8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Sabah’a özel açıklama yapan Gaziantep BDP Kadın Meclisi Sözcüsü Belgin Özgül partilerinin kadına yaklaşımı ve kadın sorunları ile ilgili konuştu.
BDP’nin kadına yaklaşımının onu kendisini iradeleştirmesi ve ifade etmesi noktasında olduğunu vurgulşayan Belgin Özgül, “Mevcut siyasi partiler kadını bir nesne gibi kullanıp onu kendi benliğinden uzaklaştırmış durumdalar. Partilerin üst kademelerine ya da belediye başkan adaylıklarına aday olabiliyorlar. Ancak kadın çalışmaları konusunda net bir duruşları yok. Erkek egemen sistemin belirlediği sınırların dışına çıkma durumları yok. Biz sokaklardan mahallelerden örgütlenip meclisler olarak kendi kararlarımızı veriyoruz. Bu kararlar hiçbir organa sunulmadan kabul edilir. Meclislerimizde erkek müdahalesi ya da erkek yönlendirmesi yoktur ve kabul edilemez” diye konuştu.
Barışın sağlanması, çocukların ölmemesi
Özgül, 40 yıllık savaşın yarattığı bilançonun bugün bölge kadının en belirgin sorunu olduğunu vurgularken, “Kadınlar bir barışın sağlanması çocuklarının ölmemesi için büyük bir mücadele veriyorlar. 8 Mart’ta gündemimiz barış olacak. Hükümetin adım atması için alanlarda olacağız” şeklinde çağrıda bulundu.
Kadınların karşılaştığı diğer önemli sorunlardan birinin de de Anadil Sorunu olduğuna vurgu yapan Özgül, “Doğduğumuz günden beri anadilimiz olan Kürtçe ile büyüdük. Ancak okula gidince farklı bir dille karşılaştık. Bugün annelerimizin çoğu Türkçe bilmiyor. Türkçe bilinmediği için kamu kuruluşlarında çok önemli sorunlar yaşanılıyor. Kadınlar kendilerini hastanelerde bile ifade edemiyorlar. Okul da gidip çocuğun durumu öğrenecek, ancak öğretmen Kürtçe bilmediği için anlaşamıyorlar. O nedenle Anadil acil çözülmesi gereken bir sorundur” diye açıklama yaptı.
“Kürdistan’da kadının toplumsal alandaki düzeyi çok hızlı bir şekilde artıyor. Elbette bazı sorunlar var. Ancak medyanın ifade ettiği gibi bir durum yok. Bilinçli bir çarpıtma var. Batı toplumu ile Doğu toplumu karşılaştırılıp batı medeni doğu ise sorunlu olarak göstermeye çalışıyorlar” diyen Belgin Özgül, “Ancak istatistiki bilgilere dahii baktığımızda kadına yönelik suçlar batı metropollerde çok daha fazla. Bizler Kürt kadınları olarak sürekli bir mücadele içerisindeyiz. Devletin kadına yönelik sorunlu politikalarına karşı kendi çözüm projelerimizle kadını ait olduğu öz kimliğine dönüşümüne öncü olacağız” dedi.
Siyasette eşit temsiliyeti sağladık
Özgül, “Biz eş başkanlık sistemini getirerek siyasette eşit temsiliyeti sağladık. Eskiden kadın kotamız vardı. Fakat şimde onu aşmış durumdayız. Kürt Özgürlük Haraketinin verdiği mücadele sayesinde bugün başta Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınlar yaşamın her alanında daha aktif hale gelmiş durumdalar. Bizim kadına yaklaşımımız onu kendisini iradeleştirmesi ve ifade etmesi noktasındadır. Mevcut siyasi partiler kadını bir nesne gibi kullanıp onu kendi benliğinden uzaklaştırmış durumdalar. Partilerin üst kademelerine ya da belediye başkan adaylıklarına aday olabiliyorlar. Ancak kadın çalışmaları konusunda net bir duruşları yok. Erkek egemen sistemin belirlediği sınırların dışına çıkma durumları yok. Biz sokaklardan mahallelerden örgütlenip meclisler olarak kendi kararlarımızı veriyoruz. Bu kararlar hiçbir organa sunulmadan kabul edilir. Meclislerimizde erkek müdahalesi ya da erkek yönlendirmesi yoktur ve kabul edilemez. Bugün bizlerin güçlü örgütlenmesi neticesinde bir eş-başkanlık sistemi ve eşit temsiliyet durumu var” dedi.Cihan Ölmez
BDP’nin kadına yaklaşımının onu kendisini iradeleştirmesi ve ifade etmesi noktasında olduğunu vurgulşayan Belgin Özgül, “Mevcut siyasi partiler kadını bir nesne gibi kullanıp onu kendi benliğinden uzaklaştırmış durumdalar. Partilerin üst kademelerine ya da belediye başkan adaylıklarına aday olabiliyorlar. Ancak kadın çalışmaları konusunda net bir duruşları yok. Erkek egemen sistemin belirlediği sınırların dışına çıkma durumları yok. Biz sokaklardan mahallelerden örgütlenip meclisler olarak kendi kararlarımızı veriyoruz. Bu kararlar hiçbir organa sunulmadan kabul edilir. Meclislerimizde erkek müdahalesi ya da erkek yönlendirmesi yoktur ve kabul edilemez” diye konuştu.
Barışın sağlanması, çocukların ölmemesi
Özgül, 40 yıllık savaşın yarattığı bilançonun bugün bölge kadının en belirgin sorunu olduğunu vurgularken, “Kadınlar bir barışın sağlanması çocuklarının ölmemesi için büyük bir mücadele veriyorlar. 8 Mart’ta gündemimiz barış olacak. Hükümetin adım atması için alanlarda olacağız” şeklinde çağrıda bulundu.
Kadınların karşılaştığı diğer önemli sorunlardan birinin de de Anadil Sorunu olduğuna vurgu yapan Özgül, “Doğduğumuz günden beri anadilimiz olan Kürtçe ile büyüdük. Ancak okula gidince farklı bir dille karşılaştık. Bugün annelerimizin çoğu Türkçe bilmiyor. Türkçe bilinmediği için kamu kuruluşlarında çok önemli sorunlar yaşanılıyor. Kadınlar kendilerini hastanelerde bile ifade edemiyorlar. Okul da gidip çocuğun durumu öğrenecek, ancak öğretmen Kürtçe bilmediği için anlaşamıyorlar. O nedenle Anadil acil çözülmesi gereken bir sorundur” diye açıklama yaptı.
“Kürdistan’da kadının toplumsal alandaki düzeyi çok hızlı bir şekilde artıyor. Elbette bazı sorunlar var. Ancak medyanın ifade ettiği gibi bir durum yok. Bilinçli bir çarpıtma var. Batı toplumu ile Doğu toplumu karşılaştırılıp batı medeni doğu ise sorunlu olarak göstermeye çalışıyorlar” diyen Belgin Özgül, “Ancak istatistiki bilgilere dahii baktığımızda kadına yönelik suçlar batı metropollerde çok daha fazla. Bizler Kürt kadınları olarak sürekli bir mücadele içerisindeyiz. Devletin kadına yönelik sorunlu politikalarına karşı kendi çözüm projelerimizle kadını ait olduğu öz kimliğine dönüşümüne öncü olacağız” dedi.
Siyasette eşit temsiliyeti sağladık
Özgül, “Biz eş başkanlık sistemini getirerek siyasette eşit temsiliyeti sağladık. Eskiden kadın kotamız vardı. Fakat şimde onu aşmış durumdayız. Kürt Özgürlük Haraketinin verdiği mücadele sayesinde bugün başta Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınlar yaşamın her alanında daha aktif hale gelmiş durumdalar. Bizim kadına yaklaşımımız onu kendisini iradeleştirmesi ve ifade etmesi noktasındadır. Mevcut siyasi partiler kadını bir nesne gibi kullanıp onu kendi benliğinden uzaklaştırmış durumdalar. Partilerin üst kademelerine ya da belediye başkan adaylıklarına aday olabiliyorlar. Ancak kadın çalışmaları konusunda net bir duruşları yok. Erkek egemen sistemin belirlediği sınırların dışına çıkma durumları yok. Biz sokaklardan mahallelerden örgütlenip meclisler olarak kendi kararlarımızı veriyoruz. Bu kararlar hiçbir organa sunulmadan kabul edilir. Meclislerimizde erkek müdahalesi ya da erkek yönlendirmesi yoktur ve kabul edilemez. Bugün bizlerin güçlü örgütlenmesi neticesinde bir eş-başkanlık sistemi ve eşit temsiliyet durumu var” dedi.Cihan Ölmez