Toğrul, cezaevindeki gazetecileri sordu
Anayasa’nın 26. Maddesine göre: ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir” Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber alma veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar” diyen HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, TBMM’ye verdiği soru önergesinde İçişleri Bakanı’na cezaevlerinde kaç gazeteci olduğunu sordu.
Toğrul önergesinde, “Bununla beraber Anayasanın 28. Maddesine göre de: "Basın hürdür, sansür edilmez", "devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbiri alır" hükümleri yer almaktadır. Anayasa'nın 26. ve 28. Maddelerinde belirtildiği gibi tarafsız haber alma ve haber verme özgürlüğü bireyin ve gazetecinin en temel anayasal haklarıdır. Halkın doğru, yansız haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün korunması bu ülkede herkes için gerekli olduğu bilinmektedir. Fakat gerek kamuoyu gerekse gazeteciler tarafından Türkiye'de iktidar tarafından düşünceyi, ifade özgürlüğü, halkın gerçekleri öğrenme doğru ve yansız haber alma hakkı açısından çağdaş demokrasilerde rastlanmayan bir baskı ve sindirme ile yüz yüze geldiği iddia edilmektedir.
Son dönemlerde AKP’nin Kürt bölgelerinde uyguladığı sıkıyönetim politikalarıyla beraber özgür basına yönelik baskı, tehdit, şiddet, ve tutuklamaların arttığı çeşitli kamuoyunda yer almaktadır. Özellikle hukuki bir dayanağı olmayan sokağa çıkma yasağının olduğu Kürt illerinde herhangi resmi bir karar olmamasına rağmen muhalif basının bu illere girişi ve haber yapması engellenmektedir. Çeşitli haber kaynaklarına göre; “Özgür Gündem, DİHA, JİNHA, Sendika.Org gibi basın yayın kuruluşlarının internet erişimlerine sınırlamalar konulmakta ve engellemelere devam edildiği söylenmektedir. Bu saldırılar siyasal iktidardan kaynaklı olduğu gibi faili belli olmayan kişiler tarafından da yapıldığı iddia edilmektedir” dedi.
Toğrul önergesinde, “Bütün bu baskıların yanında bir gazeteci sadece Facebook'ta yaptığı paylaşımdan dolayı tutuklanabilmektedir. Facebook'ta paylaştığı haberleri gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanan Dicle Haber Ajansı muhabiri Nazım Daştan Antep H Tipi Cezaevi'ne tutulmaktadır. Daştan, DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik işgal girişimleri sırasında sınır hattında DAİŞ çetelerinin Türkiye’den lojistik destek aldığı ve DAİŞ, Türkiye Cumhuriyeti askeri, El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murat, Fatih Sultan Mehmet Tugayları ile MİT ilişkilerini görüntülerle belgeleyen ve haberleriyle kamuoyunda yer almıştır. Daştan, ayrıca DAİŞ çetelerinin yaptığı katliamları belgesel film yapan Suriyeli 37 yaşındaki gazeteci Naji El Jerf'in, Antep'te sokak ortasına başından silahla vurularak katledilmesini de, Jerf'in arkadaşlarına dayandırarak gazetecinin MİT işbirliği ile katledilmiş olabileceğini, sosyal medya hesaplarından paylaştığı basında yer almıştır.
Bu bağlamda; Türkiye’de şu anda tutuklu bulunan gazeteci sayısı kaçtır? Hangi gerekçelerle tutuklanmaktadır ? Son aylarda kaç gazeteci gözaltına alınmıştır?
Sokağa çıkma yasaklarının olduğu Kürt illerinde hangi hukuki gerekçelerle muhalif basının bölgeye girişleri engellenmekte ve tutuklanmaktır ?
Özgür Gündem, DİHA, JİNHA, Sendika Org gibi basın yayın kuruluşlarına internet erişiminin engellenmesine dair bir veri mevcut mudur? Hangi gerekçelerle engellenmektedir ? Yasal bir dayanağı var mıdır?
Türkiye ve uluslararası kamuoyunda sürekli gündeme gelen Türkiye’nin IŞİD terör örgütüne verdiği desteği, haberleriyle ortaya koyan Daştan'ın tutuklanma nedeni nedir?
Daştan’ın gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandığı iddia edilmektedir. Bu iddialara yönelik ne düşünüyorsunuz? Bu iddiaların doğruluk kaynağı nelerdir?
Türkiye’de Facebook paylaşımından dolayı kaç basın çalışanı ve yurttaş tutuklanmış ve gözaltına alınmıştır?
Daştan, Jerf'in katl edilmesini arkadaşlarına dayandırarak gazetecinin MİT işbirliği ile katledilmiş olabileceğini, sosyal medya hesaplarından paylaştığından dolayı mı tutuklandı?
Gazeteciliğin temel misyonu, tarafsız haber yapmak ve gerçekleri yansıtmak olduğu belirtilmektedir. Türkiye’de bunun koşullarının olduğunu düşünmekte misiniz?” diye sordu. Haber Merkezi
Anayasa’nın 26. Maddesine göre: ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir” Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber alma veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar” diyen HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, TBMM’ye verdiği soru önergesinde İçişleri Bakanı’na cezaevlerinde kaç gazeteci olduğunu sordu.
Toğrul önergesinde, “Bununla beraber Anayasanın 28. Maddesine göre de: "Basın hürdür, sansür edilmez", "devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbiri alır" hükümleri yer almaktadır. Anayasa'nın 26. ve 28. Maddelerinde belirtildiği gibi tarafsız haber alma ve haber verme özgürlüğü bireyin ve gazetecinin en temel anayasal haklarıdır. Halkın doğru, yansız haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün korunması bu ülkede herkes için gerekli olduğu bilinmektedir. Fakat gerek kamuoyu gerekse gazeteciler tarafından Türkiye'de iktidar tarafından düşünceyi, ifade özgürlüğü, halkın gerçekleri öğrenme doğru ve yansız haber alma hakkı açısından çağdaş demokrasilerde rastlanmayan bir baskı ve sindirme ile yüz yüze geldiği iddia edilmektedir.
Son dönemlerde AKP’nin Kürt bölgelerinde uyguladığı sıkıyönetim politikalarıyla beraber özgür basına yönelik baskı, tehdit, şiddet, ve tutuklamaların arttığı çeşitli kamuoyunda yer almaktadır. Özellikle hukuki bir dayanağı olmayan sokağa çıkma yasağının olduğu Kürt illerinde herhangi resmi bir karar olmamasına rağmen muhalif basının bu illere girişi ve haber yapması engellenmektedir. Çeşitli haber kaynaklarına göre; “Özgür Gündem, DİHA, JİNHA, Sendika.Org gibi basın yayın kuruluşlarının internet erişimlerine sınırlamalar konulmakta ve engellemelere devam edildiği söylenmektedir. Bu saldırılar siyasal iktidardan kaynaklı olduğu gibi faili belli olmayan kişiler tarafından da yapıldığı iddia edilmektedir” dedi.
Toğrul önergesinde, “Bütün bu baskıların yanında bir gazeteci sadece Facebook'ta yaptığı paylaşımdan dolayı tutuklanabilmektedir. Facebook'ta paylaştığı haberleri gerekçe gösterilerek "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla tutuklanan Dicle Haber Ajansı muhabiri Nazım Daştan Antep H Tipi Cezaevi'ne tutulmaktadır. Daştan, DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik işgal girişimleri sırasında sınır hattında DAİŞ çetelerinin Türkiye’den lojistik destek aldığı ve DAİŞ, Türkiye Cumhuriyeti askeri, El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murat, Fatih Sultan Mehmet Tugayları ile MİT ilişkilerini görüntülerle belgeleyen ve haberleriyle kamuoyunda yer almıştır. Daştan, ayrıca DAİŞ çetelerinin yaptığı katliamları belgesel film yapan Suriyeli 37 yaşındaki gazeteci Naji El Jerf'in, Antep'te sokak ortasına başından silahla vurularak katledilmesini de, Jerf'in arkadaşlarına dayandırarak gazetecinin MİT işbirliği ile katledilmiş olabileceğini, sosyal medya hesaplarından paylaştığı basında yer almıştır.
Bu bağlamda; Türkiye’de şu anda tutuklu bulunan gazeteci sayısı kaçtır? Hangi gerekçelerle tutuklanmaktadır ? Son aylarda kaç gazeteci gözaltına alınmıştır?
Sokağa çıkma yasaklarının olduğu Kürt illerinde hangi hukuki gerekçelerle muhalif basının bölgeye girişleri engellenmekte ve tutuklanmaktır ?
Özgür Gündem, DİHA, JİNHA, Sendika Org gibi basın yayın kuruluşlarına internet erişiminin engellenmesine dair bir veri mevcut mudur? Hangi gerekçelerle engellenmektedir ? Yasal bir dayanağı var mıdır?
Türkiye ve uluslararası kamuoyunda sürekli gündeme gelen Türkiye’nin IŞİD terör örgütüne verdiği desteği, haberleriyle ortaya koyan Daştan'ın tutuklanma nedeni nedir?
Daştan’ın gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandığı iddia edilmektedir. Bu iddialara yönelik ne düşünüyorsunuz? Bu iddiaların doğruluk kaynağı nelerdir?
Türkiye’de Facebook paylaşımından dolayı kaç basın çalışanı ve yurttaş tutuklanmış ve gözaltına alınmıştır?
Daştan, Jerf'in katl edilmesini arkadaşlarına dayandırarak gazetecinin MİT işbirliği ile katledilmiş olabileceğini, sosyal medya hesaplarından paylaştığından dolayı mı tutuklandı?
Gazeteciliğin temel misyonu, tarafsız haber yapmak ve gerçekleri yansıtmak olduğu belirtilmektedir. Türkiye’de bunun koşullarının olduğunu düşünmekte misiniz?” diye sordu. Haber Merkezi
RSS