ANASAYFA arrow right Güncel

Kışkırtılmış bir sağlık talebi ile karşı karşıyayız

Kışkırtılmış bir sağlık talebi ile karşı karşıyayız
YAYINLAMA: 21 Nisan 2024 / 16.07
GÜNCELLEME: 21 Nisan 2024 / 16.07

Kapitalist ekonominin tüketimi kışkırtarak varlığını sürdürdüğünü söyleyen Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Koru Fincancı, “Kapitalist sistem her hizmeti tüketime dönüştürebiliyor. Sağlık da tüketime dönüştürülen alanlardan birisi ve kışkırtılmış bir sağlık talebi ile karşı karşıyayız” dedi.

Sağlık kurumuna başvuru sayısı arttı

Kapitalist sistemin her hizmeti tüketime dönüştürebildiğini sözlerine ekleyen Fincancı, sağlık alanının da tüketime dönüştürülen alanlardan biri olduğunu kaydetti. “Geçen yıl bir kişi sağlık kurumuna bir yıl içerisinde 10 defa başvuru yaptı, bu rakam son dönemlerde ise 11,3’e yükselmiş durumda. Dolayısıyla bu rakamların gerçekçi olmayan bir şekilde yükseliyor olması kışkırtılmış sağlık talebini işaret ediyor” şeklinde konuştu.

Birinci basamağa gitmesi gerekenler ikinci ve üçüncü basamağa gidiyor

Fincancı, “Normal koşullarda sağlık kurumlarına başvuruda birinci basamak üçte ikisini kapsamalı iken ikinci ve üçüncü basamak ise üçte birini kapsamalı. Ama ülkemizde tam tersi bir durum yaşanıyor. İnsanlar birinci basamak yerine ikinci ve üçüncü basamağa daha fazla başvuruyorlar. O yüzden ortaya bir sağlıksızlık çıkıyor. Aslında gerçekçi bir sağlık talebi hizmeti yok. Yani başı ağrıyan Nörolojiye gidebiliyor.  Oysa başı ağrıyan kişi ilk önce birinci basamağa başvurmalı. Birinci basamakta değerlendirmesi yapılır, uzmanlık ihtiyacı var ise ona göre değerlendirilir. Ama ne yazık ki üniversite hastanesine elini kolunu sallayarak gidebiliyorlar. Bu da iş yükünü çok artırıyor” açıklamasını yaptı.

Sağlıksızlığa dur demek gerekiyor

Şehir Hastanelerinin hasta garantili yapıldığını söyleyen Fincancı, “Şehir Hastanelerinin hasta garantili yapılması, sermaye kazanç sağlasın diye yurttaşımızın hasta olmasını bekliyorum demek. Bu çok üzücü bir durum. Tam tersine korumalıyız. Ama koruyucu sağlık hizmetlerinin geri bırakıldığını KETEM’lerin çalışmadığını, kanser taramalarının düzenli yapılmadığı için hep gecikmiş tanıyla ne yazık ki tedavi süreçlerinin başladığını biliyoruz. Bu sağlıksızlığa dur demek gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Sistem taşeronlaşma ve sermayenin devrine doğru gitti

Sağlıkta Dönüşüm Programına değinen fincancı, “2021 yılında “Emek bizim söz bizim” eylemlerine başladığımızda sonrasında bir takım değişiklikler yapmak zorunda kaldılar. Ama yapabildikleri değişiklikler sadece sözde performanstı teşvik yaptılar. Ancak emekliye yansıyan bir ücretlendirme yok. Hekim çalıştığı sürece ücret alabiliyor. Çalıştığı sürece aldığı ücrette sadece kölelik koşullarında birkaç dakikada bir hasta hasta görürse oluyor. Böyle bir ortamda tabi ki emeğimiz değersizleştiriliyor, mesleğimizi itibarsızlaştırılıyor. Sağlıkta dönüşümde bundan beslenecek. Çünkü ne kadar hasta ne kadar tetkik olursa sermaye o kadar kazanç elde ediyor. Zaten sistem taşeronlaşma ve sermayenin devrine doğru gitti” tespitini yaptı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *