Ramazan ayı biterken halkı şimdiden bayram heyecanı sarmayı başladı. Çarşı pazarlar bayram alışverişi yapmak isteyenlerle dolup taşarken, evlerde de bayram hazırlıkları çoktan başlamış durumda. Şekerler, çikolatalar, yemekler, tatlılar, tuzlular ve daha pek çok şey..
Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme Uzmanı Funda Esin Fakılı bayram sofralarının bu gibi değişilmez lezzetlerini tüketirken olası sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda uyarılarda bulundu.
Oruç tutanların bir ay boyunca sadece geceleri yemek yemeye alıştıklarını söyleyen Fakılı, “Oruç tutanlar bir ay boyunca gündüzleri yaklaşık 17 saat aç kalmaya metabolizmalarını alıştırdılar. Bu süreçte özellikle iftar saatlerinden itibaren gece yemeklerine alışan bünyelerin bayram itibariyle çok yüklenme nedeniyle zorlamalara maruz kalmaması için çok dikkat edilmeli.” dedi.
Bayram sabahının uzun bir süreden sonra oruçsuz ilk gün olduğunu vurgulayan Fakılı, “Özellikle ilk saatlerden itibaren ağır yemeklerin tercih edilmemesi gerekiyor. İlk güne öncelikle hafif, mideyi yormayacak bir kahvaltıyla başlanmalı bol bol su tüketilmeli.Reçel, bal, tereyağı gibi şekerli ağır kahvaltılıklardan ilk etapta uzak durulmalı.” dedi.
Bayram sabahlarının değişilmez lezzeti yuvalamanın kahvaltı ile birlikte tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Fakılı, yuvalamanın kahvaltı için çok ağır olacağını ve daha çok öğle saatlerinde tüketilmesi gerektiğini ifade etti.
Ramazan Bayramı’nın vazgeçilmez lezzetlerinden birinin de tatlı olduğunu aktaran Fakılı, “Bayram tatlıları özellikle baklava, kadayıf, künefe gibi çok ağır, şekerli ve şerbetli oluyor. Bu durum aç kalmaya alışmış olan midelerde çok ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.Özellikle bu sorunlarla karşılaşmamak adına bu tür tatlıları çok aşırı şekilde tüketmemek gerek.Bunun yerine sütlü ve daha hafif tatlıları tercih etmek gerek.” diyerek tatlı yerken çok aşırıya kaçılmaması gerektiğini ifade etti.
Fakılı, tatlı konusunda özellikle şeker ve tansiyon hastalarının, ilaç kullananların tatlıdan kaçınıp çok dikkat etmesi gerektiğine ve bu kategoride yer alanların bol su tüketmesinin çok önemli olduğuna değindi.
Bayram sonrası istem dışı kilo alımlarından kurtulmak için yemek yedikten sonra mümkün olduğunca yürüyüş yapılmasının önemine vurgu yapan Fakılı, “Bizim yemek kültürümüz ağır gıdalardan oluştuğu için bunu biraz daha hafifletmek adına yemek yerken yanında mutlaka bir salata tüketilmeli. Yemekten sonra az da olsa meyve tercih edilmelidir. Ardından kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalı, hatta yapılabiliyorsa sportif aktivitelerde bulunulmalı” dedi.Arzu Bulut
Zirve Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme Uzmanı Funda Esin Fakılı bayram sofralarının bu gibi değişilmez lezzetlerini tüketirken olası sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda uyarılarda bulundu.
Oruç tutanların bir ay boyunca sadece geceleri yemek yemeye alıştıklarını söyleyen Fakılı, “Oruç tutanlar bir ay boyunca gündüzleri yaklaşık 17 saat aç kalmaya metabolizmalarını alıştırdılar. Bu süreçte özellikle iftar saatlerinden itibaren gece yemeklerine alışan bünyelerin bayram itibariyle çok yüklenme nedeniyle zorlamalara maruz kalmaması için çok dikkat edilmeli.” dedi.
Bayram sabahının uzun bir süreden sonra oruçsuz ilk gün olduğunu vurgulayan Fakılı, “Özellikle ilk saatlerden itibaren ağır yemeklerin tercih edilmemesi gerekiyor. İlk güne öncelikle hafif, mideyi yormayacak bir kahvaltıyla başlanmalı bol bol su tüketilmeli.Reçel, bal, tereyağı gibi şekerli ağır kahvaltılıklardan ilk etapta uzak durulmalı.” dedi.
Bayram sabahlarının değişilmez lezzeti yuvalamanın kahvaltı ile birlikte tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Fakılı, yuvalamanın kahvaltı için çok ağır olacağını ve daha çok öğle saatlerinde tüketilmesi gerektiğini ifade etti.
Ramazan Bayramı’nın vazgeçilmez lezzetlerinden birinin de tatlı olduğunu aktaran Fakılı, “Bayram tatlıları özellikle baklava, kadayıf, künefe gibi çok ağır, şekerli ve şerbetli oluyor. Bu durum aç kalmaya alışmış olan midelerde çok ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.Özellikle bu sorunlarla karşılaşmamak adına bu tür tatlıları çok aşırı şekilde tüketmemek gerek.Bunun yerine sütlü ve daha hafif tatlıları tercih etmek gerek.” diyerek tatlı yerken çok aşırıya kaçılmaması gerektiğini ifade etti.
Fakılı, tatlı konusunda özellikle şeker ve tansiyon hastalarının, ilaç kullananların tatlıdan kaçınıp çok dikkat etmesi gerektiğine ve bu kategoride yer alanların bol su tüketmesinin çok önemli olduğuna değindi.
Bayram sonrası istem dışı kilo alımlarından kurtulmak için yemek yedikten sonra mümkün olduğunca yürüyüş yapılmasının önemine vurgu yapan Fakılı, “Bizim yemek kültürümüz ağır gıdalardan oluştuğu için bunu biraz daha hafifletmek adına yemek yerken yanında mutlaka bir salata tüketilmeli. Yemekten sonra az da olsa meyve tercih edilmelidir. Ardından kısa mesafeli yürüyüşler yapılmalı, hatta yapılabiliyorsa sportif aktivitelerde bulunulmalı” dedi.Arzu Bulut
RSS