“12 aylık süreci kapsayan kazı çalışmaları bu ay sonunda tamamlanacak… Orta Tunç tabakaları bölgenin endüstri kolları hakkında önemi bilgiler veriyor. En erken cam üretim alanlarından birini tespit etmiş olmamız önemli. Bu bölge camın anavatanı”
Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, ‘’Oylum Höyük, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ve Türkiye’nin en büyük höyük yerleşmelerinden biri. Özellikle son yıllarda yaptığımız kazı çalışmalarında açığa çıkan saray gibi anıtsal mimari kalıntılar ile çivi yazılı belgeler, Hitit kraliyet mühür ve mühür baskıları, Oylum Höyüğün büyük olasılıkla Nuhaşi ülkesinin başkenti ve Hitit kaynaklarındaki ‘Kuizila’ kenti olduğunu gösteriyor. Bu kent Mezopotamya kaynaklarında ‘İllis’ şeklinde geçiyor ki bu da Oylum höyüğün yerel mıntıka adının da 100 yıl öncesine bu isimle olması tesadüf değil. Muhtemelen ‘Killis’ adı da bu ‘İllisten’ geliyor’’ dedi.
Kilis’teki Oylum Höyük kazılarının Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en uzun soluklu kazı projesi olduğunu aktaran Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, ‘’Cumhurbaşkanlığı kararı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Üniversitesi işbirliğinde çalışmalar yıl sonuna kadar devam edecek’’ şeklinde konuştu.
’Cumhurbaşkanlığı kararı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Üniversitesi işbirliğinde gerçekleştirilen ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en uzun soluklu kazı projesi olan Oylum Höyük kazı çalışmalarında sona geliniyor. 12 aylık süreci kapsayan kazı çalışmaları bu ay sonunda tamamlanacak.
Yapılan kazı çalışmalarında önemli kalıntılar elde ettik
Yapılan kazı çalışmalarında Tunç çağlarına yönelik önemli kalıntıların elde edildiğini sözlerine ekleyen Engin, ‘’Demir çağ tabakalarımızda çok güçlü ama Tunç çaplarında Oylum höyük bir kent merkezi. Orta Tunç çağına ait büyük bir saray yapısının üçte birini açığa çıkarttık. Burası saldırıya uğramış ve yangın sonucu yıkılmış bir saray. Ama Hitit dönemi tabakasında Hititli bir yöneticiye ait olduğu değerlendirdiğimiz bir evin bir kısmını kazdığımızda avlusunda Hitit tableti, Karkamış Kralına ait olmak üzere çeşitli mühür baskıları ve mühürler bulduk’’ açıklamasını yaptı.
Bölgenin zeytin ve üzüm yetiştiriciliğinde çok köklü bir geçmişi var
Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin, konuşmalarını şöyle tamamladı: ‘’Orta Tunç tabakaları bölgenin endüstri kolları hakkında önemi bilgiler veriyor. En erken cam üretim alanlarından birini tespit etmiş olmamız önemli. Bu bölge camın anavatanı. Bunu dışında madencilik, dokumacılık, ahşap, kereste önemli bir endüstri koluydu. Tarım ve hayvancılık temel geçim kaynakları. Önemli bulgulardan biri de zeytin ve üzüm çekirdekleri bulundu. Bunlar bölgede zeytin ve üzüm yetiştiriciliğinin çok köklü bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor.’’ Haber Merkezi