KESK Şubeler Platformu, Gaziantep Vergi Dairesi önünde basın açıklaması yapıp, bordro yaktılar. Hayat pahalılığının çarşıda, pazarda markette, alışverişte ve fatura ödemelerinde görüldüğünü belirten KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, “2019 Ocak ayı itibarı ile biz kamu çalışanlarının maaşlarına yansıyan enflasyon farkının maaş zammı olmadığını belirtmek istiyoruz. Resmi olan enflasyonun gerçek enflasyonu yansıtmadığını alışverişlerde görmekteyiz. Bugüne kadar altına imza attığı satış sözleşmeleri ile kamu emekçilerinin ve emekliklerinin mali, sosyal, özlük pek çok hak kaybı yaşamasına yol yetkili konfederasyon yönetimi, yaşanan kayıpların telafisini istemek yerine “Kamu Görevlilerinin 2019 Yılı Ocak Ayı İtibariyle Maaşları yüzde 10.7 arttı” gibi suya sabuna dokunmayan garabet açıklamalara imza atmıştır” şeklinde konuştu.
Ürünlerin fiyatları artarken,
enflasyon hiçbir zaman düşmez
Dünyanın neresinde olursa olsun fiyatlar artarken enflasyonunun düşmesinin mümkün olamayacağını hatırlatan Ersönmez, “Buna rağmen TÜİK, Türkiye’de hayat pahalılığının, döviz kurunun, faizlerin rekor üstüne rekor kırdığı bir ortamda enflasyonun düştüğünü iddia etmiş, emekçilerin temel tüketim ve ihtiyaç maddelerinde yaşanan gerçek enflasyon en az yüzde 50 civarında olmasına rağmen ne yapıp edip resmi enflasyonu yüzde 20,3’te tutmayı başarmıştır. Ülkemizi mutluluk sırlamasında 145 ülke içinden sadece Tunus, Yemen ve Afganistan’ın önünde 142 sırada gösteren uluslararası araştırmayı elinin tersi ile iterek yüzde 58’mizin mutlu olduğunu ilan eden, böylece “bizi çekemeyenlere” misliyle karşılık veren de aynı TÜİK’tir” ifadelerini kullandı.
Yapılan toplu sözleşmenin
yenilenmesi gerekiyor
Yaşanılan kayıpların giderilmesi için 2017 tarihinde yapılan toplu sözleşmenin yenilenmesi gerektiğin altını çizen Ersönmez, artışın yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücünüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak yapılması gerektiğine dikkat çekerken, “Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar tamamen geri alınmalı, tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine ve vergi dilimi uygulamasına son verilmelidir. OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçileri işine iade edilmelidir. Tüm kamu emekçilerini kapsayan, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilmelidir.” Hüseyin Karataş
Ürünlerin fiyatları artarken,
enflasyon hiçbir zaman düşmez
Dünyanın neresinde olursa olsun fiyatlar artarken enflasyonunun düşmesinin mümkün olamayacağını hatırlatan Ersönmez, “Buna rağmen TÜİK, Türkiye’de hayat pahalılığının, döviz kurunun, faizlerin rekor üstüne rekor kırdığı bir ortamda enflasyonun düştüğünü iddia etmiş, emekçilerin temel tüketim ve ihtiyaç maddelerinde yaşanan gerçek enflasyon en az yüzde 50 civarında olmasına rağmen ne yapıp edip resmi enflasyonu yüzde 20,3’te tutmayı başarmıştır. Ülkemizi mutluluk sırlamasında 145 ülke içinden sadece Tunus, Yemen ve Afganistan’ın önünde 142 sırada gösteren uluslararası araştırmayı elinin tersi ile iterek yüzde 58’mizin mutlu olduğunu ilan eden, böylece “bizi çekemeyenlere” misliyle karşılık veren de aynı TÜİK’tir” ifadelerini kullandı.
Yapılan toplu sözleşmenin
yenilenmesi gerekiyor
Yaşanılan kayıpların giderilmesi için 2017 tarihinde yapılan toplu sözleşmenin yenilenmesi gerektiğin altını çizen Ersönmez, artışın yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücünüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak yapılması gerektiğine dikkat çekerken, “Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar tamamen geri alınmalı, tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine ve vergi dilimi uygulamasına son verilmelidir. OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçileri işine iade edilmelidir. Tüm kamu emekçilerini kapsayan, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilmelidir.” Hüseyin Karataş