Antep'te 5. Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) Şireci Tekstil'e ait Koton 2 işletmesinde, dün üretim durmasın diye çalışır haldeki makineye bakım yapması istenen işçi Yakup Balaman kolunu makineye kaptırdı. Kolu dirseğinden kopan Balaman, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Fabrika yönetimi olayın işçinin hatasından kaynaklandığını savundu. Ancak, BİRTEK SEN'e bilgi veren işçiler, "Bu fabrikada daha önce de iş kazaları oldu ancak bu kez ciddi bir iş kazası olduğu için gündeme geldi. Üretim aksamasın diye çalışan makineye bakım yapıldı. Sonuç olarak da arkadaşımızın kolu koptu" dedi.
Artı Gerçek’e konuşan BİRTEK SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, son zamanlarda Antep’te artan iş kazalarına dikkat çekti. Türkmen, "Özellikle tekstil iş kolunda işçilerin sakat kalmasıyla, uzuv kaybına uğramasıyla sonuçlanan iş kazaları yaşanıyor. Bunlardan biri Akınal Sentetik. Onarca işçi bu fabrikada elini kolunu kaybetti. Tüter Plastik'te geçtiğimiz günlerde bir işçinin bacağı koptu, işçi ampute oldu. Patronlar genellikle kaza veya işçi ihmali diyerek üstünü kapatıyor ama bunlar bu şekilde açıklanacak kazalar değil" dedi.
Teknolojinin özellikle tekstil iş kolunda sıfıra yakın kaza riskiyle çalışmayı mümkün kıldığını dile getiren Türkmen, "Yaşanan iş kazalarına baktığımızda yüzde 99’u önlenebilir nedenlerden dolayı meydana geliyor. Yani mesele patronların önlem almayışı. Patronlar iş güvenliğini bir maliyet kalemi olarak görüyor. İşçilerin canını, sağlığını güvenceye alacak önlemleri maliyet kalemi olarak görüyor. Patronlar iş güvenliği maliyeti ile iş kazalarından sonraki maliyeti karşılaştırıyor. Kazalardan sonraki maliyet daha düşük olduğu için patronlar önlem alma gereği duymuyor. Maliyet neden düşük? Çünkü işçinin eli kolu kopuyor, feci şekilde can veriyor ama patron bedel ödemiyor" diye konuştu.
İş kazalarının denetim eksikliği ve ihmallerden kaynaklandığını anlatan Türkmen, şöyle devam etti:"Bugüne kadar iş kazalarından sonra ceza alan tek bir patron yok. Bu da şu anlama geliyor; sadece patronlar için değil, bu kenti, bu ülkeyi yönetenler için işçinin hayatının, elinin, kolunun bacağının bir değeri yok. Sadece bir maliyet unsuru. Böyle oldukça da işçiler her gün bir uzvunu kaybetmeye ve ölmeye devam edecek. Antep’te bu fabrikalar bir cinayet düzeneğine dönüşmüş durumda. Burada elini, kolunu kaybeden işçiler sonradan çalışma yaşamının da dışına atlıyor."
İhmallerin cezasız kaldığını, yetkilerin iş kazaları karşısında patrondan yana tavır aldığını dile getiren Türkmen, "Bu mezbaha düzeni, kölelik düzeni iki şekilde değişebilir: Bu ülkeyi yönetenler, ilgili bakanlıklar, onların il müdürlükleri yetkililer gerekli denetimleri yaparlarsa, gerekli yaptırımları uygularlarsa bu kazların önünde geçilir. Bu olmuyorsa işçilerin artık sadece hakları ve ücretleri için değil, can güvenlikleri için de birleşip örgütlenmek dışında bir seçenekleri yok. Yetkililer madem bu vahşete 'dur' demiyor, biz de sendika olarak Başpınar işçileri ile birlikte bu düzene son vermek için örgütlenip mücadele edeceğiz" diye konuştu.
Geçtiğimiz ağustos ayında maaşlarının ve çalışma koşullarını iyileştirilmesi için Şireci Tekstil'e ait beş işletmede greve başlayan 2 bin işçi işten çıkarılmıştı. Fabrika yetkilileri işe geri dönmek için işçilere özür dilediklerine dair kağıt imzalatmak istemişti. Antep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in patron Ahmet Şireci'yi savunarak grevdeki işçilerden işlerine geri dönmelerini istemesi tepki çekmişti. Grev işçilerin kazanımıyla sonuçlanmıştı.
RSS