Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “PKK, 12 Eylül darbesinin gayri meşru çocuğudur” dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP Genel Başkan Yardımcısı İlker Kayaoğlu ve BBP Gaziantep İl Başkanı İhsan Kaya ile birlikte BBP Gaziantep İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda gündemle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Darbelerin Türkiye’ye büyük zararlar verdiğini söyleyen Destici, “Bu ülke darbelerden çok çekmiştir. Hem demokrasimiz yara almıştır hem de maddi olarak kaybetmişizdir. İşte 30 yıldır uğraştığımız terör, kardeş ile kardeşi birbirine düşüren, 30 bin insan, 500 bin milyar doların sebebi terör, 12 Eylül darbesinin ürünüdür. PKK, 12 Eylül darbesinin gayri meşru çocuğudur. Dolayısıyla da demokratım diyen hiç kimsenin darbecilerin yanında fotoğraf vermemesi lazım. Bu güne kadar Türkiye’de darbe yapanlar hep el üstünde tutulmuştur ve hiçbir zaman hesap sorulamamıştır, hep kazanan olmuşlardır. Her şeyin hak ve adalet ölçüsü içerisinde yapılmasını istiyoruz ama kim neyi hak etmişse onunla da muamele edilmesini istiyoruz. Hiç kimseye ayrımcılık yapılmamasını istiyoruz. Bunu da bir daha Türkiye’nin eski karanlık günlere dönmemesi, darbelerle karşılaşmaması için istiyoruz. Herkesi darbelere karşı birlikte olmaya, birlikte saf tutmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Hükümetin izlediği Suriye politikasını eleştiren Destici, şunları söyledi:
“Suriye meselesi 2 yıldır kanayan yara olarak devem ediyor. 2 sene öncesine baktığımız zaman henüz daha Suriye’de yeni yeni olaylar başlamıştı ve hayatını kaybedenlerin sayısı yüzlerle ifade ediliyordu. O günlerde bizim hükümetimizin açıklaması neydi? Suriye bizim iç işlerimiz ve biz gerekirse müdahale ederiz. 2 yıl geçti. Şu anda Suriye’de ölenlerin sayısı 100 bini geçti. Suriye’nin en önemli şehirleri, kent merkezleri harap oldu. 2 milyondan fazla insan mülteci ve en önemli İslam eserleri yakılıp yıkılıyor. Siyasi, ekonomik, insani ve İslami olarak da en çok kaybeden ülke Türkiye’dir. Madem bizim iç işlerimizdi, o zaman neyi bekliyorsunuz? Yani sayısı yüzlerce olmamışken, Türkiye, bizim iç işlerimiz diyen hükümet bütün bu faturayı gördükten sonra acaba şu an ne diyor. Yine Suriye bizim iç işlerimiz diyor mu? Biz millet adına bu sorunun cevabını bekliyoruz.”
Hükümetin yürüttüğü çözüm sürecine karşı olduklarını söyleyen Destici, “Biz, adına çözüm süreci dedikleri bu süreç başladığında dedik ki bu sürecin adı çözüm süreci değildir. Bu, PKK’yı çözmez, Türkiye’deki terör problemini yok etmez. Tam tersine güçlendirir ve PKK’yı önce meşrulaştırır, sonra siyasallaştırır, sonra da devletleştirir dedik. Çünkü bunların amacı belli. Bunların ağababalarının ellerine verdikleri yol haritaları belli. Önce Irak’ın kuzeyini fiili bir devlet haline getirdiler, şimdi Suriye’nin kuzeyini getirecekler, daha sonra Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni. Şu anda zaten Kuzey Kürdistan Konferansları yapılıyor. Kimsenin de sesi çıkmıyor. Ne hükümetin ne de mesleki muhalefetin. Duyuyor musunuz bir tanesini? Bu konularla ilgili bir tanesinin sesini duyuyor musunuz? Şundan emin olun; iktidar bu müzakereleri yapsa da, Cumhuriyet Halk Partisi buna sessiz kalsa da, yol verse de, Milliyetçi Hareket Partisi sessiz kalsa da Büyük Birlik Partisi olarak biz sessiz kalmayacağız, gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz ve bu vatanın bölünmesine engel olacağız” dedi.İHA
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, BBP Genel Başkan Yardımcısı İlker Kayaoğlu ve BBP Gaziantep İl Başkanı İhsan Kaya ile birlikte BBP Gaziantep İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda gündemle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Darbelerin Türkiye’ye büyük zararlar verdiğini söyleyen Destici, “Bu ülke darbelerden çok çekmiştir. Hem demokrasimiz yara almıştır hem de maddi olarak kaybetmişizdir. İşte 30 yıldır uğraştığımız terör, kardeş ile kardeşi birbirine düşüren, 30 bin insan, 500 bin milyar doların sebebi terör, 12 Eylül darbesinin ürünüdür. PKK, 12 Eylül darbesinin gayri meşru çocuğudur. Dolayısıyla da demokratım diyen hiç kimsenin darbecilerin yanında fotoğraf vermemesi lazım. Bu güne kadar Türkiye’de darbe yapanlar hep el üstünde tutulmuştur ve hiçbir zaman hesap sorulamamıştır, hep kazanan olmuşlardır. Her şeyin hak ve adalet ölçüsü içerisinde yapılmasını istiyoruz ama kim neyi hak etmişse onunla da muamele edilmesini istiyoruz. Hiç kimseye ayrımcılık yapılmamasını istiyoruz. Bunu da bir daha Türkiye’nin eski karanlık günlere dönmemesi, darbelerle karşılaşmaması için istiyoruz. Herkesi darbelere karşı birlikte olmaya, birlikte saf tutmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
Hükümetin izlediği Suriye politikasını eleştiren Destici, şunları söyledi:
“Suriye meselesi 2 yıldır kanayan yara olarak devem ediyor. 2 sene öncesine baktığımız zaman henüz daha Suriye’de yeni yeni olaylar başlamıştı ve hayatını kaybedenlerin sayısı yüzlerle ifade ediliyordu. O günlerde bizim hükümetimizin açıklaması neydi? Suriye bizim iç işlerimiz ve biz gerekirse müdahale ederiz. 2 yıl geçti. Şu anda Suriye’de ölenlerin sayısı 100 bini geçti. Suriye’nin en önemli şehirleri, kent merkezleri harap oldu. 2 milyondan fazla insan mülteci ve en önemli İslam eserleri yakılıp yıkılıyor. Siyasi, ekonomik, insani ve İslami olarak da en çok kaybeden ülke Türkiye’dir. Madem bizim iç işlerimizdi, o zaman neyi bekliyorsunuz? Yani sayısı yüzlerce olmamışken, Türkiye, bizim iç işlerimiz diyen hükümet bütün bu faturayı gördükten sonra acaba şu an ne diyor. Yine Suriye bizim iç işlerimiz diyor mu? Biz millet adına bu sorunun cevabını bekliyoruz.”
Hükümetin yürüttüğü çözüm sürecine karşı olduklarını söyleyen Destici, “Biz, adına çözüm süreci dedikleri bu süreç başladığında dedik ki bu sürecin adı çözüm süreci değildir. Bu, PKK’yı çözmez, Türkiye’deki terör problemini yok etmez. Tam tersine güçlendirir ve PKK’yı önce meşrulaştırır, sonra siyasallaştırır, sonra da devletleştirir dedik. Çünkü bunların amacı belli. Bunların ağababalarının ellerine verdikleri yol haritaları belli. Önce Irak’ın kuzeyini fiili bir devlet haline getirdiler, şimdi Suriye’nin kuzeyini getirecekler, daha sonra Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni. Şu anda zaten Kuzey Kürdistan Konferansları yapılıyor. Kimsenin de sesi çıkmıyor. Ne hükümetin ne de mesleki muhalefetin. Duyuyor musunuz bir tanesini? Bu konularla ilgili bir tanesinin sesini duyuyor musunuz? Şundan emin olun; iktidar bu müzakereleri yapsa da, Cumhuriyet Halk Partisi buna sessiz kalsa da, yol verse de, Milliyetçi Hareket Partisi sessiz kalsa da Büyük Birlik Partisi olarak biz sessiz kalmayacağız, gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz ve bu vatanın bölünmesine engel olacağız” dedi.İHA
RSS