Mersin Ticaret ve Sanayi Odası 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Başkanı Selami Arıcı, ülke ekonomisinin inşaatla büyümeye endekslenmesi nedeniyle tarım alanlarının betonlaştırılmasından şikayetçi oldu
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Başkanı Selami Arıcı, ülke ekonomisinin inşaatla büyümeye endekslenmesi nedeniyle tarım alanlarının betonlaştırılmasından şikayetçi oldu. Çukurova’nın geçimini tarımla sağlıyor olması nedeniyle bu betonlaşmanın ciddi bir sıkıntı olduğunu dile getiren Arıcı, çözüm olarak ekolojik, yeşil binaların yapımına ağırlık verilmesini gösterdi.
Sektör sorunlarını değerlendirerek, bu sorunlara karşı yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren MTSO 15 No’lu Komite Başkanı Selami Arıcı, ilk olarak ekolojik, yeşil binalara değindi. Betonlaşmanın, binaların çevreye olumsuz etkilerini anlatan Arıcı şöyle konuştu:
“Binaların ve yerleşimlerin küresel ısınmaya sebep olan, seragazı olarak adlandırılan CO2 salınımının yüzde 40’ından sorumlu olduğunu düşünürsek, mimarlar, mühendisler, şehir plancıları ve en önemlisi yönetmelikleri belirleyen devlet yetkililerine büyük sorumluluk düştüğünü söyleyebiliriz. Üstelik bina ve yerleşimlerin çevreye zararlı etkileri CO2 gazıyla da sınırlı değil. Aynı zamanda su kullanımının yaklaşık yüzde 12’si, atıkların yüzde 65’i ve elektrik tüketiminin de yüzde 71’inden sorumludurlar.
Bu rakamların büyüklüğü, binaların ve yerleşimlerin çevreye olan etkilerinin azaltılması için aynı zamanda büyük bir potansiyelin olduğu anlamına gelir. Amerika’da yapılan bir çalışma, ‘yeşil’ ya da ‘çevreci’ olarak adlandırılan binaların enerji tüketiminde yüzde 24-50, CO2 salınımında yüzde 33 – 39, su tüketiminde yüzde 40 ve atıklarda yüzde 70’e varan bir düşüş sağlanacağını ortaya koymaktadır.”
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş, doğal ve atık üretmeyen malzemelerin kullanıldığı, ekosistemlere duyarlı yapılara ‘yeşil etiket” verilebileceğini kaydeden Arıcı, bunun teşvik edici olabileceğini söyledi. Yeşil yapılara yönelik bir konferans düzenlemek istediklerini ifade eden Arıcı, konuyla ilgili talepte bulunduklarını anlattı.
“Üniversitelerle işbirliği yapıyoruz”
Komite olarak sektörde yetişmiş eleman sorununun çözümüne yönelik çalıştıklarını da kaydeden Selami Arıcı, bu konuda Mersin Üniversitesi ve Toros Üniversiteleri ile işbirliği yapmak istediklerini anlattı. Talep ettikleri özelliklere sahip gençlerin yetişebilmesi adına mimarlık ve mühendislik fakültelerinin son sınıf öğrencilerinin belirli zamanlarda konusunda uzman ofislerde staj yapmasına olanak sağlayabileceklerini dile getiren Arıcı, ilgili üniversitelerle bu konuda temaslarını sürdürdüklerini açıkladı.
Yetişmiş elemana yönelik çalışmaların yanı sıra üyelerini bilgilendirme çalışmalarına önem verdiklerini de anlatan Arıcı, bunun için gerek yeni İmar Yönetmeliği’nde gerçekleşen değişikliklerin anlatılması gerekse Yapı Denetimi ile ilgili çalıştaylar düzenlemek istediklerine değindi.
“Yapı denetimiyle ilgili
sorunlar üzerinde çalıştık”
Komite olarak geride kalan 2017 yılında neler yaptıklarını da anlatan Selami Arıcı, bu dönemde özelikle yapı denetim konusunda yaşanan aksaklıkların çözümüne ağırlık verdiklerini bildirdi. Yapı denetim firmaları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Belediye yetkilerini bir araya getirdikleri bir toplantı düzenlediklerini kaydeden Arıcı, bu toplantıda sektörde faaliyet gösteren firmaların sorunlarını çözüm önerilerini tartıştıklarını söyledi. Toplantı sonucunda ortaya çıkan önerileri rapor haline getirdiklerini ve konuyu Oda aracılığıyla TOBB’a taşıdıklarını bildiren Arıcı, şöyle konuştu:
“Bu raporda Yapı Denetim Yasası’nın doğuşunda bir takım yanlışlıklar bulunduğunu belirttik. Müteahhitlerin kendisini denetleyecek yapı denetim firmasını kendisinin seçmesinin doğru olmadığını anlatarak bu sistemde bir değişiklik yapılmasını talep ettik. Aynı zamanda Mersin Milletvekilimiz ve Odamızın geçmiş dönem Meclis Üyesi Serdal Kuyucuoğlu aracılığıyla konuyu TBMM’ye de taşıdık. İlgili komisyonda tartışıldı ama maalesef henüz sonuç alamadık.”
“Yüksek Yapılar Yönetmeliği önemli”
Yıl içinde üzerinde durdukları bir diğer konunun ise ‘Yüksek Yapılar Yönetmeliği’ olduğunu anlatan Selami Arıcı, son dönemlerde kentte artan yüksek yapılar nedeniyle bu konuda yönetmelik yayınlanmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Komite olarak, yüksek yapıların doğru tekniklerle inşa edilmemesi durumunda yaşanabilecek sorunları içeren bir rapor hazırladıklarını dile getiren Arıcı, bu raporda yüksek yapıların yapımına uygun inşaat teknolojisinin henüz Mersin’de oluşmadığının yer aldığını söyledi.
Mersin’de en fazla 7-8 katlı bina yapımına uygun teknoloji kullanılarak 20-30 katlı binalar inşa edildiğine değinen Arıcı, “Yüksek yapılar farklı teknolojilerle, konunun uzmanı kişiler tarafından yapılmalı. Projeler deneyimli müteahhitlerce yürütülmeli. Yangın merdivenlerinden asansörlere, mekanikten elektrik tesisatına kadar tüm işlemler yüksek yapılarda farklı tekniklerle uygulanmakta. Bu konuya standart getirilmesi adına belediyenin Yüksek Yapılar Yönetmeliği hazırlaması gerektiğini düşünüyoruz.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bu yönetmeliğin bir örneğinin bulunduğunu dile getiren Arıcı, Mersin’in deprem kuşağında yer aldığını da hatırlatarak, konunun önemine dikkat çekti.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Başkanı Selami Arıcı, ülke ekonomisinin inşaatla büyümeye endekslenmesi nedeniyle tarım alanlarının betonlaştırılmasından şikayetçi oldu. Çukurova’nın geçimini tarımla sağlıyor olması nedeniyle bu betonlaşmanın ciddi bir sıkıntı olduğunu dile getiren Arıcı, çözüm olarak ekolojik, yeşil binaların yapımına ağırlık verilmesini gösterdi.
Sektör sorunlarını değerlendirerek, bu sorunlara karşı yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren MTSO 15 No’lu Komite Başkanı Selami Arıcı, ilk olarak ekolojik, yeşil binalara değindi. Betonlaşmanın, binaların çevreye olumsuz etkilerini anlatan Arıcı şöyle konuştu:
“Binaların ve yerleşimlerin küresel ısınmaya sebep olan, seragazı olarak adlandırılan CO2 salınımının yüzde 40’ından sorumlu olduğunu düşünürsek, mimarlar, mühendisler, şehir plancıları ve en önemlisi yönetmelikleri belirleyen devlet yetkililerine büyük sorumluluk düştüğünü söyleyebiliriz. Üstelik bina ve yerleşimlerin çevreye zararlı etkileri CO2 gazıyla da sınırlı değil. Aynı zamanda su kullanımının yaklaşık yüzde 12’si, atıkların yüzde 65’i ve elektrik tüketiminin de yüzde 71’inden sorumludurlar.
Bu rakamların büyüklüğü, binaların ve yerleşimlerin çevreye olan etkilerinin azaltılması için aynı zamanda büyük bir potansiyelin olduğu anlamına gelir. Amerika’da yapılan bir çalışma, ‘yeşil’ ya da ‘çevreci’ olarak adlandırılan binaların enerji tüketiminde yüzde 24-50, CO2 salınımında yüzde 33 – 39, su tüketiminde yüzde 40 ve atıklarda yüzde 70’e varan bir düşüş sağlanacağını ortaya koymaktadır.”
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş, doğal ve atık üretmeyen malzemelerin kullanıldığı, ekosistemlere duyarlı yapılara ‘yeşil etiket” verilebileceğini kaydeden Arıcı, bunun teşvik edici olabileceğini söyledi. Yeşil yapılara yönelik bir konferans düzenlemek istediklerini ifade eden Arıcı, konuyla ilgili talepte bulunduklarını anlattı.
“Üniversitelerle işbirliği yapıyoruz”
Komite olarak sektörde yetişmiş eleman sorununun çözümüne yönelik çalıştıklarını da kaydeden Selami Arıcı, bu konuda Mersin Üniversitesi ve Toros Üniversiteleri ile işbirliği yapmak istediklerini anlattı. Talep ettikleri özelliklere sahip gençlerin yetişebilmesi adına mimarlık ve mühendislik fakültelerinin son sınıf öğrencilerinin belirli zamanlarda konusunda uzman ofislerde staj yapmasına olanak sağlayabileceklerini dile getiren Arıcı, ilgili üniversitelerle bu konuda temaslarını sürdürdüklerini açıkladı.
Yetişmiş elemana yönelik çalışmaların yanı sıra üyelerini bilgilendirme çalışmalarına önem verdiklerini de anlatan Arıcı, bunun için gerek yeni İmar Yönetmeliği’nde gerçekleşen değişikliklerin anlatılması gerekse Yapı Denetimi ile ilgili çalıştaylar düzenlemek istediklerine değindi.
“Yapı denetimiyle ilgili
sorunlar üzerinde çalıştık”
Komite olarak geride kalan 2017 yılında neler yaptıklarını da anlatan Selami Arıcı, bu dönemde özelikle yapı denetim konusunda yaşanan aksaklıkların çözümüne ağırlık verdiklerini bildirdi. Yapı denetim firmaları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Belediye yetkilerini bir araya getirdikleri bir toplantı düzenlediklerini kaydeden Arıcı, bu toplantıda sektörde faaliyet gösteren firmaların sorunlarını çözüm önerilerini tartıştıklarını söyledi. Toplantı sonucunda ortaya çıkan önerileri rapor haline getirdiklerini ve konuyu Oda aracılığıyla TOBB’a taşıdıklarını bildiren Arıcı, şöyle konuştu:
“Bu raporda Yapı Denetim Yasası’nın doğuşunda bir takım yanlışlıklar bulunduğunu belirttik. Müteahhitlerin kendisini denetleyecek yapı denetim firmasını kendisinin seçmesinin doğru olmadığını anlatarak bu sistemde bir değişiklik yapılmasını talep ettik. Aynı zamanda Mersin Milletvekilimiz ve Odamızın geçmiş dönem Meclis Üyesi Serdal Kuyucuoğlu aracılığıyla konuyu TBMM’ye de taşıdık. İlgili komisyonda tartışıldı ama maalesef henüz sonuç alamadık.”
“Yüksek Yapılar Yönetmeliği önemli”
Yıl içinde üzerinde durdukları bir diğer konunun ise ‘Yüksek Yapılar Yönetmeliği’ olduğunu anlatan Selami Arıcı, son dönemlerde kentte artan yüksek yapılar nedeniyle bu konuda yönetmelik yayınlanmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Komite olarak, yüksek yapıların doğru tekniklerle inşa edilmemesi durumunda yaşanabilecek sorunları içeren bir rapor hazırladıklarını dile getiren Arıcı, bu raporda yüksek yapıların yapımına uygun inşaat teknolojisinin henüz Mersin’de oluşmadığının yer aldığını söyledi.
Mersin’de en fazla 7-8 katlı bina yapımına uygun teknoloji kullanılarak 20-30 katlı binalar inşa edildiğine değinen Arıcı, “Yüksek yapılar farklı teknolojilerle, konunun uzmanı kişiler tarafından yapılmalı. Projeler deneyimli müteahhitlerce yürütülmeli. Yangın merdivenlerinden asansörlere, mekanikten elektrik tesisatına kadar tüm işlemler yüksek yapılarda farklı tekniklerle uygulanmakta. Bu konuya standart getirilmesi adına belediyenin Yüksek Yapılar Yönetmeliği hazırlaması gerektiğini düşünüyoruz.”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bu yönetmeliğin bir örneğinin bulunduğunu dile getiren Arıcı, Mersin’in deprem kuşağında yer aldığını da hatırlatarak, konunun önemine dikkat çekti.