ANASAYFA arrow right Güncel

Ortaöğretimde okullaşma yüzde 69’da kaldı

Ortaöğretimde okullaşma yüzde 69’da kaldı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 00.25
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 00.25
Eğitim Sen, “Bir eğitim öğretim yılını daha çözüm bekleyen sorunlarla karşılıyoruz” derken okullaşma oranındaki geriliğe dikkat çekti

Eğitim Sen tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’de okullaşma sorununun hala tam anlamıyla çözülemediğine dikkat çekilerek, “Okulöncesinde okullaşma oranı ortalama yüzde 37, ilköğretimde yüzde 98, ortaöğretimde yüzde 69 seviyesindedir. Okula gitmeyenlerin önemli bir bölümünü kız çocukları oluşturmaktadır. MEB 2010–2011 istatistiklerine göre okulöncesi eğitimde 3-5 yaş grubunda okullaşma oranı toplamda yüzde 29.85, kız çocukları için yüzde yüzde 29.43; erkek çocukları için ise %30.3’tür. 4-5 yaş grubuna bakıldığında ise toplamda yüzde 43.10; kız çocukları için yüzde 42.47; erkek çocukları için ise yüzde 43.70’tir” denildi.


2011-2012 eğitim öğretim yılı 19 Eylül Pazartesi günü ders zilinin çalmasıyla başlayacağını hatırlatan Eğitim Sen Şube Başkanı Faruk Koç, “Eğitim sisteminin, eğitim ve bilim emekçilerinin yıllardır karşı karşıya kaldığı sorunlar, yıllar içinde artarak devam etmiş, bugün içinden çıkılamaz hale gelmiştir. 2011-2012 eğitim öğretim yılı başında, önceki dönemlerde olduğu gibi, eğitimin çözüm bekleyen en temel sorunlarını çözme noktasında yeterince adım atılmamış olmasından dolayı var olan sorunlar artarak sürmektedir” dedi.

Ticarileşme ve özelleştirme yoğunlaştı
Eğitim sisteminde yaşanan sorunların bugün ortaya çıkmadığını, yıllardır sürdürülen serbest piyasacı, eğitimi ticarileştirme ve özelleştirme uygulamaları ile “piyasa ilişkileri” içine çekmeyi hedefleyen bilinçli politikaların bir birikimi olarak bugünlere gelindiğini vurgulayan Koç, “AKP iktidarı döneminde söz konusu olumsuz birikimi daha da arttırmak için çok sayıda adım atılmış, eğitim sistemimiz adeta yap-boz tahtasına dönüştürülmüştür. Geçtiğimiz yıllar içinde kamu hizmetlerinde yaşanan yaygın ticarileştirme ve özelleştirme uygulamaları, bir bütün olarak eğitim sistemini ve eğitimin bileşenlerini de doğrudan olumsuz etkilemiştir” diye konuştu.

Cinsiyet, etnik kimlik ve
mezhep ayrımcılığı arttı

Koç, Kamusal eğitimin zayıflatılması, eğitimin tamamen paralı hale getirilmek istenmesi, ilköğretim ve ortaöğretimde dershanelerin tarihte hiç olmadığı kadar öne çıkması, cinsiyet, etnik kimlik ve mezhep ayrımcılığına ilişkin uygulamalar, ataması yapılmayan öğretmenlerin durumu, ücretli-vekil öğretmenlik uygulamalarının devam etmesi, yaşanan yoğun siyasi kadrolaşma uygulamaları, öğretmenlerin ek ders ücretlerinde yaşanan sorunlar, hizmetli, memur ve teknik personelin sorunları, üniversitelerde yaşanan akademik ve idari sorunlar vb gibi pek çok sorunun çözümü için adım atılmadığı gibi, geçtiğimiz dönemde bu sorunlara yeni sorunlar da eklenmiştir” diye açıklamada bulundu.“2011-2012 eğitim öğretim yılı öncesinde derslik, okul, öğretmen, memur ve hizmetli açıklarına da çözüm üretilmemiş, okulların araç gereç ve fiziki altyapı ihtiyaçları giderilmemiş, eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik, sosyal ve özlük haklarında kayıplar yaşanmış, üniversite kapılarındaki yığılmayı önlemek için gerekli adımlar atılmamıştır. Kısacası her yıl yaşanan sorunlar geçtiğimiz yıl içinde daha da artarak devam etmiştir” diyen Koç, “2011–2012 Eğitim Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu” raporunu açıkladı.

Eğitim sistemin içinden
çıkılmaz hale getirildi
Raporda şu görüşlere yer verildi:
“AKP Hükümeti, 2002 yılında iktidara geldiği günden bu yana özellikle eğitime yönelik uygulamaları ile dikkatleri üzerine çekmiştir. AKP hükümeti döneminde eğitime yönelik olarak gerçekleştirilen tüm icraatlarının fiili ve hukuki müdahalelerle eğitim sistemini kendi ideolojisi çerçevesinde biçimlendirmek olduğu açık bir şekilde görmek mümkündür. Geçtiğimiz yıllar içinde eğitimin temel sorunlarını çözme noktasında yeterince adım atılmadığı gibi, benimsenen piyasacı ve özelleştirmeci politikalarla eğitim sistemi içinden çıkılmaz sorunlarla baş başa bırakmıştır.”

Gençler eğitim hakkından
mahrum bırakılıyor
“Türkiye’de yıllardır uygulanan eğitimde özelleştirme politikaları, AKP iktidarı ile birlikte daha da hızlanmıştır. Devletin sorumluluğunda olması gereken eğitimin yükü, siyasi iktidarların bilinçli politikalarıyla birlikte büyük oranda velilerin omuzlarına yıkılarak kamusal, parasız eğitim hakkı büyük oranda erozyona uğratılmıştır. Eğitim sistemimiz; geçtiğimiz dönemde daha piyasacı ve ticari bir anlayış ile yönetilmeye başlanmış, veliler çocuklarını okutabilmek için ceplerinden daha fazla harcama yapmak zorunda kalmıştır. AKP iktidarı döneminde, her geçen yıl eğitimin daha da paralı hale getirilmesiyle birlikte milyonlarca çocuk ve gencimiz ya eğitim hakkından mahrum bırakılmış ya da ekonomik nedenlerden dolayı eğitimlerine devam edememiştir.”
“Bugün Türkiye’de milyonlarca çocuk ve gencin eğitim hakkını kullanmasını benimsediği politikalarla engelleyen, eğitim hakkı gibi temel bir insan hakkını “serbest piyasa”nın insafına bırakmak için gece-gündüz çalışan, bunun için peş peşe yasal düzenlemeler yapan AKP, geçtiğimiz dönemde benimsediği politikalar ile kendisinden önceki siyasi iktidarları da aşan bir pratik içinde olmuştur. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, yıllardır ısrarla sürdürülen serbest piyasacı, diğer kamu hizmetleri gibi eğitimi ticarileştirmeyi ve özelleştirmeyi hedefleyen bilinçli politikaların bir birikimi olarak karşımıza çıkmaktadır.”
“Eğitimde AKP döneminde gerçekleşen değişim eğilimleri, dünya çapında gerçekleşen dönüşüm sürecinden bağımsız değerlendirilemez. Dünya düzeyinde eş zamanlı olarak gerçekleşen bu eğilimlerin yapısal bir sürecin yani kapitalizme özgü dinamiklerin günümüzde ulaştığı düzeyin sonuçları olduğunu belirtmek gerekir. Türkiye’de pek çok alanda olduğu gibi, eğitim sisteminde de yıllardır birikerek büyüyen ve artık yapısal hale gelmiş, acil çözüm bekleyen sorunlar bulunmaktadır.” SHA

.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *