Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya'ya ilişkin yeni raporunda, Türkiye'de enflasyonun Mayıs 2024'te zirve yapması beklentisine yer verildi. Raporda, Türkiye'ye büyüme dağılımı ve uzun vadeli yoksulluk uyarısı yapıldı.
Dünya Bankası'nın Avrupa ve Orta Asya ekonomilerine ilişkin yayımlanan son raporunda, Türkiye ekonomisi ve enflasyon beklentilerine dair dikkat çekici öngörüler yer aldı. Rapora göre, Türkiye'de enflasyonun Mayıs 2024'te zirve yaptıktan sonra kademeli olarak gerilemesi bekleniyor. Banka, büyüme dağılımının 2020 ve 2021'deki gibi devam etmesi halinde eşitsizliğin artacağı uyarısı da yaptı.
Rapora göre, zayıflayan küresel ekonomi, Çin'deki ekonomik yavaşlama ve düşük emtia fiyatlarının büyüme üzerinde baskı oluşturması nedeniyle bölgede bu yıl yavaşlama öngörülüyor. Raporda Türkiye'ye dair öne çıkan değerlendirmeler ise şöyle:
* Türkiye'deki ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 3'e düşmesi, daha sonra 2025'te yüzde 3,6 ve 2026'da yüzde 4,3'e yükselmesi bekleniyor. Raporda bunun nedeninin para politikasında sıkılaştırmaya gidilmesi ve küresel ekonomik büyümenin yavaş seyretmesi olduğu belirtiliyor. Dünya Bankası, ocak ayı tahmininde Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3,1 ve gelecek yıl yüzde 3,9 büyüyeceğini öngörmüştü.
* Bankanın raporunda ayrıca sıkı para politikasının etkisiyle enflasyonun Mayıs 2024'te zirve yaptıktan sonra kademeli olarak gerilemesi bekleniyor. Raporda, "Sıkı para politikasının etkisiyle enflasyonun mayısta zirve yaptıktan sonra kademeli olarak gerilemesi beklenirken, net ihracatın artan katkısıyla 2024 yılından itibaren cari dengenin iyileşmesi öngörülüyor" ifadeleri kullanıldı.
* Raporda ekonomik yavaşlama ve deprem sonrası toparlanma ihtiyaçları nedeniyle, bütçe açığının 2024 yılında yüksek kalacağı tahmin ediliyor. Ancak net ihracatın katkısıyla 2024 yılından itibaren cari dengenin iyileşmesi öngörülüyor.
* Raporda Türkiye'de ücretlerdeki artışların 2022 ve 2023 yıllarında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) değişimlerini aşmasıyla yoksulluğun kısa vadede azalmaya devam etmesinin beklendiği aktarılıyor. Ancak büyüme dağılımının 2020 ve 2021 yıllarında olduğu gibi devam etmesi durumunda eşitsizliğin de artacağı ve uzun vadede yoksulluğun önüne geçme çabalarının engelleneceği belirtiliyor.
RSS