Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ’31. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası’ kapsamında ki ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Fuarı Şehitkamil Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle açıldı.
Törende konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, “Temel mesele kültür. En temel mesele bu konuda iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirebilmek ve yayabilmek. Bu kültürü daha çocukluktan ve küçüklükten başlayarak hangi yaştaysa vereceğiz. İş sağlığı ve güvenliği kültürünü olgunlaştırarak yaşadığımız hayata evden tutunda iş yerine kadar, sokaktan tutunda yaşamın her alanda bu güvenlik kültürünü oluşturacak hamleleri hep birlikte atacağız” dedi.
Devir ne devri olursa olsun asıl olan insan
“Devir ne devri olursa olsun asıl olan insan” diyen Yeğin, “Bizden önceki imparatorluğu kuran büyüklerimiz kendi yönetimlerini evlatlarına devir ederken ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ demişler. Avcı toplumunda tutunda tarım toplumuna kadar. Dolayısıyla insanı yaşata insanı ayakta tutan sorunlarını önceleyen, insanın içinde bulunduğu ortamı huzur içinde bir ortam haline getiren anlayışı da önemsemek zorundayız” şeklinde konuştu.
Bakanlık olarak ciddi adımlar atıyoruz
Çalışma Bakanlığı olarak İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda hakikaten çok ciddi adımlar atmaya çalıştıklarını ifade eden Yeğin, “Bu anlamda Türkiye’de 2012 yılında bununla ilgili bir kanun çıkardık. Ama ne kadar kanun çıkartırsak çıkartalım, ne kadar sempozyumlar yaparak, haftalar düzenleyerek bu konuları ne kadar tartışırsak tartışalım bu sorunları bir sempozyumda bir hafta da bir kaç yıl da çözme şansımız olmuyor. Emniyet kemeri hepimizin uygulayabileceği çok basit bir yöntem ve güvenlik önlemi ama kemer takmadığı için trafik kazalarında onlarca vatandaşımızla karşı karşıyayız. Daha güvenli yollarımız var, daha sistematik çalışan araçlarımız var ama trafik kazalarını yeri geliyor bir şekilde önleyemiyoruz” diye konuştu.
Yeğin, “Mücadelemizi vereceğiz, kanunlarımızı uygulayacağız, denetimlerimizi yapacağız, oturup ne eksik var bunları hep birlikte tartışacağız, uygulamada ki problemimiz nedir bunları hep beraber göreceğiz. Dayak yemeye razı olacağız, dayak atılmasına yeri gelecek boynumuz kıldan ince diyeceğiz ama vatandaşımızın hayatını çalıştığı ortamda kaybetmesine sebep olan bütün unsurları kaldırma mücadelesini vereceğiz. Türkiye bu çok anlamda çok sağlam bir duruş ortaya koymuş durumda. Hükümetin sağlam ve ciddi bir şekilde ortaya koyduğu bu tavırla bakanlık olarak sivil toplumda beraber yürütmeye çalışan bir sistemle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.
Bakanlık olarak milli seferberlik
programları düzenledik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, “Bakanlık olarak milli seferberlik programları düzenledik. 81 ilimizi ziyaret ettik. 2000’li yılların başında bu ülkenin yönetimine milletin verdiği emaneti alarak gelen ve yönetime geçen kadroların ve onun liderini muhatabınızın ayağına gitmezseniz muhatabınızın gerçek sorunun ne olduğunu göremezsiniz ve gerçek sahici çözümler üretemezsiniz yaklaşımıyla hareket ederek 81 ilimizi dolaştık. Şimdi çalışma hayatında milli seferberlik teması iş güvenliği ve sağlığı teması olacak. Bu kapsamda yeniden 81 ilde çok çaplı programlar yapacağız. Gittiğimiz işyerlerinde yönlendirici yol gösterici uygulamalarla bu kültürün gelişimine katkı vermeye çalışacağız” şeklinde açıklama yaptı.
Dünyada sürdürülebilir bir
kalkınmayla karşı karşıyayız.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Dünyada sürdürülebilir kalkınma denilen bir kalkınmayla karşı karşıyayız. Bunun yalnız ekonomik bir kalkınma olmadığını insanı merkeze almayan hiçbir kalkınmanın sosyal adaleti ve barışı sağlamayan hiçbir kalkınmanın topluma huzur ve mutluluk getirmediğini gördüğümüz bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla 2002’den beri Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’, ‘insanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışıyla insanı merkeze alarak insanın çalışma ve seyahat hakkı gibi temel hakları içerisinde çalışma hayatının düzenlemesiyle ilgili birçok hukuki düzenlemeleri yapmış durumdayız” dedi.
Tek sermayemiz beşeri sermaye
ve yetişmiş insan gücümüz
“Bu kadar hukuki düzenlemelere rağmen neden başaramıyoruza baktığımızda Hak-İş Genel Başkanımızın söylediği gibi en temel sorunlarından zihinsel bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz” diyen Şahin, “Bu zihinsel sorunu çözebilmemiz içinde çıkan çıktıların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim çalışmaktan başka kalkınacak başka bir gücümüzün olmadığını görüyoruz. Bizim maden veya petrol sermayemiz yok. Tek sermayemiz beşeri sermaye ve yetişmiş insan gücümüz. Çalışma hayatımız istihdama dayalı büyüme hedeflerimize baktığımız zamanda işçimizin ve iş verenimizin bir kardeş olduğu çalışma ortamında bir empati yöntemiyle iyileştirmemiz gereken bir dönemi hep birlikte inşa etmek durumundayız. Aksi takdir de her yıl bu toplantıları yapıp bunları neden yapamadığımızı konuştuğumuz toplantılar haline dönüştürmenin bizim açımızdan hiç zor olmadığını düşünüyorum” diye açıklama yaptı.
Zihinsel manada yapmamız veya
yapmamız neyse özümsememiz gerekiyor
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin konuşmasına şöyle devam etti: “Yaşamamız için gerekli olan her türlü ihtiyacımızı karşılarken zihinsel manada yapmamız veya yapmamız neyse özümsememiz gerekiyor. Özellikle bu meselelerde koruyucu ve önleyici tedbirlerde yeterince başarılı olmadığımızı ve hep sonuca odaklanan bir çalışma modelimizin bizi çok büyük sorunla karşılaştırdığını görüyorum. Can, mal gittikten sonra, hastalık oluştuktan sonra toplumsal bütün sorunlarda başa dönmeye çalışıyoruz. Fayda maliyet analizine baktığınız zaman can gittikten sonra başa dönecek bir şey yok. Dolayısıyla can gitmeden koruyucu ve önleyici tedbirler konusunda çok ciddi sorun alanlarımızın olduğunu görüyoruz. Koruyucu ve önleyici tedbirlerde yeterince etkin verimli bir çalışma modelini hayata geçirmediğimiz zaman başarılı olamayacağımızı paylaşmak istiyorum.”
Geleceğe yön vermemiz ve çözümün
bir parçası olmamız gerekiyor
Şahin, “Nasıl makro projelerde kendimize nasıl bir yol haritası çiziyorsak sosyal alanda da mutlaka ölçülebilirliği arttırmamız net ve bilimsel verileri önümüze koymamız ve iyileştirici çözümleri hayata geçirmemiz gerekiyor. Her şey insanla başlıyor ve bu insan başlayan beşeri sermayeyi iyi bir şekilde kuvvetlendirmezsek gerekli çalışmayı yapmazsak hepimiz sorunun bir parçası olduğumuz anlatıp duracağız. Toplantının sonunda çıkan çıktıların kağıt üzerinde kalmadan hepimizin görev alanı içerisinde odalarıyla, sendikalarıyla bir taraftan beklemeden özümsememiz gerekiyor ve insan sağlığına kıymet veren bir medeniyetten gelen bir geçmişimiz var. Buradan aldığımız ilhamla geleceğe yön vermemiz ve çözümün bir parçası olmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Çalışan herkesi bir emanet
olarak görmek zorundayız
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, “Bizde Gazişehir, ekonomi ve sanayi şehri olarak da bu seferberlikte yüzde 5 bandında olan sözümüzü yerine getirdik. Hemen Mart ayının sonunda 15 bine daha sonra 16 binin üstüne çıktı ama şu bir kaç günden beri rakam aşağıya iniyor. Ama yüzde 5 bandını yakaladık ve bunu daha da ileriye götüreceğimize inanıyoruz. İnsanlara iş,aş ve ümit olma noktasında 405 bin 4A,4B ve 4C’linin rızkını ilave temin ettiği bu şehirde ilave 3,5-4 ay içerisinde 14-15 bin kardeşimizin de ii hayatına dahil oluyor olması gerçekten şükür gerektiren bir durum. İş sağlığı ile ilgili çalışırken, sağlığını ilk günkü gibi muhafaza edebilmek ve çalışırken de başına çalıştığı yerdeki koşullardan kaynaklanan bir kazanın gelmemesiyle ilgili milyonlarca önem arz eden cümleler niyetler ifade etsek azdır. Bu bir kültür meseli doğru. İş yerimizde çalışan herkesi bir emanet olarak görmek zorundayız” ifadesini kullandı.
Törene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya, Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, TİSK’i temsilen Cengiz Delibaş, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, Oda Başkanları ‘ve diğer davetliler katıldı. ‘Hayatınıza İş Sağlığı ve Güvenliğini dahil edin’ parolasıyla düzenlene fuar 7 Mayıs’a kadar devam edecek. “Hayatınıza İş Sağlığı ve Güvenliğini Dahil Edin” parolasıyla düzenlenen fuar, 7 Mayıs tarihine kadar sürecek.
Açılışa, Akort Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Akkaya ile Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya, Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, TİSK’i temsilen Cengiz Delibaş ve çok sayıda davetli katıldı.
Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarın açılışına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Milletvekili Nejat Koçer, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu ve Meclis Başkanı Mustafa Topçuoğlu, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Deniz Köken, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Temsilcisi Numan Özcan da katıldı. Hüseyin Karataş/Erkan Günyolu
Törende konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, “Temel mesele kültür. En temel mesele bu konuda iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştirebilmek ve yayabilmek. Bu kültürü daha çocukluktan ve küçüklükten başlayarak hangi yaştaysa vereceğiz. İş sağlığı ve güvenliği kültürünü olgunlaştırarak yaşadığımız hayata evden tutunda iş yerine kadar, sokaktan tutunda yaşamın her alanda bu güvenlik kültürünü oluşturacak hamleleri hep birlikte atacağız” dedi.
Devir ne devri olursa olsun asıl olan insan
“Devir ne devri olursa olsun asıl olan insan” diyen Yeğin, “Bizden önceki imparatorluğu kuran büyüklerimiz kendi yönetimlerini evlatlarına devir ederken ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ demişler. Avcı toplumunda tutunda tarım toplumuna kadar. Dolayısıyla insanı yaşata insanı ayakta tutan sorunlarını önceleyen, insanın içinde bulunduğu ortamı huzur içinde bir ortam haline getiren anlayışı da önemsemek zorundayız” şeklinde konuştu.
Bakanlık olarak ciddi adımlar atıyoruz
Çalışma Bakanlığı olarak İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda hakikaten çok ciddi adımlar atmaya çalıştıklarını ifade eden Yeğin, “Bu anlamda Türkiye’de 2012 yılında bununla ilgili bir kanun çıkardık. Ama ne kadar kanun çıkartırsak çıkartalım, ne kadar sempozyumlar yaparak, haftalar düzenleyerek bu konuları ne kadar tartışırsak tartışalım bu sorunları bir sempozyumda bir hafta da bir kaç yıl da çözme şansımız olmuyor. Emniyet kemeri hepimizin uygulayabileceği çok basit bir yöntem ve güvenlik önlemi ama kemer takmadığı için trafik kazalarında onlarca vatandaşımızla karşı karşıyayız. Daha güvenli yollarımız var, daha sistematik çalışan araçlarımız var ama trafik kazalarını yeri geliyor bir şekilde önleyemiyoruz” diye konuştu.
Yeğin, “Mücadelemizi vereceğiz, kanunlarımızı uygulayacağız, denetimlerimizi yapacağız, oturup ne eksik var bunları hep birlikte tartışacağız, uygulamada ki problemimiz nedir bunları hep beraber göreceğiz. Dayak yemeye razı olacağız, dayak atılmasına yeri gelecek boynumuz kıldan ince diyeceğiz ama vatandaşımızın hayatını çalıştığı ortamda kaybetmesine sebep olan bütün unsurları kaldırma mücadelesini vereceğiz. Türkiye bu çok anlamda çok sağlam bir duruş ortaya koymuş durumda. Hükümetin sağlam ve ciddi bir şekilde ortaya koyduğu bu tavırla bakanlık olarak sivil toplumda beraber yürütmeye çalışan bir sistemle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.
Bakanlık olarak milli seferberlik
programları düzenledik
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, “Bakanlık olarak milli seferberlik programları düzenledik. 81 ilimizi ziyaret ettik. 2000’li yılların başında bu ülkenin yönetimine milletin verdiği emaneti alarak gelen ve yönetime geçen kadroların ve onun liderini muhatabınızın ayağına gitmezseniz muhatabınızın gerçek sorunun ne olduğunu göremezsiniz ve gerçek sahici çözümler üretemezsiniz yaklaşımıyla hareket ederek 81 ilimizi dolaştık. Şimdi çalışma hayatında milli seferberlik teması iş güvenliği ve sağlığı teması olacak. Bu kapsamda yeniden 81 ilde çok çaplı programlar yapacağız. Gittiğimiz işyerlerinde yönlendirici yol gösterici uygulamalarla bu kültürün gelişimine katkı vermeye çalışacağız” şeklinde açıklama yaptı.
Dünyada sürdürülebilir bir
kalkınmayla karşı karşıyayız.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Dünyada sürdürülebilir kalkınma denilen bir kalkınmayla karşı karşıyayız. Bunun yalnız ekonomik bir kalkınma olmadığını insanı merkeze almayan hiçbir kalkınmanın sosyal adaleti ve barışı sağlamayan hiçbir kalkınmanın topluma huzur ve mutluluk getirmediğini gördüğümüz bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla 2002’den beri Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’, ‘insanı yücelt ki devlet yücelsin’ anlayışıyla insanı merkeze alarak insanın çalışma ve seyahat hakkı gibi temel hakları içerisinde çalışma hayatının düzenlemesiyle ilgili birçok hukuki düzenlemeleri yapmış durumdayız” dedi.
Tek sermayemiz beşeri sermaye
ve yetişmiş insan gücümüz
“Bu kadar hukuki düzenlemelere rağmen neden başaramıyoruza baktığımızda Hak-İş Genel Başkanımızın söylediği gibi en temel sorunlarından zihinsel bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz” diyen Şahin, “Bu zihinsel sorunu çözebilmemiz içinde çıkan çıktıların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim çalışmaktan başka kalkınacak başka bir gücümüzün olmadığını görüyoruz. Bizim maden veya petrol sermayemiz yok. Tek sermayemiz beşeri sermaye ve yetişmiş insan gücümüz. Çalışma hayatımız istihdama dayalı büyüme hedeflerimize baktığımız zamanda işçimizin ve iş verenimizin bir kardeş olduğu çalışma ortamında bir empati yöntemiyle iyileştirmemiz gereken bir dönemi hep birlikte inşa etmek durumundayız. Aksi takdir de her yıl bu toplantıları yapıp bunları neden yapamadığımızı konuştuğumuz toplantılar haline dönüştürmenin bizim açımızdan hiç zor olmadığını düşünüyorum” diye açıklama yaptı.
Zihinsel manada yapmamız veya
yapmamız neyse özümsememiz gerekiyor
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin konuşmasına şöyle devam etti: “Yaşamamız için gerekli olan her türlü ihtiyacımızı karşılarken zihinsel manada yapmamız veya yapmamız neyse özümsememiz gerekiyor. Özellikle bu meselelerde koruyucu ve önleyici tedbirlerde yeterince başarılı olmadığımızı ve hep sonuca odaklanan bir çalışma modelimizin bizi çok büyük sorunla karşılaştırdığını görüyorum. Can, mal gittikten sonra, hastalık oluştuktan sonra toplumsal bütün sorunlarda başa dönmeye çalışıyoruz. Fayda maliyet analizine baktığınız zaman can gittikten sonra başa dönecek bir şey yok. Dolayısıyla can gitmeden koruyucu ve önleyici tedbirler konusunda çok ciddi sorun alanlarımızın olduğunu görüyoruz. Koruyucu ve önleyici tedbirlerde yeterince etkin verimli bir çalışma modelini hayata geçirmediğimiz zaman başarılı olamayacağımızı paylaşmak istiyorum.”
Geleceğe yön vermemiz ve çözümün
bir parçası olmamız gerekiyor
Şahin, “Nasıl makro projelerde kendimize nasıl bir yol haritası çiziyorsak sosyal alanda da mutlaka ölçülebilirliği arttırmamız net ve bilimsel verileri önümüze koymamız ve iyileştirici çözümleri hayata geçirmemiz gerekiyor. Her şey insanla başlıyor ve bu insan başlayan beşeri sermayeyi iyi bir şekilde kuvvetlendirmezsek gerekli çalışmayı yapmazsak hepimiz sorunun bir parçası olduğumuz anlatıp duracağız. Toplantının sonunda çıkan çıktıların kağıt üzerinde kalmadan hepimizin görev alanı içerisinde odalarıyla, sendikalarıyla bir taraftan beklemeden özümsememiz gerekiyor ve insan sağlığına kıymet veren bir medeniyetten gelen bir geçmişimiz var. Buradan aldığımız ilhamla geleceğe yön vermemiz ve çözümün bir parçası olmamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Çalışan herkesi bir emanet
olarak görmek zorundayız
Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, “Bizde Gazişehir, ekonomi ve sanayi şehri olarak da bu seferberlikte yüzde 5 bandında olan sözümüzü yerine getirdik. Hemen Mart ayının sonunda 15 bine daha sonra 16 binin üstüne çıktı ama şu bir kaç günden beri rakam aşağıya iniyor. Ama yüzde 5 bandını yakaladık ve bunu daha da ileriye götüreceğimize inanıyoruz. İnsanlara iş,aş ve ümit olma noktasında 405 bin 4A,4B ve 4C’linin rızkını ilave temin ettiği bu şehirde ilave 3,5-4 ay içerisinde 14-15 bin kardeşimizin de ii hayatına dahil oluyor olması gerçekten şükür gerektiren bir durum. İş sağlığı ile ilgili çalışırken, sağlığını ilk günkü gibi muhafaza edebilmek ve çalışırken de başına çalıştığı yerdeki koşullardan kaynaklanan bir kazanın gelmemesiyle ilgili milyonlarca önem arz eden cümleler niyetler ifade etsek azdır. Bu bir kültür meseli doğru. İş yerimizde çalışan herkesi bir emanet olarak görmek zorundayız” ifadesini kullandı.
Törene Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya, Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, TİSK’i temsilen Cengiz Delibaş, TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, Oda Başkanları ‘ve diğer davetliler katıldı. ‘Hayatınıza İş Sağlığı ve Güvenliğini dahil edin’ parolasıyla düzenlene fuar 7 Mayıs’a kadar devam edecek. “Hayatınıza İş Sağlığı ve Güvenliğini Dahil Edin” parolasıyla düzenlenen fuar, 7 Mayıs tarihine kadar sürecek.
Açılışa, Akort Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Akkaya ile Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya, Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, TİSK’i temsilen Cengiz Delibaş ve çok sayıda davetli katıldı.
Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen fuarın açılışına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Orhan Yeğin, Müsteşar Yardımcısı Mazhar Yıldırımhan, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Milletvekili Nejat Koçer, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu ve Meclis Başkanı Mustafa Topçuoğlu, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Deniz Köken, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Temsilcisi Numan Özcan da katıldı. Hüseyin Karataş/Erkan Günyolu
RSS