Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın milletvekilleri oranının yüzde 17 olduğuna dikkat çeken Platform Sözcüsü Elif Söyleyici, “Mecliste yüksek sayıda kadın temsiliyetinin Türkiye’nin demokratikleşmesinin güvencesi olduğunu, kadınların, gençlerin, farklı inanç, kimlik ve kültürlerin, emekçilerin haklarının ve kazanımlarının korunmasında ve sağlanmasında belirleyici güç olması gerektiğini biliyor ve savunuyoruz. Bu anlamda meclise en güçlü kadın temsiliyeti ile birlikte girmek haklarımız ve hayatlarımız hakkında kararlarımızı vermek bizlerin elinde” açıklamasını yaptı.
Bu seçim geleceği nasıl ve hangi koşullarda inşa edeceğimizin seçimi
“Kadınları görmezden gelen, kazanımlarını, emeklerini gasp eden erkek egemenliğine, kapitalizme, erkek-devlet şiddetine, ekolojik kırıma karşı mücadeleyi büyütüyoruz” diyen Söyleyici, “Seçimlere çok az bir süre kaldı. Bu seçim adayların seçimi değil. Bu seçim geleceği nasıl ve hangi koşullarda inşa edeceğimizin seçimi. Bu seçimde ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalmanın yanı sıra, ibre tersine çevrilebilir, özgürlüğün, insan haklarının temel alındığı, demokratik alanların çoğaltıldığı bir kanal açılabilir. Bunun için kadınların meclisteki temsiliyetini artırmak ve görünür kılmak için platform olarak demokrasinin yeniden inşasında, kalıcı barışın sağlanmasında ve temel insan hakları çerçevesinde kadın mücadelesinin başarıya ulaşmasında sorumluluk almak isteyen tüm kadın milletvekili adaylarımızı destekliyor ve sizleri de bu dayanışmaya güç katmaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Yeni ve güçlü bir ülke yönetiminde aktif olarak rol alacağız
Gaziantep Demokratik Kadın Platformu Sözcüsü Elif Söyleyici, konuşmasını şu cümlelerle bitirdi: “İstanbul Sözleşmesi feshinin iptal edilerek etkin uygulanacağı, akılcı, kalıcı ve uygulanabilir ekonomi politikalarının oluşturulduğu, İLO’nun 190 sayılı İşyerinde Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi’nin onaylanacağı ve gerekli denetim mekanizmaların kurulacağı, kadınların, iş yerlerinde maruz kaldığı cinsiyete dayalı her türlü şiddet, ayrımcılık ve mobbingi önleyici mekanizmaların oluşturulacağı, kadın beyanının soruşturmanın başlatılması için yeterli görüleceği, 8 Mart’ta tüm çalışan kadınların ücretli izinli sayılacağı, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan bütçelerin oluşturulacağı, çocuk, yaşlı, engelli ve hasta bakımı gibi hizmetlere yönelik bütçe paylarının artırılacağı, 0-6 yaş grubu çocuklar için kadın veya erkek olduğuna bakılmaksızın en az 50 çalışanın olduğu yerlerde kreşin zorunlu olduğu, daha az çalışanın olduğu yerlerde yakın alanda kreş ve okul imkanlarının sağlandığı, tüm afet ve krizlerde kadın ve çocuk temelli politikaların oluşturulduğu, uygulandığı, cinsiyet eşitliği ve evrensel ilkelerle oluşturulan eğitim müfredatlarının hayata geçirildiği, Kadın Bakanlığı’nın Kurulması için, yeni ve güçlü bir ülke yönetiminde aktif olarak rol alacağız.” Âdem Kesenek
RSS