ANASAYFA arrow right Güncel

Meteliksiz milyoner

Meteliksiz milyoner
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 02.25
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 02.25
Gaziantep’te biriktirdiği paralarla müze açan para koleksiyoncusu, tonlarca paranın içinde yokluk çekiyor.
Koleksiyonunda 192 ülkenin 150 bin parça parasını bulunduran para meraklısı koleksiyoncu,”Ben parayı sevmiyorum fakat paralar beni sevdi. Hiç aç kalmadım ama tam olarak da karnım doymadı. Çuvallarla da param var, fakat çikolata alacak para bulamıyorum” dedi.
Gaziantep’te para meraklısı olarak tanınan para koleksiyoncusu Esat Kaplan, yıllardır biriktirdiği paralarla ‘para müzesi’ açtı. Devr-i Alem Dünya Paraları Sergisi Araştırma Merkezi’ni kuran Esat Kaplan, paranın bilimsel çalışmalarda ve birçok hastalığın tedavi metotlarında kullanıldığını söyledi. Para’nın yer aldığı her türlü çalışmanın içinde yer alan Kaplan, koleksiyonunu okullarda sergileyerek hem eğitim hem de bilimsel çalışmalara katkı sağlıyor. Kaplan,”3 olan müze sayımızı arttırmayı amaçlıyor. Elimizde para çok ama işleyecek eleman yok” dedi.
Ulaşılmaz bir koleksiyona sahip olduğunu dile getiren Kaplan, koleksiyonuna 8 milyon TL teklif edildiğini, ancak kendisinin bu teklifi kabul etmediğini söyledi. Biriktirdiği paralar sayesinde bilimle uğraştığını belirten Kaplan, şöyle konuştu:”Şu anda elimizde 192 devlete ait paralar bulunmaktadır. Sayı olarak 150 bin parçanın üzerindedir. Ne kadar biriktirilirse biriktirilsin hiçbir zaman tamamlanmayacak bir koleksiyondur. Bu koleksiyonun servetine para biçilmez. Maneviyat önemlidir. Bu paraları almak için bana 8 trilyona kadar teklif geldi. Fakat ben bunu para için yapmıyorum. Bizim amacımız para değil dostluk kazanmak, dost bakkaldan alınamayan bir şeydir. Ben 8 trilyonu alsam hiçbir şey yapamam, bankaya koyarım kalır orda. Fakat bu şekilde dostlar kazanıyorum, bilgi ediniyorum. Dünyayla iç içeyim bir konsolosun, büyük elçinin yanına gittiğimde kapılarını bana açık olacaktır. Çünkü ben bilimle uğraşıyorum.”

Koleksiyonu tesadüflerle dolu bir yaşam vesilesiyle oluşturduğunu konuşmasına ekleyen Kaplan, koleksiyon yapmasına rağmen bugüne kadar parayı hiç sevmediğine vurgu yaptı. Kaplan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:”Eserler toplam 150 bin parçadır benim incelediğim zaman ömrüm yetmez. Paralar bizim elimize tamamen bir tesadüf üzerine geçmiştir. Ben parayı sevmiyorum fakat paralar beni sevdi hiç aç kalmadım ama tam olarak da karnım doymadı. Çuvallarla da param var. Bende dünyanın her çeşit parası bulunmaktadır. Fakat çikolata alacak para bulamıyorum. 20 yıl Hollanda Notherdam şehrinde çalıştım. Eşim Hollandalıydı. Eşimde bana Gaziantep’in bir kültür mirası şehri olduğunu görmüş ve söylemişti. Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra ben bu paralarla müze açtım.”
Para koleksiyonunun Alzheimer hastalığının tedavisinde kullanıldığını ve birçok insanın yaşını parayla öğrenebildiğini söyleyen Kaplan, paraların üzerindeki motiflerle unutkanlığın yenilebildiğine dikkat çekti. Para koleksiyonunun birçok insanı geçmişe götürdüğünü de sözlerine ekleyen Kaplan,”10 gün önce 2 tane genç geldi. Dedelerini almış gelmişler ve dedeleri sadece takılıp kalmış gibi sürekli yirmi sene önceden bahsediyor. Ve o adam buraya gelince biz o yirmi senenin takıntısını kırdık. Yani bu unutkanlık hastalığının tedavisinin para üzerinden gerçekleştiğini biliyoruz. Para müzesinde başımdan birçok olay geçti. Ağlayanlar oldu, fenalaşanlar oldu, kavga ettiklerim oldu. Bana eski günlerimi hatırlatıyorsun diye bağırıp çağıranlar oldu. Babamla ve amcamla beni barıştırdın diyenler oldu. Paranın açtığı husumeti yine parayla kapattık” diye konuştu.



Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *