ANASAYFA arrow right Güncel

Müsiad Gaziantep Şubesi’nden hükümete kefalet kanunu uyarısı

Müsiad Gaziantep Şubesi’nden hükümete kefalet kanunu uyarısı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 01.54
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 01.54
Kılçık, "Bu kanun uygulamada tüm evli işadamlarını çok ciddi sıkıntı ve stres altına sokacak gibi görünüyor."
MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Kurt Ali Kılçık, 1 Temmuz’da yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile getirilen kefalette eşin rızasına yönelik düzenlemenin, Türk ticaret sistemi içerisinde uygulamada çok ciddi sıkıntılar doğurabileceğine ve pratiklikten oldukça uzak olduğuna dikkat çekti.
Kılçık, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bu kanun uygulamada tüm evli işadamlarını çok ciddi sıkıntı ve stres altına sokacak gibi görünüyor. Eğer, kefalete rızası istenen eşin kendi ailesinden edindiği mal varlığı var ise, kefalet hususunda ciddi endişe ve kararsızlığa sebep olacak. Bu da beraberinde aile içerisinde çok ciddi huzursuzluk ve çatışmalara yol açabilecektir. Türk ticari hayatının doğal akışına ve yapılanmasına tamamen zıt olan bu uygulamanın Türkiye gerçekleri ile uyuşmadığı aşikardır. Ticaretin içinde olan eşlerden izin alınırken herhangi bir problem olmayacak ancak ticaretle uğraşmayan eşlerden izin alınırken çok çeşitli sorunlarla karşılaşabilecektir. Kanunun 584’üncü maddesine göre, mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, eşlerden birinin, örneğin bir banka kredisine kefil olacağı zaman, diğerinin yazılı rızasını alması gerekmektedir."
"Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte bankaların, yaptıkları yeni kefalet sözleşmelerinde bu hükmü uygulamaya başladıkları, ayrıca mevcut bir ticari kredi için daha önceden tahsis edilen limitin kullandırılması durumunda bile, müşterilerine yeni kredi sözleşmesi imzalatmakta ve eşlerden de kefalete rıza gösterdiklerine dair imza istenmekte" diyerek sözlerine devam eden Kılçık, "Bu durum mevcut krediler için bile çok ciddi sıkıntılar içermektedir. Eşlerden birisi ticaretle iştigal ederken, diyelim diğerinin hiç ilişkisi yok. Bu durumda, kefalete izin vermesi konusunda izin istenen eş, alışık olmadığından hayır diyebilir. Öte yandan aile şirketlerinde, kendi şirketinin borcuna şahsen kefil olmak isteyen şirket ortakları yönünden eşin rızasının alınması zorunluluğu daha ağır sonuçlar doğuracaktır. Hele acil kredi durumunda bir işadamının eşinden kefalete imza talep etmesinin nerelere varabileceği az çok tahmin edilmektedir" diye konuştu.
Eş şartının ev, iş yeri veya otomobil alırken ya da üçüncü kişilere kefil olurken aranması gerektiğini kaydeden Kılçık, "Bu izin, aile bütünlüğünü ve varlığını koruyacaktır. Eşlerden birinin normal ticari faaliyetini yürütürken banka veya finans kurumuna kredi için başvuruda bulunması sırasında eş, bilgi yetersizliği sebebiyle buna karşı çıkabilir ve dolayısıyla da ticaret için gerekli olan kredi alınamaz. Böylece ekonomide ciddi sıkıntılar oluşabilir" dedi.
Kılçık, daha şimdiden sorunlara ve endişelere sebep olan bu kanunun bir an evvel düzeltilmesinin ticari hayatın sağlıklı sürmesi ve sekteye uğramaması adına çok önemli olduğunu da savundu.İHA


Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *