Asil Olan Kendini Bilmektir…

YAYINLAMA: 15 Ekim 2025 / 00.00 | GÜNCELLEME: 14 Ekim 2025 / 16.09

Olayları doğru anlamak ve beklentilerimizi yerli yerinde çözümlemek, yalnızca kişisel çabamız ve bireysel yetkinliğimizle ilgili değildir. Doğada gerçekleşen her değişim basitliğe dayanmaz. En sıradan tabiat olayının bile arkasında, çoğu zaman farkına varamadığımız sayısız etken bulunur. Bu yüzden, duygu ve düşüncelerimizin zaman zaman kırılmaya uğraması yetersizlik ya da öngörüsüzlük olarak izah edilmemeli.

Birçok ilginç olayı ve tahammül derecemizi zorlayan sorunu yalnızca “mantık–mantıksızlık” çerçevesinde kavramaya çalışmak, bizi mutlak gerçekliğe vardırmaz. Belki de bu dairenin ötesine geçmek ve ahlaksal kamplara son vermek, insanlığın üst evresine geçişimizi kolaylaştırabilir.

Elbette, içinde bulunduğumuz süreç öğretici olmalıdır. Bilincimizi diriltmeye, öz gücümüzü geleneksel ablukadan kurtarmaya katkı sunmalıdır. Tarihin sunduğu deneyim ve birikimler ise, yaşama yeniden ortak olma açısından ve dönüşümün sürdürülebilirliği bakımından lehimize işlemelidir. Çünkü bütün bu süreçlerin sağladığı olanaklar, bizi pek çok esirlikten kurtarabilir.

Tüm bu karmaşık denemelerin ortasında önemsememiz gereken şey, her şeyi dış dünyaya havale etmek yerine kendi iç yetmezliğimize yönelebilmektir. Bu, kendimize duyduğumuz saygı, güven ve değer için gereklidir. Doğayı, toplumu ve yaşamdaki olumlu–olumsuz süreçleri anlamaya çalışırken, çoğu zaman kendimizi bu denklemin dışında bırakıyoruz.

Oysa her nesnel dönüşüm, insanın içsel dönüşümünü de zorunlu kılar. Elbette, insanın dönüşümü atomu parçalamaktan daha zordur. Ancak bu gerekçenin arkasına sığınmak, kendi doğal akışımızın önüne set çekmektir. Bu yüzden anlam arayışını yalnızca “dışsal gerçeklikte” değil, kendi varoluşumuzun güncelinde de irdelemek gerekir. Çünkü kendini anlamayan, başkasını da anlayamaz.

Her şeyden önce, kendimizi kendimiz için anlamalıyız. Tutumumuzu da kendimiz için belirlemeliyiz. Tarihsel gerçekliği, özgürleşme süreçlerini, adaleti ve sürdürülebilir yaşamı-yine kendimiz için-durulaştırmalıyız. Çünkü kendimiz için dönüştürmediğimiz yanlışı, insanlığa ihbar etmediğimiz kötülüğü ve doğrusunu savunmadığımız bir davayı, toplumsal ve kolektif yaşam lehine eviremeyiz.

Bir başkasını önemsiz kılmak, onu buzlarına terk etmek ya da onu “rehabilite etme” övgüsüyle yetinmek, bizi çıkmaza sürüklüyor. Bu iyi niyetli ilgisizlik ve ezberci tutumda ısrar ettikçe nesnel gerçekliğin altında sıkışıp kalıyoruz.

Asıl olan, birlikte karar vermek ve özgürleşmenin tüm olasılıklarını ortakça aramaktır. Ortak etkileşimin, ortak aklın ve ortak iradenin yörüngeye oturması, yükümlülükler altında ezilmemizi engelleyecektir.

Yaşamı ve geleceği diriltmek, tarihi yeniden doğrultmak için belki de birkaç yüzyıla daha ihtiyaç var. Ancak bu eğilimleri doğrusal biçimde etkin kılarak, heyecan ya da gerilime kapılmadan, sabırla birer birer bir araya getirmeliyiz.

Şu anda yakın çevremizde ya da biraz daha uzakta devam eden her tür istikrarsızlık, gericilik, ölüm ağları, sevgisizlik, düşmanlık ve psikolojik tehdit, “tam da bugün” doğru biçimde anlaşılmalıdır. Suçlu ya da suçsuz, vakit varken teşhis edilmeli; çünkü bu süreçler inkâr edilip zamanında yargılanmadığında eğitici olmaktan çıkar. Bu ikircikli tutumlar, endişeyi ve yaşam hakkı ihlallerini çoğaltır.

Hedefimiz, kendi zamanımızın şiddetini söndürmek ve haksızlıklara karşı durmaktır. Aksi halde rutine dönüşen şiddet, yeni şiddeti doğuracak ve yaşamın güvenliğine hem bireysel hem de toplumsal düzeyde keskin bir tehdit oluşturacaktır.

“Hayat, akıntıya karşı kesintisiz yüzmektir.” Karşımızdaki akıntı hep güçlü olacak. Her birimiz, kendi bilinç ve planımızla bu süreci karşılayacağız. Her yetersizlik, akıntının bizi sürüklediği gibi savurup girdaba dolayacak. Bu nedenle dikkatli, bilinçli ve cesur olmalıyız.

Kendimizi bilmeden ve doğru yola girmeden, ümit çoğalmaz; toplumsal barış, adalet ve özgürleşme mümkün olamaz. Unutmayalım: Kendinden elini eteğini çeken, dünyadan da elini eteğini çekmiş olur.

 

 

 

Yararlanılan Kaynaklar:

Jean Baudrillard-Şeytana Satılan Ruh

Franz Kafka-Aforizmalar

Asil Olan Kendini Bilmektir…
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *