Gaziantep’in bir an önce koruyucu hekimliğe geçmesi gerek
Şehir hastanelerinin sağlıkta önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Genel-İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Doç. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, yapılan hastanenin vatandaşın yararına olmayacağının altını çizerken, bin 800 yataklı şehir hastanesinin yerine şehrin üç bölgesine 600’er yataklı hastane yapılması önerisinde bulundu. Ayrıca Küçükosmanoğlu, koruyucu hekimliğe de vurgu yaparak, Gaziantep’in bir an önce koruyucu hekimliğe geçmesi gerektiğini söyledi.
Şehir hastanelerinde yap-işlet-devret modelinin uygulandığını ve yüzde 70 oranında doluluk garantisi verildiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, “Bu şekilde olursa şehir hastanelerinin finansmanını vatandaş karşılayacak. Bin 800 yataklı gibi bir hastaneyi işletmek çok zor. Şu anda en fazla önerilen 600 yataklı hastaneler. Fakat asıl sorulması gereken soru bu hastane gerekli miydi? Şu anda Adana’da birçok sağlıkçı şehir hastanelerinden istifa etti. Çünkü daha önce aldıkları maaş kadar maaş alamıyorlar. Bundan da anladığımız sağlık çalışanının çalışma garantisi yok. Yani şehir hastaneleri başlı başına sorun” diye konuştu.
Ülkenin ekonomik durumu ortada
Şehir hastanelerinin sağlıkta önemli bir gelişme olduğunu, ancak vatandaşın yararına olmayacağını belirten Küçükosmanoğlu, “Ülkenin ekonomik durumu ortada. Türkiye’nin her ilinde şehir hastanelerinin açılması paranın boş harcanması anlamına geliyor. Adana’da şehir hastanesinin yapılmasıyla bazı hastanelerin kapatılması söz konusu. Ankara’daki hastanelerin birçoğunun Eskişehir yoluna taşınması gündemde” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık ne kadar özelleşirse,
insanlar sağlıktan o kadar uzaklaşıyor
Doktor Ersin Arslan Hastanesi’nin yerine aynı büyüklükte bir hastane yapılması tavsiyesinde bulunan Genel-İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Ercan Küçükosmanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “SGK’nın binasının yeri 25 Aralık Devlet Hastanesine verilip hastane genişletilebilirdi. Böyle bir şey yapılsaydı, Gaziantep’in sağlık alanındaki birçok ihtiyacı karşılanabilirdi. Aynı zamanda vatandaş sağlığa ulaşmada büyük sıkıntılar yaşayabiliyor. Şehir hastaneleri de sağlığa ulaşmada bir alternatif olamaz. Alternatif olarak şehrin belirli yerlerine 600’er yataklı hastaneler yapılsa daha iyi olurdu. Eğer bu yapılsaydı, vatandaş sağlığa daha kolay ulaşabilirdi. Sağlığı ne kadar özelleştirirseniz, insanlar sağlıktan o kadar uzaklaşmış oluyor.”
Hava kirliliği önlemek için çok
yüksek binaların yapılmaması gerekiyor
Sağlık alanında ülkemizde hastalıktan para kazanılan bir düzen olduğuna dikkat çeken Küçükosmanoğlu, bu anlayışın yanlış olduğuna vurgu yaparak, “Gaziantep’in koruyucu hekimliğe ihtiyacı var. Gaziantep, geçen sene Avrupa’nın havası en kirli dördüncü şehriydi. Bu da akciğer KOAH, ve astım hastalıklarına yol açıyor. Hava kirliliği önlemek için çok yüksek binaların yapılmaması gerekiyor. Çünkü çok yüksek binalar hava akımını bozar. Yeşil alanların arttırılması gerekiyor. Yani Gaziantep’i yaşanılabilir bir şehir haline dönüştürmeliyiz” diye değerlendirme yaptı. Hüseyin Karataş
Şehir hastanelerinin sağlıkta önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Genel-İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Doç. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, yapılan hastanenin vatandaşın yararına olmayacağının altını çizerken, bin 800 yataklı şehir hastanesinin yerine şehrin üç bölgesine 600’er yataklı hastane yapılması önerisinde bulundu. Ayrıca Küçükosmanoğlu, koruyucu hekimliğe de vurgu yaparak, Gaziantep’in bir an önce koruyucu hekimliğe geçmesi gerektiğini söyledi.
Şehir hastanelerinde yap-işlet-devret modelinin uygulandığını ve yüzde 70 oranında doluluk garantisi verildiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, “Bu şekilde olursa şehir hastanelerinin finansmanını vatandaş karşılayacak. Bin 800 yataklı gibi bir hastaneyi işletmek çok zor. Şu anda en fazla önerilen 600 yataklı hastaneler. Fakat asıl sorulması gereken soru bu hastane gerekli miydi? Şu anda Adana’da birçok sağlıkçı şehir hastanelerinden istifa etti. Çünkü daha önce aldıkları maaş kadar maaş alamıyorlar. Bundan da anladığımız sağlık çalışanının çalışma garantisi yok. Yani şehir hastaneleri başlı başına sorun” diye konuştu.
Ülkenin ekonomik durumu ortada
Şehir hastanelerinin sağlıkta önemli bir gelişme olduğunu, ancak vatandaşın yararına olmayacağını belirten Küçükosmanoğlu, “Ülkenin ekonomik durumu ortada. Türkiye’nin her ilinde şehir hastanelerinin açılması paranın boş harcanması anlamına geliyor. Adana’da şehir hastanesinin yapılmasıyla bazı hastanelerin kapatılması söz konusu. Ankara’daki hastanelerin birçoğunun Eskişehir yoluna taşınması gündemde” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık ne kadar özelleşirse,
insanlar sağlıktan o kadar uzaklaşıyor
Doktor Ersin Arslan Hastanesi’nin yerine aynı büyüklükte bir hastane yapılması tavsiyesinde bulunan Genel-İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Ercan Küçükosmanoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “SGK’nın binasının yeri 25 Aralık Devlet Hastanesine verilip hastane genişletilebilirdi. Böyle bir şey yapılsaydı, Gaziantep’in sağlık alanındaki birçok ihtiyacı karşılanabilirdi. Aynı zamanda vatandaş sağlığa ulaşmada büyük sıkıntılar yaşayabiliyor. Şehir hastaneleri de sağlığa ulaşmada bir alternatif olamaz. Alternatif olarak şehrin belirli yerlerine 600’er yataklı hastaneler yapılsa daha iyi olurdu. Eğer bu yapılsaydı, vatandaş sağlığa daha kolay ulaşabilirdi. Sağlığı ne kadar özelleştirirseniz, insanlar sağlıktan o kadar uzaklaşmış oluyor.”
Hava kirliliği önlemek için çok
yüksek binaların yapılmaması gerekiyor
Sağlık alanında ülkemizde hastalıktan para kazanılan bir düzen olduğuna dikkat çeken Küçükosmanoğlu, bu anlayışın yanlış olduğuna vurgu yaparak, “Gaziantep’in koruyucu hekimliğe ihtiyacı var. Gaziantep, geçen sene Avrupa’nın havası en kirli dördüncü şehriydi. Bu da akciğer KOAH, ve astım hastalıklarına yol açıyor. Hava kirliliği önlemek için çok yüksek binaların yapılmaması gerekiyor. Çünkü çok yüksek binalar hava akımını bozar. Yeşil alanların arttırılması gerekiyor. Yani Gaziantep’i yaşanılabilir bir şehir haline dönüştürmeliyiz” diye değerlendirme yaptı. Hüseyin Karataş
RSS