Kurum müdürlerinin Memur-Sen’in temsilcisi gibi davrandıklarını vurgulayan Türk Tarım Orman Sen Gaziantep İl Temsilcisi Cuma Erol, “Üye, işyeri temsilcisi veya sendika temsilcileri tarafından yapılır. Eğer kapalı kapılar arkasında veya müdür odasında yapılıyorsa, bunun adı toplum vicdanında haksızlık, hukuken de mobbingdir. Türk Tarım Orman-Sen’i tercih eden memurlara baskı yapmak, onları tekrar istifaya zorlamak veya odasında üye olmak isteyen bir memurun gözünün içine bakarak baskı kurmaya çalışmak, yasalara göre suç olduğu gibi en basit ifadeyle de bir seviyesizliktir” dedi.
Muhakeme, vicdan ve adalet
duygusu devre dışı kalıyor
“Ya müdürlük yapın ya da sendikacılık yapın” ifadeleriyle kurum müdürlerine yüklenen Erol, “Devletin kendilerine emanet ettiği koltuğu korumak adına üyesi oldukları Memur-Sen’in temsilcisi gibi davranarak sendikalardan istifa edenleri bağlı bulunduğu sendikaya üye yapmaya çalışıyorlar. Ayrıca sendikalardan ayrılanları odalarına çağıran müdürler, personele çiçek verip, çiçeğinde Memur-Sen tarafından kendisine gönderildiğini söylüyor. Bu olayı Whatsapptan paylaşıyorlar. Şimdi sormak lazım, bu müdürler sırtlarını kime dayadılar ki hiçbir şeyden korkmuyorlar? Devletin odasında devletin kendisine tahsis ettiği masada devletin evrakları olması gerekirken Memur-Sen’in üye formları bulunan müdürler sanki manevi bir görevi yerine getirircesine, abdest alırken paçaları sıvayan hak yerken de kollarını sonuna kadar sıvıyorlar ve sadece verilen emre bir robot gibi odaklanıyorlar muhakeme, vicdan, adalet duygusu devre dışı kalıyor” şeklinde konuştu.
Türk Ceza Kanunu’nda mobbingle
ilgili ağır maddeler bulunuyor
Türk Tarım Orman Sen Gaziantep İl Temsilcisi Cuma Erol, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Burada memur arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Mobbing (bezdiri) aynı zamanda bir adli suçtur. Anayasamız bu konuyu çok geniş bir şekilde ele almaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda mobbingle ilgili ağır maddeler bulunmaktadır. İşte bunlardan biri de 122. maddedir: ’’Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, sendika, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapan kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’ 94. maddede ’’ Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel/ruhsal yönden acı çekmesine, algılama/irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.’’ denilmektedir. Üyemiz olun veya olmayın, insan onuruyla bağdaşmayan böyle bir uygulamaya muhatap olan arkadaşımız, derhal bize gelsin ve avukatlarımızla, ilgili birimlerimizle olayın üzerine gidelim.” Hüseyin Karataş
Muhakeme, vicdan ve adalet
duygusu devre dışı kalıyor
“Ya müdürlük yapın ya da sendikacılık yapın” ifadeleriyle kurum müdürlerine yüklenen Erol, “Devletin kendilerine emanet ettiği koltuğu korumak adına üyesi oldukları Memur-Sen’in temsilcisi gibi davranarak sendikalardan istifa edenleri bağlı bulunduğu sendikaya üye yapmaya çalışıyorlar. Ayrıca sendikalardan ayrılanları odalarına çağıran müdürler, personele çiçek verip, çiçeğinde Memur-Sen tarafından kendisine gönderildiğini söylüyor. Bu olayı Whatsapptan paylaşıyorlar. Şimdi sormak lazım, bu müdürler sırtlarını kime dayadılar ki hiçbir şeyden korkmuyorlar? Devletin odasında devletin kendisine tahsis ettiği masada devletin evrakları olması gerekirken Memur-Sen’in üye formları bulunan müdürler sanki manevi bir görevi yerine getirircesine, abdest alırken paçaları sıvayan hak yerken de kollarını sonuna kadar sıvıyorlar ve sadece verilen emre bir robot gibi odaklanıyorlar muhakeme, vicdan, adalet duygusu devre dışı kalıyor” şeklinde konuştu.
Türk Ceza Kanunu’nda mobbingle
ilgili ağır maddeler bulunuyor
Türk Tarım Orman Sen Gaziantep İl Temsilcisi Cuma Erol, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Burada memur arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum: Mobbing (bezdiri) aynı zamanda bir adli suçtur. Anayasamız bu konuyu çok geniş bir şekilde ele almaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda mobbingle ilgili ağır maddeler bulunmaktadır. İşte bunlardan biri de 122. maddedir: ’’Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, sendika, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yapan kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.’’ 94. maddede ’’ Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel/ruhsal yönden acı çekmesine, algılama/irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.’’ denilmektedir. Üyemiz olun veya olmayın, insan onuruyla bağdaşmayan böyle bir uygulamaya muhatap olan arkadaşımız, derhal bize gelsin ve avukatlarımızla, ilgili birimlerimizle olayın üzerine gidelim.” Hüseyin Karataş