Türk Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Bekir Avan, “Öğretmenlere rağmen çıkarılan kanun Öğretmenlik Meslek Kanunu olamaz. Dağ fare doğurdu, ümitlerimiz gelecek bahara kaldı. Kısacası kanun öğretmenlerin beklentisini karşılamadı” dedi.
Kanunun Öğretmenlik Meslek Kanunu olamayacağını vurgulayan Avan, “Bu kanunda sadece kariyer basamakları, 3600 ek gösterge ve göreve yeni başlayan öğretmenlerin adaylık süreçleri ile ilgili maddeler bulunuyor. Öğretmenlik kariyer basamakları 2005 yılında yönetmelikle düzenlenmişti. Dolaysıyla öğretmenlerin beklenti ve problemlerine rağmen çıkartılan kanuna Öğretmenlik Meslek Kanunu demiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Başkan Avan, “Kanundaki uzman ve baş öğretmenlikle ilgili süreleri eleştiriyoruz. Türk Eğitim Sen’e göre 10 yılı dolduran öğretmenler uzman, 20 yılı dolduranlar ise baş öğretmen olmalıydı. 2005 yılındaki yönetmelikte stajyerlik ile birlikte 8 yıllık öğretmenler uzman sınavına girebiliyordu, uzman öğretmenlikten sonra 6 yıl öğretmenlik yapanlar baş öğretmen sınavına girebiliyordu. Şimdi meslekte 25-30 geçiren öğretmenleri sınavla baş öğretmen yapılacak. Bu konuda bir tutarsızlık var ve kanun öğretmenlerin beklentilerini karşılamayan, dayatılan bir kanun mahiyetine geçti” eleştirisinde bulundu.
Sözleşmeli öğretmenliğe son verilmiyor
Sözleşmeli öğretmenliğe son verilmesi gerektiğini kaydeden Başkan Avan, “Sözleşmeli öğretmenliğe bu kanunla son verilmiyor. Öğretmenlerin görev zorluklarına göre belli yerlere teşvik verilmesini çalışma zorluklarına göre yıpranma payı alması gerektiğini belirttik, fakat bunların hiçbiri yapılmadı. Okul idarecilerinin yetiştirilmesi, seçilmesi ve mülakatın tamamen ortadan kalktığı, okulların demokratik olarak yönetildiği bir yapıya dönüşmesi gerekiyordu. Çıkarılan kanunda bu da yok” ifadelerini kullandı.
Ödül yönetmeliği tamamen değişmeli
Başkan Avan, “Türk Eğitim Sen olarak, yaptığımız araştırmada 2019 yılında ödüle layık görülen 7 bin 576 milli eğitim personelinin 5 bin 169’u sarı sendika mensubu geriye kalanlar ise farklı sendikalara dağıtılmış. Bunu yapanlar il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ve bakanlıkta oluşan bir yapı. Bu yapı Milli eğitim sistemine kötülük yapıyor. O nedenle ödül yönetmeliği tamamen değişmesi ve bal tutanın parmağı yalar şekilde verilen ödül sisteminden milli eğitim sisteminin kurtulması gerekiyor” diye konuştu. Adem Kesenek
RSS