İnsan hakları savunuculuğu yapmanın zorluklarını ve erdemlerine değinen Muharrem Erbey, “Türkiye’de insan haklarını savunmak çok zor hele Güneydoğu’da bunu yapmak çok daha zor” dedi.
İnsan hakları savunucusu Muharrem Erbey Gaziantep İHD Şubesi tarafından düzenlenen ‘Türkiye’de insan hakları savunucusu olmak’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Ömer Asım Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde konuşan Muharrem Erbey, “Keşke şuan içinde bulunduğumuz Kilise ilk hali gibi kalsaydı ve bu kiliseyi yapanlar da şuan aramızda olsalardı.Hatta burada ibadetlerini yapsalardı.Bizlerde misafir olarak onları dinleseydik”diye konuştu.
Yaşadığımız ülkede insanların
ötekileştirilmesine karşıyız
Erbey, “Biz vicdanımızın sesini dinleyenler, yapılan hukuk dışı işlemlere karşı her zaman karşı durduk. Ne AKP, ne devlet düşmanlığı yapmadık. Biz Kürt olsun, Türk olsun, Alevi olsun herkesin hakkını arama ve onları hakları konusunda bilinçlendirme çabasındayız. Yaşadığımız ülkede insanların ötekileştirilmesine karşıyız. İnsanlar ne etnik kimlikleri, ne inançları, ne de cinsel yönelimleri nedeniyle ötekileştirilmemeli. Farklılıklar bir arada yaşayabilir. Biz bunu eskiden yapmış bir toplumuz. Benim doğduğum şehirde aynı mahallede kilise, havra ve cami vardı. Biz ayırım nedir bilmezdik. Şuan bize dayatılan şey tek tipleşmedir. Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür. Onun dışında kimse yoktur deniliyor. Bunlar yanlış cümleler. Bir çok farklılığın bir arada yaşadığı bir coğrafya burası. Bunların aşılması lazım” diye konuştu.
Erbey, Diyarbakır’da insan hakları mücadelesi verdiği sırada yurt dışında yaptığı konuşmalardan dolayı yargılandığını söyleyip sözlerini şöyle sürdürdü “İsveç meclisinde Kürt sorunu ve insan hakları ile ilgili konuşma yaptım. Onların davetiyle. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Avrupa Birliği yolunda atması gereken adımlardan söz ettim. Ancak Diyarbakır’da mahkeme beni KCK dış işleri sorumlusu ilan edip yargıladı. Yıllarca cezaevinde kaldım yurt dışında yaptığım bir iki konuşma nedeniyle KCK dış işler sorumlusu ilan edildim. Hiç bir kanıt gösterilmeden yargılanan yıllarca cezaevinde bırakılan bir sürü insan var. Ben cezaevindeyken oradakiler bana soruyordu biz neden tutuklandık. Ben cevap veremiyordum. Çünkü ben de niçin tutuklandığımı, neyle suçlandığımı ve niye bırakıldığımı anlamadım. Cezaevinde insanlar onlara istenen cezalardan daha fazla yatmış durumda.Ancak halen mahkemeleri sürüyor. Belediye başkanları ve siyasetçiler içeride. Bugün Silivri’de yargılananlar bırakılıyor.Ancak binlerce kürt siyasetçisi içeride” dedi.
Meclise sunulacak son paket ile ilgili konuşan Erbey, “Pakette sorunlu kelimeler olsada olumludur” deyip “Sürecin devam etmesi için hükümet bu paketin altını doldurmalıdır” dedi. Erbey, “Biz insan hakları savunucuları yaşadığımız ülkelerin aynasıyız. İnsanlar bizlerin yayınladığı bildirilere bakarak Türkiye’nin demokratik bilincinin nasıl olduğunu öğreniyorlar” şeklinde konuştu.Cihan Ölmez
İnsan hakları savunucusu Muharrem Erbey Gaziantep İHD Şubesi tarafından düzenlenen ‘Türkiye’de insan hakları savunucusu olmak’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı.
Ömer Asım Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde konuşan Muharrem Erbey, “Keşke şuan içinde bulunduğumuz Kilise ilk hali gibi kalsaydı ve bu kiliseyi yapanlar da şuan aramızda olsalardı.Hatta burada ibadetlerini yapsalardı.Bizlerde misafir olarak onları dinleseydik”diye konuştu.
Yaşadığımız ülkede insanların
ötekileştirilmesine karşıyız
Erbey, “Biz vicdanımızın sesini dinleyenler, yapılan hukuk dışı işlemlere karşı her zaman karşı durduk. Ne AKP, ne devlet düşmanlığı yapmadık. Biz Kürt olsun, Türk olsun, Alevi olsun herkesin hakkını arama ve onları hakları konusunda bilinçlendirme çabasındayız. Yaşadığımız ülkede insanların ötekileştirilmesine karşıyız. İnsanlar ne etnik kimlikleri, ne inançları, ne de cinsel yönelimleri nedeniyle ötekileştirilmemeli. Farklılıklar bir arada yaşayabilir. Biz bunu eskiden yapmış bir toplumuz. Benim doğduğum şehirde aynı mahallede kilise, havra ve cami vardı. Biz ayırım nedir bilmezdik. Şuan bize dayatılan şey tek tipleşmedir. Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür. Onun dışında kimse yoktur deniliyor. Bunlar yanlış cümleler. Bir çok farklılığın bir arada yaşadığı bir coğrafya burası. Bunların aşılması lazım” diye konuştu.
Erbey, Diyarbakır’da insan hakları mücadelesi verdiği sırada yurt dışında yaptığı konuşmalardan dolayı yargılandığını söyleyip sözlerini şöyle sürdürdü “İsveç meclisinde Kürt sorunu ve insan hakları ile ilgili konuşma yaptım. Onların davetiyle. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Avrupa Birliği yolunda atması gereken adımlardan söz ettim. Ancak Diyarbakır’da mahkeme beni KCK dış işleri sorumlusu ilan edip yargıladı. Yıllarca cezaevinde kaldım yurt dışında yaptığım bir iki konuşma nedeniyle KCK dış işler sorumlusu ilan edildim. Hiç bir kanıt gösterilmeden yargılanan yıllarca cezaevinde bırakılan bir sürü insan var. Ben cezaevindeyken oradakiler bana soruyordu biz neden tutuklandık. Ben cevap veremiyordum. Çünkü ben de niçin tutuklandığımı, neyle suçlandığımı ve niye bırakıldığımı anlamadım. Cezaevinde insanlar onlara istenen cezalardan daha fazla yatmış durumda.Ancak halen mahkemeleri sürüyor. Belediye başkanları ve siyasetçiler içeride. Bugün Silivri’de yargılananlar bırakılıyor.Ancak binlerce kürt siyasetçisi içeride” dedi.
Meclise sunulacak son paket ile ilgili konuşan Erbey, “Pakette sorunlu kelimeler olsada olumludur” deyip “Sürecin devam etmesi için hükümet bu paketin altını doldurmalıdır” dedi. Erbey, “Biz insan hakları savunucuları yaşadığımız ülkelerin aynasıyız. İnsanlar bizlerin yayınladığı bildirilere bakarak Türkiye’nin demokratik bilincinin nasıl olduğunu öğreniyorlar” şeklinde konuştu.Cihan Ölmez