ANASAYFA arrow right Güncel

Öğrenciler, sabit saat uygulamasından çok büyük zarar görüyor

Öğrenciler, sabit saat uygulamasından çok büyük zarar görüyor
YAYINLAMA: 17 Aralık 2023 / 19.44
GÜNCELLEME: 17 Aralık 2023 / 19.45

Enerji tasarrufu söylemiyle Türkiye’de 2016 yılında yaz ve kış saati uygulamasından çıkılarak sabit saat uygulamasını geçildi. Bu durum en fazla öğrencileri olumsuz etkiledi. Çünkü öğrenciler sabahın karanlığında okula gitmek için yollara düşüyor, veliler ibu duruma artık isyan ediyor.

 

21 Aralık tarihinde yapılacak basın açıklamasına tüm velileri Kırkayak Parkı’ndaki basın açıklamasına davet eden Eğitim İş Gaziantep Şube Basın Sekreteri Hilal Çakır, “Sabit saat uygulamasından en büyük zararı görenler ise öğrenciler. Türkiye, her geçen gün farklı bir taciz, kaçırma, bıçaklanma, çocuk istismarı gibi olayların sıkça yaşandığı bir ülke haline geldi. Haliyle ebeveynler de çocuklarını daha hava karanlıkken okula göndermek istemiyor” dedi.

Türkiye, kaçırma, bıçaklanma, çocuk istismarı gibi olayların sıkça yaşandığı bir ülke haline geldi

Çakır, “Uygulamanın ilk yılında 14 yaşındaki liseli bir kız çocuğu sabah okula giderken bir otobüsün çarpması sonucu can verdi. Üstelik otobüs şoförü karanlıkta kıza çarptığını bile görmemiş ve yoluna devam etmiş Sabit saat uygulaması devam ederse maalesef bu olayların devamı gerçekleşme ihtimali de artacak” uyarısında bulundu.

Uygulamanın yanlışlığı kanıtlamış durumda

“Türkiye, 2016 yılında yaz ve kış saati uygulamasından çıkarak sabit saat uygulamasını başlattı” hatırlatmasını yapan Çakır, “Sebebinin enerji tasarrufu olduğu söylense de sonraki süreçte görüldü ki bu durum çok daha fazla elektrik enerjisinin kullanılmasına yol açıyor. Hava daha aydınlanmadan güne başlamak zorunda kalınması, beraberinde yüksek elektrik faturalarını da getirmeye başladı. Eğer bu uygulamaya geçilmesinin nedeni olarak enerji tasarrufu gösteriliyorsa, aradan geçen yıllardaki faturalar bu uygulamanın yanlışlığını kanıtlamış durumda” açıklamasını yaptı.

Vücuttan salgılanan melatonin hormonunun, uykuyla bağlantılı olarak salgılandığını sözlerine ekleyen Çakır, “Gün ışığının gelmesiyle melatonin hormonu baskılanır ve uyanma gerçekleşir. Ancak karanlıkta uyanıldığında bu hormon salgılanmaya devam eder. Bu da uykulu halinin devam etmesine yol açar. Öğrenme ve performans artırma üzerine yapılan çalışmalar, verimli uykunun önemi üzerinde duruyor” dedi. 

Veliler ne kadar isyan etse de sabit saat uygulamasından vazgeçilmiyor

Karanlıkta uyanıp güne başlamanın performansı olumsuz yönde etkilediğini bunun da öğrencilerin öğrenmelerinde düşüşe ve eğitim-öğretim faaliyetlerinin verimsizleşmesine yol açtığına dikkat çeken Çakır, “Sosyal medyada okula giderken ayakta uyuyan öğrencilerin videoları, kaza tehlikesi atlatan çocukların haberleri sürekli gündem olmaktadır. Ancak veliler ne kadar isyan etse de sabit saat uygulamasından vazgeçilmiyor. Bunun yanında karanlıkta işe gitmek, çalışanları da olumsuz etkiliyor. Özellikle kadınlar, karanlıkta işe giderken ve yine karanlıkta işten dönerken tedirgin olduklarını ifade etmekteler. Biyolojik saate uymayan bu uyku ritmi, çalışanların sinirli, yorgun ve düşük performansla çalışmasına yol açıyor. Bu durum da çalışma veriminde düşüşe sebep oluyor” tespitinde bulundu.

Kırkayak Parkı’nda buluşmaya ve sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz

Eğitim İş Gaziantep Şube Basın Sekreteri Hilal Çakır, konuşmasını şöyle tamamladı: “Eğitim-İş Sendikası olarak, “Çocuk güne gün ışığında başlamalı, eğitim gün ışığında olmalı. Karanlıkta eğitime hayır” sloganıyla 21 Aralık Perşembe günü bir basın açıklaması yapmayı planlıyoruz. Ellerimizde fenerlerimizle, karanlıkta güne başlamayı ve karanlıkta evlerimize dönmeyi protesto etmek için buluşuyoruz. Herkesi saat 16.30’da Gaziantep Kırkayak Parkı’nda buluşmaya ve sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz.”

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *