Mustafa Ay, “Eğitimin temel sorunlarından biri olan okullaşma oranlarındaki yetersizlik çözülememiş bir sorun olarak ortada durmaktadır. İstatistiklere göre, ilkokul ve ortaokulda okullaşma oranlarında belirgin bir düşüş yaşanmıştır. 2013-2014 eğitim öğretim yılında okullaşma oranı ilkokullarda yüzde 99.57 iken, 2018’de bu oran yüzde 91,5’e düşmüştür. 2013-2014 eğitim öğretim yılında yüzde 99.61 olarak gerçekleşen kız çocuklarının okullaşma oranı ise yüzde 91,7’ye gerilemiştir. Ortaokulda net okullaşma oranı 2017’de yüzde 95,7 iken 2018’de yüzde 94,5’e geriledi” dedi.
Çok sayıda sorun bu
öğretim yılına damga vurdu
Ay, “Dernek ve vakıflarla imzalanan protokoller, eğitimin özelleştirilmesi, karma eğitim karşıtı uygulamalar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, derslik açıkları, kalabalık sınıflar, altyapısı yetersiz okullar, öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edilmesi, çocukların örgün eğitim dışına itilmesi, sınav sistemlerinde ve müfredattaki değişiklikler, mülakata dayalı sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik, öğretmene yönelik şiddetin sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu gibi çok sayıda sorun maalesef bu öğretim yılına damgasını vurmuştur” şeklinde konuştu.
Ayrılan bütçe eksikleri ve
ihtiyaçları gidermekten uzak
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve altyapı sorunlarına rağmen 2019 yılı için 113 milyar 813 milyon TL olarak belirlendiğini söyleyen Ay, “Yıllardır eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden hükümet, 2019 yılı için de sadece zorunlu harcamaları karşılayan bir bütçe hazırlamış, bu yetmezmiş gibi ekonomik krizi bahane ederek Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinden 2 milyar lira kesinti yapmıştır. MEB’in, yapılacak kesintilerin öğrencilere yansıtılmayacağı yönündeki açıklamasına karşın, parasız yatılı okuyan öğrencilerin ailelerine verilen yardım ödeneğinden 103 milyon TL, okulların bakım ve onarımları için ayrılan ödenekten 145 milyon TL kesilmesi, siyasi iktidarın eğitime verdiği önemin göstergesi olmuştur. Bütçeden Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bu miktar, eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan ve eksiklikleri gidermekten oldukça uzaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Sözleşmeli ve ücretli
öğretmen sorunu sürüyor
Sözleşmeli ve ücretli öğretmen sorunun halen devam ettiğini açıklayan Eğitim İş Sendikası Gaziantep Şubesi Başkanı Mustafa Ay, şöyle devam etti: “Eğitimde ciddi oranda öğretmen açığı olmasına rağmen Bakanlık, 15 Temmuz sonrasında kadrolu öğretmen atamasından vazgeçmiş “doğrudan torpil” anlamına gelen sözlü sınava dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getirmiştir. Atamaların sözlü sınav ile yapılması ise eğitim sistemimiz için utanç verici bir uygulama olmaya devam etmektedir. Sözleşmeli öğretmen oranı 2016-17’de yüzde 2.2 iken, 2017-18 eğitim-öğretim yılında resmi kurumlarda görev yapan tüm öğretmenlerin yüzde 4,4’ü sözleşmelidir.” Hüseyin Karataş
Çok sayıda sorun bu
öğretim yılına damga vurdu
Ay, “Dernek ve vakıflarla imzalanan protokoller, eğitimin özelleştirilmesi, karma eğitim karşıtı uygulamalar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, derslik açıkları, kalabalık sınıflar, altyapısı yetersiz okullar, öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edilmesi, çocukların örgün eğitim dışına itilmesi, sınav sistemlerinde ve müfredattaki değişiklikler, mülakata dayalı sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik, öğretmene yönelik şiddetin sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu gibi çok sayıda sorun maalesef bu öğretim yılına damgasını vurmuştur” şeklinde konuştu.
Ayrılan bütçe eksikleri ve
ihtiyaçları gidermekten uzak
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve altyapı sorunlarına rağmen 2019 yılı için 113 milyar 813 milyon TL olarak belirlendiğini söyleyen Ay, “Yıllardır eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden hükümet, 2019 yılı için de sadece zorunlu harcamaları karşılayan bir bütçe hazırlamış, bu yetmezmiş gibi ekonomik krizi bahane ederek Milli Eğitim Bakanlığı'nın bütçesinden 2 milyar lira kesinti yapmıştır. MEB’in, yapılacak kesintilerin öğrencilere yansıtılmayacağı yönündeki açıklamasına karşın, parasız yatılı okuyan öğrencilerin ailelerine verilen yardım ödeneğinden 103 milyon TL, okulların bakım ve onarımları için ayrılan ödenekten 145 milyon TL kesilmesi, siyasi iktidarın eğitime verdiği önemin göstergesi olmuştur. Bütçeden Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bu miktar, eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan ve eksiklikleri gidermekten oldukça uzaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Sözleşmeli ve ücretli
öğretmen sorunu sürüyor
Sözleşmeli ve ücretli öğretmen sorunun halen devam ettiğini açıklayan Eğitim İş Sendikası Gaziantep Şubesi Başkanı Mustafa Ay, şöyle devam etti: “Eğitimde ciddi oranda öğretmen açığı olmasına rağmen Bakanlık, 15 Temmuz sonrasında kadrolu öğretmen atamasından vazgeçmiş “doğrudan torpil” anlamına gelen sözlü sınava dayalı sözleşmeli öğretmen sistemini getirmiştir. Atamaların sözlü sınav ile yapılması ise eğitim sistemimiz için utanç verici bir uygulama olmaya devam etmektedir. Sözleşmeli öğretmen oranı 2016-17’de yüzde 2.2 iken, 2017-18 eğitim-öğretim yılında resmi kurumlarda görev yapan tüm öğretmenlerin yüzde 4,4’ü sözleşmelidir.” Hüseyin Karataş