Bağımlılıkla mücadelede yeni bir dönemin başladığını söyleyen Uluslararası Uyuşturucu ve Kadına Şiddetle Mücadele Merkezi (UKMER) Derneği Genel Başkanı Ayten Semerci, ‘’Gaziantep’te bağımlılıkla mücadelede güçlü bir merkez olarak hizmet vermeye devam ediyoruz. Merkez, bağımlılıkla mücadele eden bireylere ve onların ailelerine umut olmak için kapılarını sonuna kadar açık tutuyor. Bağımlılık, bir son değil, yeni bir başlangıç. UKMER, bu süreci başarıyla yönetmek ve bireyleri sağlıklı bir yaşama kazandırmak için her gün daha fazla çalışıyor’’ ifadelerini kullandı.
Bağımlılık sadece fiziksel sağlığı değil, psikolojik, sosyal ve ailevi yapısını da tahrip ediyor
Madde bağımlılığının, bireylerin hayatını kökten sarsan, aileleri yıkan ve toplumu derinden etkileyen en büyük sorunlardan biri olduğuna dikkat çeken Semerci, ‘’Bağımlılık sadece bireyin fiziksel sağlığını değil, psikolojik, sosyal ve ailevi yapısını da ciddi şekilde tahrip ediyor. Ancak bu zorlu süreç UKMER Tarama, Terapi ve Rehabilitasyon Merkezi ile atlatılabilir. UKMER, bağımlılıkla mücadelede bütüncül ve bilimsel temellere dayalı bir yaklaşım benimseyerek, bireyleri bağımlılık sarmalından kurtarıp yeniden sağlıklı bir hayata kazandırmayı amaçlıyor. Geleneksel tedavi yöntemlerinin ötesine geçen bu merkez, yalnızca madde kullanımını sonlandırmakla kalmıyor; bireyin bedensel, ruhsal ve sosyal iyileşmesini de hedefliyor’’ dedi.
Bağımlılık, sadece fiziksel değil, psiko sosyal bir sorun
‘Bağımlılıkla mücadelede en büyük eksikliklerden biri, yalnızca fiziksel bağımlılığı ortadan kaldırmaya yönelik yöntemlerin uygulanmasıdır’ diyen Semerci, ‘’Bağımlılık, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve manevi bir sorundur. UKMER, bu gerçeğin bilinciyle hareket ederek bağımlılıkla mücadelede yenilikçi ve çok yönlü bir tedavi süreci sunuyor’’ şeklinde konuştu.
Akupunktur, bitkisel tedaviler ve doğal terapi uygulanıyor
Tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Genel Başkan Semerci, ‘’Bio-rezonans Terapisi; vücudun elektromanyetik frekanslarını düzenleyerek bağımlılığın fiziksel etkilerini hafifletmeyi amaçlayan bir tedavi yöntemi. Özellikle vücudun detoks sürecini hızlandırarak maddeye olan fiziksel bağımlılığı azaltmaya yardımcı olur. Fizik Tedavi: Madde kullanımının vücutta yarattığı tahribatı gidermek için uygulanan özel egzersizler ve terapiler. Bağımlılığın neden olduğu kas zayıflıkları, sinir sistemi hasarları ve genel sağlık problemleri üzerinde olumlu etkiler yaratır’’ dedi. Semerci, ‘’Akupunktur, bitkisel tedaviler ve doğal terapilerle bağımlılıktan kurtulma sürecini destekleyerek kişinin zihinsel ve fiziksel dengesini yeniden sağlamasına yardımcı olur. Manevi Danışmanlık: Bağımlılıkla mücadelede bireyin içsel gücünü ve motivasyonunu artıran manevi destek çalışmaları. Bireyin yaşama karşı umutlu ve dirençli olmasını sağlamak amacıyla uygulanan özel danışmanlık hizmetleri içerir’’ değerlendirmesini yaptı.
Bağımlılık sadece bireyi değil, ailesini ve sosyal çevresini etkileyen bir süreç
Bağımlılığın sadece bireyi değil, ailesini ve sosyal çevresini de etkileyen bir süreç olduğunu dile getiren Semerci, ‘’UKMER, bağımlı bireyin ailesine yönelik danışmanlık hizmetleri sunarak, aile içindeki iletişimi güçlendirmeyi ve sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlamayı amaçlar. Psikoterapi: Bağımlılığın en büyük tetikleyicilerinden biri olan psikolojik travmalar ve duygusal problemler üzerinde çalışan uzmanlar, bireyin bağımlılıkla başa çıkabilmesi için özel terapiler uygular’’ diye konuştu.
Sosyologlar, bireyin toplumsal ve aile içindeki rolünü yeniden inşa etmesine yardımcı olur
Bağımlılıkla mücadelede sosyologların, bireyin toplumsal ve aile içindeki rolünü yeniden inşa etmesine yardımcı olduğunu sözlerine ekleyen Semerci, ‘’Bağımlılığın yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, toplumsal ve çevresel faktörlerden etkilendiğini göz önünde bulundurarak, bireyin yeniden sağlıklı bir sosyal hayata adapte olmasını sağlar. Sosyologlar, bağımlılıkla mücadele eden kişilere psikososyal destek sunarak, onların istihdam, eğitim ve sosyal çevre ile yeniden bütünleşmelerine yardımcı olur. Ayrıca, aile içi dinamikleri analiz ederek bağımlılığın tekrarlanmasını önlemeye yönelik stratejiler geliştirir’’ tespitini yaptı.
Uluslararası Uyuşturucu ve Kadına Şiddetle Mücadele Merkezi (UKMER) Derneği Genel Başkanı Ayten Semerci, konuşmasını şöyle tamamladı: ‘’UKMER’in en büyük farkı, insan odaklı ve bireye özel tedavi programları sunması. Her bireyin bağımlılık süreci ve bağımlılıkla mücadelesi farklıdır. Bu nedenle merkez, her danışanı ayrı ayrı değerlendirerek onun ihtiyaçlarına en uygun tedavi yöntemlerini belirler. Ayrıca, merkezde görev yapan uzman ekip, bağımlılıkla mücadelede şefkatli, anlayışlı ve bilimsel temellere dayalı bir yaklaşım benimseniyor. Bireylerin yalnızca tedavi sürecini tamamlamaları değil, topluma yeniden kazandırılmaları da hedeflenir. Sosyal becerilerin yeniden kazandırılması, aile içi ilişkilerin güçlendirilmesi ve bireyin geleceğe umutla bakması, tedavinin en önemli aşamalarından biri.’’