Ressam Hüseyin Yıldırım
Bu kadar sanayi şehri ve bu kadar sermayenin olduğu bir şehir de Antep sanatında hiçbir şey değişmiyor. Şehir sanayiye önem veriyor, ama sanata önem vermiyor.
Sanatın insanların yaşamlarında en son düşündüğü ihtiyaç olduğunu ifade eden Ressam Hüseyin Yıldırım, “Çünkü insanların önce birinci ihtiyaçlarını halletmesi gerekiyor. Antep sanayi bakımında büyük atılım yapmış bir şehir. Artık para ile bir dava yok. Paranın beraberinde kültürlenmeyi de getirmesi gerekiyor. Sermaye de genişliyorsun, hacim olarak genişliyorsun, inşaat sektöründe genişliyorsun ama Batıda belli bir ekonomiyi yakalamış insanların zaman içerisinde kültürlenme ihtiyacına da zaman ayırıyor. Topluma örnek olacak bazı davranışlar sergilemesi gerekiyor” dedi.
Sanatçıya destek olunması gerek
En önemli etkenin sanatçıya destek olunması gerektiğini söyleyen Yıldrım, “Halkın en alt kitlesinden olan insanlar değil. Bu insanların bunlara zaman ayırabilecek güçleri ve ekonomileri yok. Sanatı destekleyen sermayelerin olması gerekiyor. Bu işe bedel ödenmesi gerek. Burada en önemli görev sermayeye düşüyor. Halkı yavaş yavaş tetiklemesi gerekiyor. Örnek olacak projelere girmek gerekiyor. Sermayesi olanlar sponsor olabilirler. Antep’te bu işe gönül vermiş ressamlara sponsor olabilirler. Bunlar olduğu sürece bu kent kalkınır. Bu işin duyarlılığın farkına varılması lazım. Bu kadar hızlı büyüyen bir kentte sanat geriliyor. Olduğu yerde sayıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir sanata değer veriyor. Ama Anadolu bölgesinde durum hep aynı” dedi.
Antep’te sadece SANKO’dakoleksiyon var
Gaziantep’te sadece SANKO’nunkoleksiyonu olduğunu kaydeden Yıldırım, “Sabancı’nın koleksiyonu var, Ülker’in koleksiyonu var, Sanko, Sanat Galerisi’nde her açılan sergiden birer eser alıyor. Bunuda koleksiyona dönüştürüyorlar. Her ressamdan bir eser alıyorlar. Gaziantep’te en iyi örnek alınacak aile SANKO. Antep’te diğer ailelerin yavaş yavaş buna örnek alması gerekiyor. Neden Gaziantep’te ikinci bir özel sanat galerisi yok?” dedi.
Zengin insan ve paralı insan
Yıldırım, “Zenginlik başka bir şey, paralı olmak başka bir şey. Zengin olan insanın temel farklılığı var. Kendini her açıdan donatmıştır. Görsel algısı çok iyidir, çok gezmiştir, kültürel birikimi çok iyidir, para düzeyi vardır. Bu parayla beraber yaşama bir donanım katar. İşte biz buna hakiki zenginlik diyoruz. Birde paralı olay var, bu ne demek, kültür sürecini hiç yaşamamış, biranda bir parayla boğuşuyorsun, para hacmin büyüyor, işte o zaman yaşamsal hırsın olmaya başlıyor. Birinci yaşama amacın para kazanmak. Bu aslında zenginlik değil. Gerçek zenginlik dediğimiz olay bu değil. Sürekli hacim genişletiyorsun. Bu adamın hedefinde tek bir şey var para para. Ama zengin adamda para vardır, o parayla kendini donatma hissi vardır. Müzeyi gezer, tiyatroya gider, operaya gider, koleksiyon sahibidir. İşte asıl zenginlik budur” dedi. Haber Adem Kesenek
Bu kadar sanayi şehri ve bu kadar sermayenin olduğu bir şehir de Antep sanatında hiçbir şey değişmiyor. Şehir sanayiye önem veriyor, ama sanata önem vermiyor.
Sanatın insanların yaşamlarında en son düşündüğü ihtiyaç olduğunu ifade eden Ressam Hüseyin Yıldırım, “Çünkü insanların önce birinci ihtiyaçlarını halletmesi gerekiyor. Antep sanayi bakımında büyük atılım yapmış bir şehir. Artık para ile bir dava yok. Paranın beraberinde kültürlenmeyi de getirmesi gerekiyor. Sermaye de genişliyorsun, hacim olarak genişliyorsun, inşaat sektöründe genişliyorsun ama Batıda belli bir ekonomiyi yakalamış insanların zaman içerisinde kültürlenme ihtiyacına da zaman ayırıyor. Topluma örnek olacak bazı davranışlar sergilemesi gerekiyor” dedi.
Sanatçıya destek olunması gerek
En önemli etkenin sanatçıya destek olunması gerektiğini söyleyen Yıldrım, “Halkın en alt kitlesinden olan insanlar değil. Bu insanların bunlara zaman ayırabilecek güçleri ve ekonomileri yok. Sanatı destekleyen sermayelerin olması gerekiyor. Bu işe bedel ödenmesi gerek. Burada en önemli görev sermayeye düşüyor. Halkı yavaş yavaş tetiklemesi gerekiyor. Örnek olacak projelere girmek gerekiyor. Sermayesi olanlar sponsor olabilirler. Antep’te bu işe gönül vermiş ressamlara sponsor olabilirler. Bunlar olduğu sürece bu kent kalkınır. Bu işin duyarlılığın farkına varılması lazım. Bu kadar hızlı büyüyen bir kentte sanat geriliyor. Olduğu yerde sayıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir sanata değer veriyor. Ama Anadolu bölgesinde durum hep aynı” dedi.
Antep’te sadece SANKO’dakoleksiyon var
Gaziantep’te sadece SANKO’nunkoleksiyonu olduğunu kaydeden Yıldırım, “Sabancı’nın koleksiyonu var, Ülker’in koleksiyonu var, Sanko, Sanat Galerisi’nde her açılan sergiden birer eser alıyor. Bunuda koleksiyona dönüştürüyorlar. Her ressamdan bir eser alıyorlar. Gaziantep’te en iyi örnek alınacak aile SANKO. Antep’te diğer ailelerin yavaş yavaş buna örnek alması gerekiyor. Neden Gaziantep’te ikinci bir özel sanat galerisi yok?” dedi.
Zengin insan ve paralı insan
Yıldırım, “Zenginlik başka bir şey, paralı olmak başka bir şey. Zengin olan insanın temel farklılığı var. Kendini her açıdan donatmıştır. Görsel algısı çok iyidir, çok gezmiştir, kültürel birikimi çok iyidir, para düzeyi vardır. Bu parayla beraber yaşama bir donanım katar. İşte biz buna hakiki zenginlik diyoruz. Birde paralı olay var, bu ne demek, kültür sürecini hiç yaşamamış, biranda bir parayla boğuşuyorsun, para hacmin büyüyor, işte o zaman yaşamsal hırsın olmaya başlıyor. Birinci yaşama amacın para kazanmak. Bu aslında zenginlik değil. Gerçek zenginlik dediğimiz olay bu değil. Sürekli hacim genişletiyorsun. Bu adamın hedefinde tek bir şey var para para. Ama zengin adamda para vardır, o parayla kendini donatma hissi vardır. Müzeyi gezer, tiyatroya gider, operaya gider, koleksiyon sahibidir. İşte asıl zenginlik budur” dedi. Haber Adem Kesenek