Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, köyüne dönen çiftçi ailelere 300 damızlık koyun ve koyunlara bakana asgari ücret üzerinden maaş verileceğini söyledi. Bu şekilde şehirden köye göçün arttırılması hedefleniyor..
Şehirden köye dönene 300 damızlık koyun verilmesinin mantığa sığmadığını belirten, Şehitkamil Ziraat Odası Cuma Yiğit, önemli olanın köyde yaşananlara teşvik verilip şehre göç etmesinin önlenmesi gerektiğini söyledi.
300 koyun verilmesi
mantığa sığmıyor
“Şehir de oturan kişi köye göçtü. Köye göçen kişi koyunu nerede besleyecek, ahırı var ve evi var mı?” diye soran Yiğit, “O yüzden 300 koyunun verilmesi mantığa sığmıyor. Ancak köyde oturanların şehre göç etmesini engellememiz gerekiyor. Bizim için en büyük başarı bu olur. Ayrıca verilen desteklerin sürdürülebilir olması gerekiyor. Eskiden köydeki her evde 50 küçükbaş 10 büyükbaş hayvan olurdu. Meralarda otlanır gölden su içerlerdi. Fakat günümüzde hayvanların evde içtiği su para, yem yediği için meraya çıkamıyor ve maliyet pahalı olduğu için köylü büyükbaş besleyemez hale geldi. Bu şekilde olunca köyde hayvancılık bitti. Gençler şehre göçtü. Bunların hepsi yanlış uygulanan politikalardan kaynaklandı. Sanayicilere verilen destekler köylüye verilseydi, şu anda et sıkıntısı yaşamazdık” değerlendirmesinde bulundu.
Kuraklık olursa rekolte düşer
Kuraklık tehlikesinin devam ettiğine dikkat çeken Yiğit, Gaziantep’in çoğunluğunun ekili-dikili alanlardan oluştuğunun altını çizdi. “Son yağmurların ekinlere faydası olabilir, ancak Antepfıstığı, zeytin ve üzüme yetersiz. Sulu olmayan yerler tehlikede. Eğer yine kuraklık olursa ürünlerdeki rekoltede düşer. Geçen yıllarda 3 kilo zeytinden 1 kilo yağ alırken, bu sene kuraklıktan dolayı 8 kilo zeytinden 1 kilo yağ aldık. Fıstığın yüzde 50’si dolduramadı. Bunların hepsi kuraklıktan kaynaklanıyor” dedi. Hüseyin Karataş
Şehirden köye dönene 300 damızlık koyun verilmesinin mantığa sığmadığını belirten, Şehitkamil Ziraat Odası Cuma Yiğit, önemli olanın köyde yaşananlara teşvik verilip şehre göç etmesinin önlenmesi gerektiğini söyledi.
300 koyun verilmesi
mantığa sığmıyor
“Şehir de oturan kişi köye göçtü. Köye göçen kişi koyunu nerede besleyecek, ahırı var ve evi var mı?” diye soran Yiğit, “O yüzden 300 koyunun verilmesi mantığa sığmıyor. Ancak köyde oturanların şehre göç etmesini engellememiz gerekiyor. Bizim için en büyük başarı bu olur. Ayrıca verilen desteklerin sürdürülebilir olması gerekiyor. Eskiden köydeki her evde 50 küçükbaş 10 büyükbaş hayvan olurdu. Meralarda otlanır gölden su içerlerdi. Fakat günümüzde hayvanların evde içtiği su para, yem yediği için meraya çıkamıyor ve maliyet pahalı olduğu için köylü büyükbaş besleyemez hale geldi. Bu şekilde olunca köyde hayvancılık bitti. Gençler şehre göçtü. Bunların hepsi yanlış uygulanan politikalardan kaynaklandı. Sanayicilere verilen destekler köylüye verilseydi, şu anda et sıkıntısı yaşamazdık” değerlendirmesinde bulundu.
Kuraklık olursa rekolte düşer
Kuraklık tehlikesinin devam ettiğine dikkat çeken Yiğit, Gaziantep’in çoğunluğunun ekili-dikili alanlardan oluştuğunun altını çizdi. “Son yağmurların ekinlere faydası olabilir, ancak Antepfıstığı, zeytin ve üzüme yetersiz. Sulu olmayan yerler tehlikede. Eğer yine kuraklık olursa ürünlerdeki rekoltede düşer. Geçen yıllarda 3 kilo zeytinden 1 kilo yağ alırken, bu sene kuraklıktan dolayı 8 kilo zeytinden 1 kilo yağ aldık. Fıstığın yüzde 50’si dolduramadı. Bunların hepsi kuraklıktan kaynaklanıyor” dedi. Hüseyin Karataş