Çağdaş Hukukçular Derneği Gaziantep Şubesi Girişimi, 08.01.2016 tarihinde Beyaz Show’a bağlanarak Kürt illerinde gerçekleşen savaş sürecini halka uygulanan tecritti eleştiren ve barış çağrısında bulunan "Ayşe Çelik" isimli öğretmen hakkında başlatılan soruşturmaya tepki göstermek ve öğretmene destek vermek amacıyla Gaziantep Barosu İnsan Hakları Mahkemesi Üyesi avukatlar ile bir kısım gönüllü avukatın kendilerini ihbar ettiğini açıkladı.
Çağdaş Hukukçular Derneği Gaziantep Şubesi üyeleri, “Söz konusu durumun bir ironiden ibaret olduğunu anlamayacak kadar hayattan kopuk olan savcılık makamınca da vakit kaybedilmeksizin meslektaşlarımız hakkında soruşturma başlatılmıştır. Söz konusu durumun tarafımızca kabulü mümkün değildir” diye açıklama yaptı.
“Yasamanın, yargının ve yürütmenin tek elde toplandığı fiilen ve zorla başkanlık sisteminin uygulandığı, tek kişinin mesnetsiz ithamlarıyla binlerce aydının terörist ilan edildiği hukukun tüm araç ve yöntemleri ile rafa kalktığı bir dönemi yaşamaktayız” diyn hukukçular, “Tarihin birçok döneminde ve birçok coğrafyada iktidarını tehlikede gören muktedirlerin muhalif her sese terörist damgası vurması alışılagelmiş bir durumdur. Gerçekleri ifade etmenin, insan hakları arasında en temeli olan yaşam hakkını savunmanın ve yaşanılan durumu tespit etmeye yönelik söylemlerin ironik mizah anlayışının dahi suç sayıldığı hukuk dışı bu dayatmayı yargının kurucu unsuru savunma adına reddediyoruz. Ortalama bir zekaya ve asgari hukuk bilgisine sahip olan herhangi bir kimsenin algılayabileceği üzere Gaziantep Barosu Avukatlarının kendilerini ihbardaki maksatları Ayşe öğretmenin suçsuzluğu ve yaşanan büyük saçmalığa dikkat çekmek iken meslektaşlarımız hakkında soruşturma başlatılması daha büyük bir saçmalığı beraberinde getirmiştir. Böylelikle anladığımız iktidar sahiplerinin iktidar olmanın beraberinde sağladığı tüm araçları kullanarak, yaşanan hak ihlallerine, cinayetlere, ses çıkaran ve muhalif ses yükselten herkesi kriminalize ederek, ifade hürriyetinin sadece kitaplarda yazılı bir cümle olarak kalmasını amaçlandığıdır” diye açıklama yaptı..
“Ne Ayşe öğretmenin TV programında söylediği sözlerin, ne akademisyenlerin bildirisinin terör örgütü propagandası yapmakla veya devlet organlarını aşağılamakla ilgisi olmadığı açık seçik ortadadır” diyen Çağdaş Hukukçular açıklamalarında, “Düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı TC Anayasası'nda da düzenlenmiştir. Anayasanın, "Düşünce ve kanaat hürriyeti" başlıklı 25. maddesine göre; "Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Düşünce ve kanaatlerini sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Anayasanın 26. maddesinde ise İHAS’ın 10. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye benzer şekilde “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.Bu fıkra hükmü radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir” hükümleri yer almıştır”dedi..Çiçek Bayram
Çağdaş Hukukçular Derneği Gaziantep Şubesi üyeleri, “Söz konusu durumun bir ironiden ibaret olduğunu anlamayacak kadar hayattan kopuk olan savcılık makamınca da vakit kaybedilmeksizin meslektaşlarımız hakkında soruşturma başlatılmıştır. Söz konusu durumun tarafımızca kabulü mümkün değildir” diye açıklama yaptı.
“Yasamanın, yargının ve yürütmenin tek elde toplandığı fiilen ve zorla başkanlık sisteminin uygulandığı, tek kişinin mesnetsiz ithamlarıyla binlerce aydının terörist ilan edildiği hukukun tüm araç ve yöntemleri ile rafa kalktığı bir dönemi yaşamaktayız” diyn hukukçular, “Tarihin birçok döneminde ve birçok coğrafyada iktidarını tehlikede gören muktedirlerin muhalif her sese terörist damgası vurması alışılagelmiş bir durumdur. Gerçekleri ifade etmenin, insan hakları arasında en temeli olan yaşam hakkını savunmanın ve yaşanılan durumu tespit etmeye yönelik söylemlerin ironik mizah anlayışının dahi suç sayıldığı hukuk dışı bu dayatmayı yargının kurucu unsuru savunma adına reddediyoruz. Ortalama bir zekaya ve asgari hukuk bilgisine sahip olan herhangi bir kimsenin algılayabileceği üzere Gaziantep Barosu Avukatlarının kendilerini ihbardaki maksatları Ayşe öğretmenin suçsuzluğu ve yaşanan büyük saçmalığa dikkat çekmek iken meslektaşlarımız hakkında soruşturma başlatılması daha büyük bir saçmalığı beraberinde getirmiştir. Böylelikle anladığımız iktidar sahiplerinin iktidar olmanın beraberinde sağladığı tüm araçları kullanarak, yaşanan hak ihlallerine, cinayetlere, ses çıkaran ve muhalif ses yükselten herkesi kriminalize ederek, ifade hürriyetinin sadece kitaplarda yazılı bir cümle olarak kalmasını amaçlandığıdır” diye açıklama yaptı..
“Ne Ayşe öğretmenin TV programında söylediği sözlerin, ne akademisyenlerin bildirisinin terör örgütü propagandası yapmakla veya devlet organlarını aşağılamakla ilgisi olmadığı açık seçik ortadadır” diyen Çağdaş Hukukçular açıklamalarında, “Düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı TC Anayasası'nda da düzenlenmiştir. Anayasanın, "Düşünce ve kanaat hürriyeti" başlıklı 25. maddesine göre; "Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne amaçla olursa olsun kimse düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Düşünce ve kanaatlerini sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Anayasanın 26. maddesinde ise İHAS’ın 10. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenlemeye benzer şekilde “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.Bu fıkra hükmü radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınların izin sistemine bağlanmasına engel değildir” hükümleri yer almıştır”dedi..Çiçek Bayram
RSS