Türkiye’de 23 milyon derdest icra dosyası bulunuyor

Ülkemizin genel olarak torba yasalar, KHK’lar ve Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile yönetildiğini kaydeden Korkmaz, “Maalesef ortak akıl ve ortak çalışma ile üretilen, çıkarılan bir yasa maddesi kalmadı. Bir yasa maddesi değiştirilirken destek alınması gereken hâkim, savcı ve avukat bu maddelerin hangilerinde görüş bildirmişlerdir? Ben eminim konutta haciz ile ilgili madde değişikliğini bir icra mahkemesi hakimine sorsak iş yükü nedeniyle gerek yok şeklinde düşünecek. İcra işlemlerinde İcra İflas Kanunu’ndan hareketle icra müdürünün taleple bağlı olduğu belirtilmiş. Bu durum maddeler birbiri ile çelişmektedir. Çünkü alacaklı tarafın talebi borçlunun oluruna bağlanmış” tespitini yaptı.

Korkmaz, “Meslek grubu olarak bizlerin de ağırlıklı olarak gelirini icra dosyaları oluşturuyor. Buradan bakıldığında ülkemizi borçlu cenneti haline getiren de yine yapılan kanuni değişiklikler oldu. Örneğin yeni yargı paketinde konutta haciz yapılabilmesi için icra mahkemesinden karar almak gerekiyor. Haciz yapılacak adresin konut olduğu anlaşıldığında haciz kararı mahkeme tarafından onaylanıyor ve daha sonra hacze gidildiğinde borçlunun muvafakat göstermemesi halinde haciz işlemi yapılmıyor. Hangi borçlu buyurun evimde haciz yapabilirsiniz diyecek” ifadelerini kullandı.

“5 yıla kadar kıdemi olan meslektaşlardan aidat alınmayacak hükmü Avukatlık Kanunu’nda yapılacak olan değişiklikle birlikte kabul edildi” diyen Korkmaz, “Bu durum baroları maddi anlamda çok zorlayacak. Hükümet bunun yerine 5 yıla kadar kıdemi olan meslektaşlardan vergi almamalı. SGK priminde düzenleme yapmalı. Baroların tek geliri aidat ve oransal olarak TBB tarafından gönderilen baro pulu bedelleridir. Bu durumda barolar istihdam sağlamakta zorlanacak ve işçi çıkarmak durumunda kalacak. Çünkü oranlama ile birlikte her baronun mevcut sayısının yarısı veya yarısından fazlası yine aynı hükümetin her şehre bir hukuk fakültesi açması ile 5 yıl kıdemi olmayan meslektaşlarımızdır” şeklinde konuştu. Ali Göksular