Ülke genelinde olduğu gibi kent genelinde de hububat ekimleri devam ediyor, ancak şimdiye kadar istenilen yağışın olmaması Gaziantep çiftçisini korkutmaya ve endişelendirmeye başladı. Çünkü hububatın çimlenmesinde ve büyümesinde yağışın en önemli faktör. Hafta içerisinde meydana gelen yağışın tatmin etmediğinin altını çizen çiftçi, insanları çok zor günlerin beklediğinin sinyalini verdi.
Çiftçinin en büyük korkusu kuraklık
Ülkemiz gibi Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de kuraklığın devam ettiğini, kuraklık nedeniyle çiftçilerin durumunun çok kötü olduğunu ve zor günle geçirdiğini dile getiren Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, “Çiftçinin en büyük korkusu ve endişesi kuraklık. Yağış olmaz ve kuraklık devam ederse önümüzdeki sene hububatta rekolte kaybı yüzde 70’i bulur” uyarısında bulundu.
Gaziantep genelinde hububat ekimlerinin başladığına dikkat çeken Yiğit, “Küresel iklim değişikliği nedeniyle kış mevsimi bir ay geç başlayıp bir ay geç bitiyor. Dolayısıyla bu da tarımı olumsuz etkiliyor. Şimdiye kadar ekinler çimlenmesi olmalıydı ama halen yağış yağmadı. Hafta içinde biraz yağış oldu lakin çiftçiyi tatmin etmedi” ifadelerini kullandı.
Kuraklık olursa üretim olmaz
Başkan Yiğit, kuraklıktan dolayı çiftçilerin endişeli olduğunu açıkladı, yağışın olmamasının yer altı sularında da azalmaya neden olacağının altını çizdi. “Yağış olmadığından çiftçiler hububat ekmeye korkuyor. Şu anda ekilmeyen tarlalar da mevcut. Kuraklık olursa meyve, sebze, hububat gibi ürünlerin üretimi olmaz. Yağış olmaz ise toprak ne kadar verim verebilir. Geçen yıl yağış olan köylerde dekar başına 150 kilogram hububat alınırken, az yağış olan köylerde ise dekar başına bu rakam 50 kilograma kadar düştü” ifadelerine yer verdi.
Fırat’ın suyunu Antep çiftçisiyle buluşturmak için geç kalındı
“Fırat’ın suyunu Antep çiftçisiyle buluşturmak için geç kalındı. Barajların şimdiye kadar tamamlanması lazımdı” diyen Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit, yarım kalan barajların bir an önce tamamlanıp sulu tarıma geçilmesi gerektiğini güneş enerjisini kullanarak enerji maliyetlerinin düşürülebileceğini kaydetti, çiftçilerin mazot, gübre, ilaç gibi girdilerinin çok yüksek olmasından dert yandı, vakit kaybedilmeksizin planlı tarıma geçilmesi önerisinde bulundu, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Planlı bir tarım politikası olmadığından sıkıntı yaşıyoruz. Öncelik bir tarım üzerine bir istikrarlı bir politikamızın olması şart. Bölge bölge ihtiyaç odaklı üretime geçilmesi. Bunun için de çiftçilere daha çok destek ve teşvik verilmesi gerekiyor. Çiftçi üretmeli, eğer çiftçi üretmezse ülke olarak sıkıntı yaşarız.” Âdem Kesenek
RSS