ANASAYFA arrow right Güncel

Songül kabustan kurtuldu

Songül kabustan kurtuldu
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
‘Santral Uyku Apse Sendromu’ olarak bilinen hastalık tedavi edildi
‘Santral Uyku Apse Sendromu’ olarak bilinen hastalık tedavi edildi

Filmlere konu olan, tıpta ‘Konjenital santral hipoventilasyon sendromu’ ya da ‘Santral Uyku Apse Sendromu’ diye adlandırılan ve hastanın nefes almayı unutması olarak bilinen ‘Ondine’nin Laneti’ hastalığı nedeniyle ölümle burun buruna yaşayan 7 yaşındaki Songül Kaplan, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Hastanesi’nde gerçekleştirilen bir operasyonla solunum destek cihazına bağlı olmadan yaşama imkanına kavuştu. Dünyada bu yaşta ilk ‘Pace’ (Pil) takılan hasta ünvanını alan Songül’e yapılan operasyon yüzlerce insana umut oldu.

Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, ameliyatı gerçekleştiren Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Göğüs Cerahisi Uzmanı Prof. Dr.Levent Elbeyli, aynı bölümden Doç. Dr. Maruf Şanlı ile hastanın takibini yapan Dr. Enes Coşkun ve Dr. Ertuğrul Kılıç ile düzenlediği basın toplantısında, bu operasyona destek veren Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Şanlı’ya teşekkür etti. Songül Kaplan’ın 1934’lerde bir filmdeki karakterden ismini alan “Ondine’nin Laneti” filmine konu olan yaşamın benzeri bir hayat sürdüğünü belirten Coşkun, tıbbi adıyla ‘Konjenital santral hipoventilasyon sendromu’ ya da ‘Santral Uyu Apsesi olan bu hastalığın doğuştan solunum yetmezliği tablosuyla ortaya çıkan bir hastalık olduğunu kaydetti. Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun, “Kızımız 7 ay yoğun bakımda, canhıraş bir kontrolden geçirilip hastanemize getirilerek Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı’nda ameliyat edildi. Bu ameliyat, bu yaşta bir hasta için dünyada ilktir.Yapılan ameliyat esas itibariyle kalp pili dediğimiz kalbe yerleştirilen pilin bir benzerinin akciğere yerleştirilmesidir. Akciğere bir suni uyarıcı ve bu sayede solunumu ayarlayıcı bir pil yerleştirilmiştir. Göğüs Cerrahisi ekibimiz Prof. Dr Levent Elbeyli ve Doç. Dr. Maruf Şanlı’nın yanı sıra, bu konuda özel ihtisas alanı olan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Aydın Şanlı ile Dr. Enes Coşun ve Dr. Ertuğrul Kılıç da operasyona katılmıştır.Hastamız bakım sürecindedir ve kısa bir süre sonra, solunum yakalandığı bu hastalıktan solunum destek cihazlarına bağlanma ve bu sayede hayatta kalma problemlerinden kurtulup, kendi kendini idare edebilir duruma gelmiştir.Ayrıca, dünya tıp tarihine girecek bu operasyonun gerçekleşmesinde desteklerini esirgemeyen Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Çağlar Çatağ’ın yanı sıra, Genel Sekreter Yardımcısı Ömer Aykut’ a ve Çocuk Hastanesi Başhekimi Selda Aslan’ a da teşekkür ediyorum” dedi.
Operasyonu gerçekleştiren ve aynı zamanda Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin Başhekimi olan Prof. Dr. Levent Elbeyli, öncelikle hastayı ameliyat aşamasına getiren ekibe teşekkür etti. Elbeyli, “Gaziantep Üniversitesi Hastanesi birçok ilke imza attığı gibi bu konuda da hem komşu iller, hem de hem bölge hinterlandı açısından önemli bir grup hastaya da umut ışığı oldu. Songül’ de olan problemin benzer birçok problemi solunum cihazına bağlı olmayı gerektiren hastalıklarda diyagrafmatik pil dediğimiz işlemi sağlamakla birçok hastayı daha uzun hayatta tutabilmek, solunum cihazında hastaneden uzakta evinde yaşayabilme imkanı sağlayacak diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Maruf Şanlı da “ Ameliyat lapraskopi dediğimiz kapalı bir yöntemle gerçekleştirildi. Her iki diyafragmaya ikişer adet elektrot yerleştirildi. Bunlar cilt altından karın duvarının yan tarafından dışarı çıkarıldı.Topraklama ünitesiyle beraber iletimi sağlayacak uyarıyı verecek alete bağlanabilecek konuma getirildi” şeklinde açıklama yaptı.

Songül Kaplan’ın 7 ay süreyle yoğun bakımda kontrolünü yapan Dr. Enes Coşkun ve Dr. Ertuğrul Kılıç, nadir görülen ve bugüne kadar çocuk yaşta teşhisi yapılmayan bu hastalığın tanısının güçlükle konduğunu dile getirdi. Coşkun ve Kılıç, “2 aylık bir sürede tanı koyduk. Bu aşamada Songül tamamen solunum destek cihazına bağlıydı.Hiçbir şekilde cihazdan ayrılamıyordu.Ya da en fazla 15-20 dakika cihazsız yaşayabiliyordu.Bu durumda hastaya ‘Pace’ denen bir nevi pilin katılması gerektiği kanaatine vardık. 7 ay süreyle devam eden yoğun bakım aşamasında hastamızın enfeksiyon kapmadan bu hale getirilmesi de büyük bir başarı. Hastamız artık solunum destek cihazına bağlı olmadan normal hayatına devam edecek.Okula gidebilecek, Yemek yiyebilecek, arkadaşlarıyla oynayabilecek.Songül, Dünyada bu tanıyla ‘Pace takılan en küçük çocuk’ unvanını aldı. Bundan sonra bu tür vakalarda bu gibi şeyler inşallah yapılabilir.”
Oğuzeli İlçesi’ndei 10 çocuklu Kaplan Ailesi’nin 8.çocuğu olan Songül’ün taşıdığı hastalık, 4.5 yaşındaki bir kız çocuğunun hayatının herhangi bir döneminde uyuyabilmek için makineye bağlı olmak zorunda oluşunun anlatıldığı Ondine’nin Laneti’ isimli bir İngiliz filmine konu olan bir yaşamın benzeri yaşama mahkum olan Songül artık hayatını normal olarak sürdürebilecek Songül ve yüzlerce insanı solunum cihazına mahkum eden bu hastalıkla ilgili, Viking mitolojisinde ifade edilen öykü şöyle: Hastalık adını dünyanın ve insanın ilk yaratıcısı sayılan, tanrılar sülalesinin baş tanrısı Odin'den alır. Mitolojiye göre dertli su perisi, Odin'e aşık bir ölümlüdür.Ölümlü perinin sadakatsizliği sonucu, periler kralı tarafından ölümlü periye ölümcül bir lanet verilir.Kralın laneti ile peri, soluk alıp vermek gibi otomatik olarak gerçekleşen vücut fonksiyonlarını hatırlayıp bilinçli olarak yapmak zorunda kalır.Ölümlü, uykuya daldığında nefes alamayacak ve ölecektir.Aslen ölümlüyü lânetleyen Odin değil, periler kralıdır. Her ne kadar ölümlüyü lânetleyen Odin olmasa da böyle isimlendirilmiştir. Odin'in lanetine; göre hem otomatik olarak beyin sapı tarafından gerçekleştirilen, hem de bilinçli olarak kontrol edilebilen nefes alma işlevi sadece bilinçli olarak gerçekleştirilebilecektir. Lanetli kişi uyuyunca bilinci kapanacak, kişi nefes alamayacak ve sonuçta ya ölecek ya da nefes nefese uyanacaktır.Efsaneye göre ölümlü peri çok yorgun düşmüş ve sonunda çok derin bir uykuya dalarak ölmüştür.Konjenital santral hipoventilasyon sendromu 200.000 canlı doğumda 1 görülen çok nadir bir hastalıktır.Bu çocuklar uyanıkken normal olarak nefes almakta, uyudukları zaman ise solunumları durmaktadır.Uyanıkken bilinçli olarak nefes alabildikleri halde, uyudukları zaman beyin sapındaki solunum merkezi çalışmadığı için solunum durmaktadır. Odin'in laneti, dünyanın en acımasız hastalıklarından biridir.Arzu Bulut



Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *