ANASAYFA arrow right Güncel

Mikro-bölgeleme çalışması yapmazsanız Antep’i deprem dirençli kent yapamazsınız

Mikro-bölgeleme çalışması yapmazsanız  Antep’i deprem dirençli kent yapamazsınız
YAYINLAMA: 09 Şubat 2025 / 16.58
GÜNCELLEME: 09 Şubat 2025 / 16.58

Şehitkamil Belediyesinin ev sahipliğinde ‘Gaziantep Depremselliği ve Deprem Dirençli Gaziantep’ programına katılan Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi

Hacı Paşa, Yesemek, Afrin ve Sermada faylarının Antep’e ait faylar olduğunu vurgulayan Görür, bu fayların deprem üretme periyotlarının bilinmediğinin altını çizerken, üniversitelerin, MTA ve TÜBİTAK’ın çalışma yapması gerektiğini vurguladı.

Üniversiteler, MTA ve TÜBİTAK, faylar üzerine çalışma yapmalı

Konuşmasında mikro bölgelemenin önemine dikkat çeken Görür, ‘’Mikro-bölgeleme çalışması yapmazsanız Antep’i deprem dirençli kent yapamazsınız. Topoğrafya, jeoloji, stratigrafi, yapısal jeoloji, hidro-jeoloji, tektonik, jeofizik, geoteknik, kütle hareketleri ve sıvılaşma haritaları oluşturulursa nereye kaç katlı bina yapılacak veya yapılmayacak, neresi yatay mimari olacak, neresi yeşil alan olacak, neresi depremde en fazla zarar görür, tüm bunları bilinir’’ ifadelerine yer verdi.

Antep'in çevresinde Hacı Paşa, Yesemek, Afrin ve Sermada fayları bulunuyor

Antep'in çevresinde Hacı Paşa, Yesemek, Afrin ve Sermada faylarının bulunduğunu kaydeden Görür, ‘’Bu faylar Antep’in. Bu faylar deprem ürettiği zaman Antep için asıl tehlike o zaman yaşanacak. Bu fayların ne zaman deprem üreteceğini bilmiyoruz. MTA, TÜBİTAK veya bazı üniversiteler çalışmalar yapıyor, ancak yeterli değil. Dolayısıyla bu fayları incelemek lazım’’ açıklamasını yaptı.
Fay hattının tekerrür periyodu dolduğunda aynı büyüklükte yine deprem üretir

Bilime önem verilmesi ve bilimsel düşünülmesi gerektiğini kaydeden Görür, ‘’Fay hattının tekerrür periyodu dolduğunda aynı büyüklükte yine deprem üretir. Bundan emin olun. Sevdiklerinizi kaybetmek istemiyorsanız Gaziantep’i deprem dirençli yapmalısınız. Bunun için ilk önce Gaziantep’in mikro-bölgeleme çalışması mutlaka yapılmalı ve buna istinaden tehlike haritaları oluşturulmalı’’ önerisinde bulundu.

Önemli olan insanlar ölmemesini gerçekleştirmek

Depremlerin levha sınırında olduğunu hatırlatan Görür, ‘’Türkiye Cumhuriyet’inin deprem stratejisi, 2011 yılına kadar değişmedi. Deprem Allah’tan gelir, yapacak hiçbir şey yok. 3-5 bakan, ‘Ey milletim, sizi aç-susuz bırakmayız. Devletimiz çok güçlüdür. Ekmek verir, çay verir, yoğurt, çorba, çadırlar ve geçici konutlar verir. Eski yapıları yeniden üretiriz o kenti yeniden ayağa kaldırırız’ der. Türkiye Cumhuriyet’inin depreme karşısı stratejisi bu. Bu strateji çağ dışı. Önemli olan insanlar ölmemesini gerçekleştirmek’’ dedi.

Fay hattına ne kadar yakınsanız o kadar zarar görürsünüz

Gaziantep'in levha sınırında olmadığını ancak yakın olduğuna dikkat çeken Görür, ‘’Levha sınırına yakınlık afete maruz bırakıyor. Gaziantep’in 6 Şubat depremlerinden etkilenmesi diğer illere nazaran çok daha az. Ancak yine de komşu şehirlerin faylarından etkilenmiş oluyorsunuz. 100 kilometre mesafede deprem bulunan illeri yıkar, zarar verir. Fay hattına ne kadar yakınsanız o kadar zarar görürsünüz’’ şeklinde konuştu.

Üniversiteler, MTA, Bakanlık, TÜBİTAK el atmalı

Görür, ‘’6 Şubat Depremleri, Gaziantep’in çevresinde bulunan faylara enerji transfer etti. Ancak ne kadar enerji transfer ettiğini bilmiyoruz. Üniversiteler, MTA, Bakanlık, TÜBİTAK el atmalı. Yerel Yönetimler olarak sizin bunu istemelisiniz. Dolayısıyla bu faylar ayrıntılı olarak incelenmeli. Böylece Gaziantep’in hangi boyutta ve hangi zamanda depreme yakalanacağını belirli ölçüde tespit edebilir ve önlem alabilirsiniz. Bunları bilmeden depreme hazır olamazsınız’’ ifadelerini kullandı.

İş dünyası binadan ibaret değil

Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Ekonomik olarak depreme hazırlanmak lazım. Belediye Başkanı, Gaziantep’in iş dünyasına; ‘Gaziantep şu kuşak deprem tehdidi altında. İş yerinizi depreme dirençli hale getiren’ şeklinde bir yazı yazsa. Çalışanlar, iş yerlerini depreme dirençli hala getirmek için şimdiden kolları sıvadılar mı? İş dünyası binadan ibaret değil. Alt-üst yapı, ekip, ekipman, iletişim, depo, ham madde var. Deprem olduğunda fabrikada üretim durmayacak mı? Bunların bir alternatifi var mı?’’

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *