hiç benimsemedim hayatımda. Bizimde öğrenciliğimiz üniversitelerden geçti. Hiç kimseye de yumurta atmadım, atmayı da düşünmedim. Atana da tolerans göstermeyi düşünmem. Bunu bir özgürlük olarak görmüyorum çünkü. Ama kendini ifade edebilir. Bağırmadan, çığırmadan, hakaret etmeden, küfür etmeden, taş atmadan, mermi atmadan, bomba patlatmadan bir insan adam gibi dört başı mamur ifadelerle kendini ifade edebilir. Bu son derece doğal ve normal yollardan yapılır. Ama yumurtanın sarısı, kravatın sarısına yapışsın falan gibi sözleri fazla romantik buluyorum. Bana göre değil."
Konuşmaların ardından Bakan Suat Kılıç'a çeşitli hediyeler takdim edildi.İHA
Bakan Fatma Şahin ile birlikte Gaziantep Yurt Müdürlüğü kampüsünü ziyaret eden Bakan Kılıç, öğrencilerle bir araya geldi. Öğrencilerin sorunlarını dinleyen ve onlarla uzun süre sohbet eden Bakan Suat Kılıç'a ilgi büyük oldu. Yurtta ısı durumunu, yemek ve temizlik durumunu kontrol eden Bakan Kılıç, daha sonra öğrencilerin yemekle ilgili şikayeti üzerine aşçının yanına giderek bundan sonra yemeklerin iyi pişirilmesi talimatını verdi. Programda yaşanan aksaklıklardan dolayı kızan Bakan Kılıç, görevlilere
sert çıkışarak, "Hep böyle yapıyorsunuz. Protokolün gözüne girmek için. Şu kadar açık veriyorum akşamdan beri gençlerle beraber olmaya geldim diye. Hep tuzağa düşürüyorsunuz. O zaman organize edin alsanıza çocukları oraya" dedi.
Bakan Fatma Şahin ve diğer protokol üyeleriyle birlikte Zirve Üniversitesi'ne giden Bakan Suat Kılıç, burada da öğrencilerle buluştu. Öğrencilere hükümetin yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler veren Bakan Kılıç, "10 yıl önce 50-60 üniversitesi olan bir Türkiye vardı. Bugün 179 tane üniversitesi olan bir Türkiye var. Bu sayının daha da artması lazım. Buralardan eğitim ve öğretim alan gençlerimizin de sayısının ciddi anlamda artması lazım. Vakıf üniversitelerinin, devlet üniversiteleriyle tatlı bir rekabet
içinde kalitenin artması yönünde ciddi katkılar ortaya koymaları lazım. Gaziantep'te organize olan bu vakıf yaklaşımını hayırseverlerin dizayn ettiği ve Gaziantep'in alın teri sermaye birikimini kent halkının geleceği için toprakla buluşturdukları bu önemli külliye eserin hayırlı olmasını diliyorum.Bu ülke yakın zamana kadar savunma sanayinin olmazsa olmazı olan G3 piyade tüfeğini bile yurt dışından ithal etmeye mahkum olan bir ülkeydi. Ama bugün çok şükür yürütülen ARGE çalışmaları, buraya ayırdığımız
kaynaklar, hükümetimizin araştırma geliştirme faaliyetlerine aktardığı, savunma sanayine aktardığı önemli kaynaklar ve Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantılarına bizzat bu ülkenin başbakanının bir fiil başından sonuna kadar başkanlık ediyor olması sayesinde bugün Türkiye savunma sanayinde bambaşka bir ülke haline geldi. İlk milli savaş gemimizi suya indirdik. İkincisini de kızağa çıkarttık. İmalatı başladı. Milli piyade tüfeğimizin kendi ordumuz için imalatı başladı. Yurt dışından yüz binlerce sipariş
aldı" dedi.
"Atak adıyla helikopterimizin imalatına başladık" diyen Bakan Kılıç, 2013 yılında da Türk mühendisleri tarafından yapılan Göktürk isimli uydunun uzaya fırlatılacağını belirterek, "Bildiğimiz helikopterler nedir. Ya Skorsky ya Kobra. Terörle mücadele de bunları kullanıyoruz. Dünyanın parası. Bugün Atak adını taşıyan helikopterimizin imalatına başladık. Yine terörle mücadelede kullandığımız insansız hava araçları Heronlar. Anka adıyla Türk mühendislerinin eseri olan insansız hava araçlarının üretimine
başladık. Milli tank projesinin geliştirilmesi yönündeki çalışmalar tam gaz devam ediyor. İnşallah orada da son aşamaya geleceğiz. Şuanda üç tane uydumuz var. Türksat1A, 1B, 1C bu üç tane Türk uydusu bizim uydularımız. Bütün telekomikasyon, internet, veri tabanı ulaşımında, iletişimde bunları kullanıyoruz. Bu uydular bizim. Ama nedir. Milletten vergiyi topladık. Gittik elin yabancısına parayı bastık ödedik. Onlarda imal ettiler Fransız Guyanası'ndan fırlattılar. Parayı verdik uyduyu satın aldık. Bizim ama parayla. Uydu yüzde yüz Türk mühendislerinin olduğu zaman Türksat1A, 1B, 1C adı da değişiyor. Türksat yerine yeni uydunun adı Göktürk oluyor. 2013'de bu uydu uzaya fırlatılacak. Sizler iyi eğitimler ile geleceğe sağlam adımlar atarsanız, evvel Allah genç insan gücüyle ve sağlam nüfus potansiyeliyle iyi eğitim alt yapısıyla da techiz edildiği takdirde bu ülke gençliğinin ayakta tutacağı bir memleketi başka hiç kimsenin yere düşürebilmesi, diz çöktüre bilmesi asla ve kata mümkün değildir" diye konuştu.
Yumurtalı protestolar ile ilgili soru yönelten bir öğrenciye kızarak "Yumurtanın sarısı, kravatın sarısına yapışsın falan gibi sözleri fazla romantik buluyorum" diyen Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yumurtanın sarısı ile aran o kadar iyiyse, al kendine omlet yaparsın. Ben şahsen yumurtanın sarısına muhatap olmak istemem. Yumurta fırlatmayı bir düşünce biçimi olarak görmüyorum. Bir özgürlük, hak kullanımı olarak da asla değerlendirmiyorum. Bugün yumurta atan yarın deve kuşu yumurtası atar. Öbür gün taş atar. Bunun sonunun nereye gideceği belli olmaz. Medenice kalktın sorunu sordun. Bunun üzerine bir de yumurta mı atman lazım. Un göndermedin ki, üstüne yumurtayla börek, çörek yapacağız. Soruyu sordun yani yumurtaya ne hacet. Dolayısıyla ben bu tarz romantik protestoları hiç benimsemedim hayatımda. Bizimde öğrenciliğimiz üniversitelerden geçti. Hiç kimseye de yumurta atmadım, atmayı da düşünmedim. Atana da tolerans göstermeyi düşünmem. Bunu bir özgürlük olarak görmüyorum çünkü. Ama kendini ifade edebilir. Bağırmadan, çığırmadan, hakaret etmeden, küfür etmeden, taş atmadan, mermi atmadan, bomba patlatmadan bir insan adam gibi dört başı mamur ifadelerle kendini ifade edebilir. Bu son derece doğal ve normal yollardan yapılır. Ama yumurtanın sarısı, kravatın sarısına yapışsın falan gibi sözleri fazla romantik buluyorum. Bana göre değil."
Konuşmaların ardından Bakan Suat Kılıç'a çeşitli hediyeler takdim edildi.İHA